Tüm gün alışveriş icat edilmeden önce insanlar nasıl yaşıyorlarmış bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم كيف يمكنهم ان يعيشو قبل ان يتم اختراع التسوق |
Bu meblağ, Sendika'nın on yıllarca fark edilmeden operasyon yürütmesini sağlayacaktır. | Open Subtitles | وهذا سيسمح للنقابة على العمل دون أن يتم كشفها لعدة عقود. |
Öğle yemeği yaklaşıyor, elemine edilmeden önce sanırım burada bitireceğim. | TED | حسنا اقترب موعد الغذاء. وأعتقد أنني سأقف عند هذه النقطة، قبل أن يتم إخراجي. |
Hiç fark edilmeden kaybolmayı nasıl başarmış olabilir? | Open Subtitles | كيف استطاع ان يأخذ فتاة صغيرة دون ان يلاحظ احد |
Bana rotamız boyunca takip edilmeden, farklı yerlerde onu nasıl hackleyebileceğimden bahsetti. | Open Subtitles | أراني كيفيّة الاختراق من أماكن مختلفة بجانب المسار، بدون أن يتمّ تتبّعي. |
Belki kitle kaynak kullanımıyla eserlerin yok edilmeden önce edinilen görüntüleri kullanılarak eserler dijital ortamda yeniden inşa edilebilir. | TED | ربما نستطيع جمع الصور التي تم أخذها لهذه القطع الأثرية قبل أن يتم تدميرها، لإعادة البناء الرقمي لها. |
Bu aslında yok edilmeden önceki halinin kitle kaynağı kullanılarak inşa edilmiş hali. | TED | هذا هو في الحقيقة إعادة بناء له استنادًا على معلومات من الجماهير عبر الإنترنت قبل أن يتم تدميره. |
Sevgili çocuklar, Kıdemli General tarafından hemşire adayı olarak resmen kabul edilmeden önce ... yönerge ve hazırlıklar için beş gününüz olacak. | Open Subtitles | صغيراتي العزيزات، خلال خمسة أيّام ستحصلن على الإرشادات و الترتيبات .. قبل أن يتم إدخالكنّ رسميّاً للترشيح كراهبات من قبل الرئيس العام. |
Barodan ihraç edilmeden önce Fransa'nın sayılı ceza avukatlarındandım. | Open Subtitles | كنت أحد المحامين البارزين فى الجرائم قبل أن يتم فصلى |
Ahize kaldırıldığı an fark edilmeden kaydı başlatır ve ahize yerine geri konulduğunda kaydı keser. | Open Subtitles | الذي يبدأ عملية التسجيل عندما يتم رفع سماعة الهاتف و يغلق تلقائيا عندما توضع السماعة |
Sence, terhis edilmeden hiç casus görebilecek miyiz? | Open Subtitles | أتعتقد بأننا سنرى جاسوسا قبل أن يتم تسريحنا؟ |
Yani Wraithler tarafından fark edilmeden gidebileceğinizi düşünüyor musun? Görünmezlik modu. | Open Subtitles | يمكن ألا يتم إكتشافكم من الريث و هم يمرون بجواركم |
Çoğu, ben buraya tayin edilmeden önce arama kurtarma ekiplerindeydi. | Open Subtitles | عملوا في البحث و الإنقاذ بالمنتزة قبل أن يتم تعييني هنا |
Tamamen fark edilmeden istediğim yere sokulabilirim. | Open Subtitles | يمكنني التسلل حول كل ما أريد دون أن يتم إكتشافي |
Fark edilmeden dosyaya ulaşabilir ama zekidir. | Open Subtitles | يمكنها الإقتراب من البيانات بدون أن يتم كشفها و لكنها ذكية |
Fark edilmeden yaklaşmayı biliyorlardı. | Open Subtitles | لقد كانوا يعرفون تماماً كم يجب أن يبتعدوا حتى لا يتم اكتشافهم |
Bu tankın kapı tamir edilmeden önce geri dönmüş olmasını istiyorum. | Open Subtitles | اريد هذا الوعاء ان يعود قبل ان يتم إصلاح البوابة |
Merminin, ateş edilmeden önceki orijinal büyüklüğünü bulabilmenin bir yolu var mı? | Open Subtitles | لتحديد الشكل الأصلي للرصاصة قبل أن يتم إطلاقها؟ |
Fark edilmeden çadıra kadar yaklaşıyor. | Open Subtitles | ولكنه تمكن من الوصول للخيمة دون ان يكشف أمره |
Burada bir kadının rahatsız edilmeden yemek yiyememesine üzüldüm. | Open Subtitles | متأسفة ، لا يمكن لسيدة أن تتناول طعامها هنا، دون أن يتمّ إزعاجها |
Kabul etmezseniz, kaçtığınız fark edilmeden geri dönün. | Open Subtitles | إذا لم توافقوا فلتعودوا قبل أن يُكتشف هروبكم |
elektrik kesildiğinde güvenlik kameralarını atlatacak ve buraya fark edilmeden gelecek. | Open Subtitles | عندما تنقطع الكهرباء يمكنه التحايل على الكاميرات الأمنية والعودة هنا دون أن يلاحظه أحد |
...burada halkımızdan az sayıda kişi fark edilmeden hayatta kalmayı başardı. | Open Subtitles | و كان هنا عدد صغير من شعبنا إستطاع البقاء غير مكتشف. |
Hiç rahatsiz edilmeden. | Open Subtitles | لوحدي. بدون مُقاطعات. |
Tek yapmam gereken Ermenistan'da kamyonun kontrolünü alıp silahları yüklemek ve sonra fark edilmeden sınırı geçmek. | Open Subtitles | كل ما علي فعله هو الأستيلاء على الشاحنة في أرمينيا .. أقوم بتحميل الأسلحة ، ثم أنقلها عبر الحدود بدون أن تُكشف |