Bu arada, yardım edemediğimiz için çok üzgünüz. | Open Subtitles | بالمناسبة، فتاي، أنا جدا آسف أننا لم نستطع المساعدة |
Çekirdeğimize programlanan saldırganlık kaldı, kontrol edemediğimiz bir öfkeyle yandık. | Open Subtitles | العدوانية التي برمجت في صميمنا بقيت تغذية ثورتنا لم نستطع احتوائها |
168 yılda elde edemediğimiz bir sayıydı ve başardığımızı söylemekten mutluluk duyuyorum; yüzde 31'e çıkardık. | TED | وهو رقم لم نستطع تحقيقه على مدار 168 عامًا ويسرني أن أقول أننا أنجزنا الأمر لقد وصلنا إلى نسبة 31%. |
Arkadaşlarına yardım edemediğimiz için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا اسف لأننا لم نستطع مساعدة اصدقائك |
Metin, hem Yunan hem de Mısır hiyeroglifleriyle yazıldığı için daha önce tercüme edemediğimiz şeyleri çevirebiliyoruz. | Open Subtitles | كما ترى ، بسبب كتابة النص باللغة الهيروغليفية الإغريقية والمصرية كنا قادرين على ترجمة أشياء لم نتمكن من ترجمتها من قبل |
Aldığımız haberlere göre tahmin edemediğimiz şeyler oluyor. | Open Subtitles | والأخبار التي وتزداد .. .. شيء لم نتمكن خمنت بعض الوقت إلى الوراء. |
Arkadaşlarına yardım edemediğimiz için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا اسف لأننا لم نستطع مساعدة اصدقائك |
Billy, şu tamir edemediğimiz eski Plymouth`u hatırlıyor musun? | Open Subtitles | (بيلي) أتذكر سيارة "بلميث" التي لم نستطع إصلاحها؟ |
Deşifre edemediğimiz bir sinyal. | Open Subtitles | إشارة لم نستطع فك شيفرتها. |
Ama sicim teorisine göre inanılmaz küçük ölçeklerde, tespit edemediğimiz şekilde öylesine minikçe içine kıvrılmış ek birtakım boyutlar var. | TED | ولكن نظرية الأوتار تقول انه على مقاييس صغيرة بطريقة خيالية هناك ابعاداً اضافية تتكوم في حجم صغير دقيق لم نتمكن من اكتشافه |
Kökenini anlamadığımız, eş zamanla takip edemediğimiz problemleri bu problemler üzerinde çalışan insanlar tamamen görünmezken ve bazen birbirimize bile görünmezken problemleri nasıl çözebilirdik? | TED | كيف يمكننا حل مشاكل لم نفهمها أساسًا، لم نتمكن من رصدها أثناء حدوثها فعليًا، وحيث كان الأشخاص الذين يعملون على هذه القضايا غير مرئيين لنا، وغير مرئيين أحيانًا لبعضهم البعض؟ |