"edebilme" - Translation from Turkish to Arabic

    • والقدرة
        
    Kadınlara eğitim, iş ve kendi gelirlerini kontrol edebilme yetisi, miras ve mal edinme hakkı vermek muhakkak ki toplumun yararınadır. TED وهي حقيقة أن تعطي المرأة التعليم والعمل والقدرة على التصرف بدخلها الخاص بالوراثة وامتلاك حصص، والانتفاع من المجتمع
    Sonrasında düşünme hediyesini, hareket edebilme hediyesini, nefes alabilme hediyesini ve yiyip içebilme hediyesini aldım. TED بعدها شعرت بنعمة التّفكير، والقدرة على الحركة، نعمة التنفّس، والأكل والشّرب.
    Cerrahi bilgi ve becerisi, ayrıca durumlarla baş edebilme yetisiyle, o çok olağanüstü, ...ama sosyal ve iletişimsel becerileri normal insanlardan daha geride. Open Subtitles المعارف والمهارات المتصلة بالجراحة ، والقدرة على الإستجابة بارزة به جداً لكن قدرة التواصل لديه ناقصة
    Koç olmamda bana yardım eden bir şey varsa Louise, o da kazananları ayırt edebilme yeteneğim ya da kazanabilecek iyi insanları. Open Subtitles إذا كان هناك شيء واحد التي ساعدتني كمدرب ، لويز، والقدرة على الاعتراف الفائز، رجلا طيبا يمكن أن يكون هو الفائز.
    Ve ailene gerçek anlamda yardım edebilme fırsatın olacak. Open Subtitles والقدرة على مساعدة عائلتك مساعدتهم فعلاً
    Ve bunu okullarda öğretmeliyiz, ya da birçok yolla toplum içinde vermeliyiz -- tamir edebilme yeteneği, etrafımızdaki dünyayı şekil verme ve yeniden oluşturma becerisi. TED وعلينا ان ندخل هذه الرغبة الى المدارس والى مجتمعاتنا عبر عدة طرق انها القدرة على التفكير الابداعي والقدرة على اعادة تشكيل العالم من حولنا
    Zihin okuma, farklı insanların, durumla ilgili farklı bilgisi olduğunu bilebilme ve benim bildiğimle sizin bildiğinizin farkını ayırt edebilme becerisidir. TED قراءة أفكار الآخرين هي القدرة لمعرفة أن لدى الأشخاص المختلفة معلومات مغايرة حول موقفٍ ما والقدرة على التمييز بين ما أعرفه أنا وما تعرفونه أنتم.
    Peki, eğer sizi bir yapıcı olduğunuza ikna edemediysem0 umarım sizi ikna edebilmişimdir ki gelecek nesil yapıcı olmalıdır, çocuklar özellikle bunula ilgilenmeliler, fiziksel dünyayı kontrol edebilme yetisi ve mikro kontrol ediciler gibi şeyleri kullanıp robotlar yaratma becerisi. TED واذا لم استطع ان اقنعكم ان تغدو مخترعين اتمنى ان اكون قد اقنعتكم بوجوب ان يكون الجيل القادم جيل مخترعين جيل يكون الاولاد مهتمين تماماً بالقدرة على التحكم بالعالم الفيزيائي والقدرة على استخدام الميكروكنترولر وصناعة الحواسيب
    Bunların aksine, yaşla birlikte iyileşen değerli özellikler tecrübe, insanları ve insan ilişkilerini anlama, kendi egonuzu yenerek diğer insanlara yardım edebilme, ve ekonomi ya da karşılaştırmalı tarih benzeri bilgi sahalarında disiplinler arası düşünebilme gibi özellikleri içerir ve 60 yaşın üstündeki bilgelere bırakılması en iyisidir. TED في المقابل، الصفات القيمة التي تزداد مع التقدم في العمر تشمل التجربة وفهم الناس وطبيعة العلاقات الإنسانية والقدرة على مساعدة الآخرين بدون أن تعرقل "الأنا" ذلك، والقدرة على التفكير المتعدد التخصصات في قواعد بيانات ضخمة، كمجال الإقتصاد والتاريخ المقارن، أمور كتلك يفضل تركها للأساتذة الذين يتجاوز عمرهم ال60

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more