"edebildi" - Translation from Turkish to Arabic

    • استطاع
        
    • استطاعت
        
    O bu ülkenin ne kadar parası olduğuyla ilgilenmedi, veya bu binayı hiç bitirip bitiremeyeceği ile, fakat o bir şekilde bunu yapabildi, burada inşa edebildi. TED لم يهتم لغنى هذا البلد أو لفكرة أنه قد لا يستطيع انهاء هذا المبنى أبداً و لكنه و بطريقة ما استطاع أن يبنيه هنا.
    Emirleri takip etmenin... sonuçlarını hayal edebildi. Open Subtitles لقد استطاع تخيل العواقب لو اتبع التعليمات
    Toplantıya beş dakika kala, sakinleştirici almam gerektiğini tespit edebildi. Open Subtitles استطاع أن يخبرني أني بحاجة أن أكون على مثبتات المزاج في غضون خمس دقائق فقط من مقابلته لي.
    Ölmeden önce babama veda bile edebildi, bense edemedim. Open Subtitles اتعلمين . ! انها حتى استطاعت ان تقول الوداع ...
    Adamı tarif edebildi mi? Pek sayılmaz. Open Subtitles هل استطاعت إعطاء وصف؟
    Evet, bugün ki soygunu doğru tahmin edebildi. Open Subtitles حسناً ، لقد استطاع التنبأ بسرقة اليوم
    Baban böyle bir şeyin içine seni nasıl dahil edebildi? Open Subtitles كيف استطاع والدك ان يورطك في هذا الامر?
    -Ondan sonra devam edebildi mi? Open Subtitles استطاع الاستمرار بعد ذلك؟
    Nina, hackeri takip etmede yol kat edebildi mi? Open Subtitles هل استطاعت (نينا) تعقب المخترق؟
    yolda daireler çizerek ördek kovalıyor. (Gülüşmeler) Görünen o ki, motorlu taşıtlar el kitabında bununla nasıl başa çıkacağınızı anlatan bir bölüm yok; fakat araçlarımız bununla baş edebildi, yavaşladı ve güvenli bir şekilde devam etti. TED هذه إمرأة في كرسي كهربائي متحرك تطارد بطة في دوائر على الطريق. ( ضحك ) يتضح هنا، بأنه لا يوجد في كتيب المركبات ما يخبرك كيف تتعامل في هذه الحالة، لكن مركبتنا استطاعت أن تواجه هذه الحالة، بتهدئة السرعة، والقيادة بسلامة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more