"edemediğini" - Translation from Turkish to Arabic

    • لايستطيع
        
    • لم تستطيعي
        
    • لم يتمكّن
        
    Ya ben de şu şartlı tahliyeyle çıkan ve dışarıdaki hayatla baş edemediğini keşfeden bu yüzden de hafif suçlar işleyerek kendi bildiği hayata geri dönmek isteyen mahkumlardansam? Open Subtitles ماذا لو كنت مثل احد هؤلاء السجناء الذي يحصلون على افراج مشروط ويكتشف انه لايستطيع التعايش مع الحياة في الخارج
    En sevdiğiniz insanın aniden bir şeye üzüldüğünü ama sorunu hiçbir şekilde tarif edemediğini ve hatta sorunu kendisinin bile anlayamadığını hayal edin. Open Subtitles "تخيل أكثر شخص تحبه "استاء فجاة من شئ ما "ولكن لايستطيع تماما التعامل مع المشكلة
    Bak. Beni kontrol edemezsin. Tam şu anda teknisyeniniz çağrıyı takip edemediğini söyleyecek. Open Subtitles ، اسمعا، لاتملكا أيّة نفوذ و حالاً سيدرك تقنيّكما أنّه لايستطيع تتبع هذه المكالمة لديكما ثلاثة ثواني لتخبراني . من تكونان أو سأغلق الخطّ .. واحد ..
    - Bizi ayırt edemediğini mi söylüyorsun? Open Subtitles أتقصدين أنك لم تستطيعي اكتشاف الفرق بيننا؟
    - Onu takip edemediğini farz ediyorum. Open Subtitles -أنا هنا -أفترض أنّك لم تستطيعي تعقبه؟
    Orada sadece adamın öfkesini kontrol edemediğini söylemek için bulunacağım. Open Subtitles أنا ذاهبٌ لهناكَ لأقولَ أنَّ الرجلَ لم يتمكّن مِن التّحكمِ بغضبِه.
    - Onu takip edemediğini farz ediyorum. Open Subtitles -أفترض أنّك لم تستطيعي تعقبه؟
    Emmet ile irtibatı kaybetmeden bir ay önce parmağını böcek ısırdığını ve iltihap olduğunu bir türlü tedavi edemediğini söylemişti. Open Subtitles قبل شهر من فقدان الاتّصال مع (إيمت)، قالليأن حشرةًقرصتهفيإبهامه... وأصيب بعدوى لم يتمكّن من التخلّص منها، إذ طلب منّي البحث عن معالجة طبّية لها.
    Emmet ile irtibatı kaybetmeden bir ay önce parmağını böcek ısırdığını ve iltihap olduğunu bir türlü tedavi edemediğini söylemişti. Open Subtitles قبل شهر من فقدان الاتّصال مع (إيمت)، قالليأن حشرةًقرصتهفيإبهامه... وأصيب بعدوى لم يتمكّن من التخلّص منها، إذ طلب منّي البحث عن معالجة طبّية لها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more