"edebileceğimiz" - Translation from Turkish to Arabic

    • يمكننا
        
    • يُمكننا
        
    • نستطيع ان
        
    Gerçekten, silah sistemleri hakkında elde edebileceğimiz istihbarat miktarı... - Kodları, kalkanları... Open Subtitles المعرفة التي يمكننا الحصول عليها من نظام اسلحتهم, الاكواد , حاجز الحماية..
    Benim hoşuma gitmişti. Seni dans edebileceğimiz bir yere götürmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن يأخذك إلى المكان الذي يمكننا القيام به بعض الرقص.
    Artık bağlı bir çağda yaşıyoruz, herhangi birinin, herhangi bir zamanda, gerçek zamanda elimizdeki küçük cihazla yerini tespit edebileceğimiz bir zaman. TED نحن نعيش الآن في عصر الاتصال حيث يمكننا تحديد مكان أي شخص، في أي وقت، في الوقت الحقيقي، من جهاز صغير في أيدينا.
    - Tüm veri tabanlarında... Laboratuar, takip edebileceğimiz hızda bilgi sağlıyor. Open Subtitles سيُحضر لنا المُختبر المعلومات بأسرع ما يُمكننا مُتابعتها.
    Bombalı aracın kimin kullandığını ve nereye gittikleri konusunda, elde edebileceğimiz her şeyi araştıralım. Open Subtitles تعرفين، لنحصل على أيٍّ مما يُمكننا الحصول عليه عمّن يقود تلك القنبلة وإلى أين هم متوجِّهين
    Yani nakil için yeterli ve bunun yanında test edebileceğimiz ölü doku demektir. Open Subtitles مما يعني انه يكفي لكي نزرع مع طبق جانبي من النسيج الميت نستطيع ان نفحصه
    Aslında idare edebileceğimiz hayret verici yaşam biçimlerine sahibiz. TED وفى الحقيقة، فإن لدينا أشكالا مدهشة من الحياة يمكننا التلاعب بها.
    Ve bu tür tarıma daha az gübre, belki de hassas gübreleme kullanarak hitap edebileceğimiz yollar var. TED وهناك طرق يمكننا أن نعالج بها هذا النوع من المزارع بتخفيف استخدام الأسمدة، والتحكم في استخدامها.
    Bunlar gözardı edebileceğimiz sorunlar değil. TED فلا يمكننا أن نغض الطرف عن مثل هذه المشاكل.
    Ama her şeyden evvel, hakiki bir demokrasiyi hayal edebileceğimiz bir dünya bu. TED ولكن قبل كل شيء، هو العالم الذي يمكننا فيه تخيل الديمقراطية الحقيقية.
    Sokakta hayatta kalmak için fuhuş yapmaktan tutuklanmış kaçak bir kadının, yaşayacak güvenli bir yere ihtiyacı vardı -- bu, bizim ona yardım edebileceğimiz bir şeydi. TED فتاة هاربه الذي ألقي القبض عليها تمارس الزنا لأجل أن تعيش تحتاج لمكان أمن لتسكن وتكبر فيه شيء يمكننا مساعدتها به.
    Tasarruf edebileceğimiz enerjiyi düşleyin. TED تخيلوا كمية الطاقة التي يمكننا إنقاذها.
    Tercih edebileceğimiz bir seçenek daha var çünkü Merkez'in ne emir verdiği kimin umurunda? Open Subtitles هناك اختيار آخر يُمكننا فعله الآن لأنه من يهتم بما أمر به المركز؟
    Yardım edebileceğimiz bütün o insanları düşünsene. Open Subtitles فكِّر بجميع الناس الذين يُمكننا مساعدتهم.
    - Doğrusu bence birbirimize yardım edebileceğimiz bir mevzu var. Open Subtitles أعتقد أنه هُناك شئ يُمكننا فعله لبعضنا البعض
    Çözebileceğimiz davalarla yardım edebileceğimiz insanların sayısı... Open Subtitles عدد الجرائم التى سنتمكن من حلها عدد الأشخاص الذين يُمكننا مساعدتهم
    Evet imkânsızı başarabilirsin kabul edebileceğimiz başka bir şey bul. Open Subtitles أجل ، أنت يُمكنك فعل المُستحيل فلتجد شيئاً يُمكننا الإتفاق عليه
    Takip edebileceğimiz bütün ipuçlarına sarılmayız. Open Subtitles نحتاج إلى كل خيط دليل يُمكننا العثور عليه
    Dokuzuncu Işın bizim kontrol edebileceğimiz akılsızın tekinin elinden olmalıdır. Open Subtitles الشعاع التاسع يجب ان يكون بين ايدي الرجال الذين نستطيع ان نسيطر عليهم
    Dünyaya yardım edebileceğimiz söylenmişti. Open Subtitles لقد قيل لنا باننا نستطيع ان نساعد العالم
    Caroline, o herifi şikayet edebileceğimiz bir web sitesi buldum. Open Subtitles (كارولاين), وجدت موقع للمدينة حيث نستطيع ان نتذمر عن ذلك المرشد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more