Geri dönebilseydim o dokuz yaşındaki, odada dans edip hayaller kuran çocuğa şunu derdim: kimliğim benim için bir engel değil. | TED | إذا كان بإمكاني العودة لقول شيء لتلك الطفلة ذات التسع سنوات، وهي ترقص في الحجرة بينما تحلم، سأقول: هويتي ليست عائقاً، |
Bundan sonra, biz, Kara Şövalyeler, dağdan aşağı hücum edip Britanya ordusunu pusuya düşüreceğiz! | Open Subtitles | الان سنقوم بالتوجه إلى أسفل الجبل ونقوم بنصب كمين للجيش البريطاني |
Planımız çocuğun göğsünü tamir edip, hava kararmadan golfa gitmek. | Open Subtitles | وعلينا فتح صدر هذا الصبي والذهاب للعب الغولف قبل حلول الظلام |
Ve senin mutlu olup olmaman mutlu bir yamayı işgal edip etmediğine bağlıdır. | TED | وسواء كنت سعيد أم لا يعتمد جزئيا على إذا كنت تشغل بقعة سعيدة. |
Peki bir barbarın sunulmasının tanrıları memnun edip etmeyeceğini nasıl bileceğiz? | Open Subtitles | لكن كيف لنا أن نعرف إذا كان تقديم الهمجي سيسر الآلهة؟ |
...hapisanedeyken, üstün bir varlık fikrinin seni meşgul edip etmediği. | Open Subtitles | إذا كان هناك كائن أعلى يشغل تفكيرك عندما كنت مسجوناً |
Hepsini yerle bir edip, yerlerine daha yüksek binalar dikeceğiz. | Open Subtitles | سنقوم بهدمهم جميعهم ونقوم ببناء بنايات عالية. |
Sanırım elini barut kalıntıları için analiz edip silahta parmak izleri için uygun analizi yapabiliriz ama gemide gerekli teçhizat bulunmuyor-- | Open Subtitles | نستطيع ان نفحص على بقايا بودرة المسدس ونقوم بفحص البصمات على المسدس ولكن ليست لدينا العدة المطلوبة |
Kalp enzimlerini kontrol edip eko çektik. | Open Subtitles | ندرس الإنزيمات القلبية, ونقوم بعمل إيكو. |
Sorunumuz da Berlin'i terk edip, Berchtesgaden'e gitmek zaten. | Open Subtitles | حول مسألة المغادرة.. للخروج من برلين والذهاب الى بركتشغادن. |
Hanımefendi, Kar Çiçeği'ni ziyaret edip Gupo Fair Tapınağı'na gitmek istiyorum. | Open Subtitles | سيدتي , أريد زيارة زهرة الثلج والذهاب الى معبد جوبو |
Belki de doktor onu ziyaret edip, bir şeyler vermişti. | Open Subtitles | لا أدري، ربما زاره الطبيب أو أن أحدهم أعطاه شيء ما |
Ama buna ihtiyacın olduğunu fark edip de onca yolu geri dönmeyeyim dedim. | Open Subtitles | ولكن فكرت اني لا اريد ان اذهب هناك و من ثم ادرك اني احتاجها |
Ama bizi terk edip orada kalmasını da istemiyoruz, ben ve küçük kardeşim babamın eve gelmesini istiyoruz, annemin de istediğini biliyorum. | Open Subtitles | لكننا لانريد منه أن يتركنا ونبقى هنا, وأنا وأختي الصغيرة نريده فعلاً أن يأتي, وأعلم أن أمي تريد ذلك أيضاً. |
Telefon edip helikopter göndermelerini söyleyin. | Open Subtitles | إتصل بالبر وأطلب منهم أن يرسلوا الطوافات اللعينة |
Ve, Charly, benimle dalaştın ve ben de çocuğu kör edip dizlerinden vuracağım. | Open Subtitles | تشارلى ، إذا عبثتى معى سأجعل الطفله تفقد بصرها وأطلق النار على ركبتيها |
Telefon edip hemen dönerim. Nereye gidiyorsun? | Open Subtitles | سأجري مكالمة هاتفية وأعود بعد قليل, حسنا؟ |
Onu ölüme mahkum edip, eve dönüp uyuyabilirsin. | Open Subtitles | في الحكم عليه بالإعدام والعودة إلى المنزل للنوم. |
Ne yani, karini terk edip annemle yeniden birlikte mi olucaksin? Biraz romantik degil mi? | Open Subtitles | ماذا إذن, هل ستترك زوجتك وتعود للعيش مع أمي؟ كم سيكون رومانسياً صحيح؟ |
Sana veda edip senden ucuz kurtulduğumu düşünsem bile? | Open Subtitles | حتّى لو ودّعتك, وإعتبرتها كلمة قليلة للتخلص منك؟ |
Southampton'a vardığımızda gemiyi terk edip Amerika'ya geri döndü. | Open Subtitles | وعندما وصلنا إلى ساوثامتون .. نزل من الباخرة وعاد إلى أميركا |
Ve sen beni habire kapı dışrarı edip delirtiyorsun! | Open Subtitles | وانت تستمرين فى طردى وهذا يثير جنونى |
- Düşmanlarını yok edip rüzgârda sürüklenen çöpe döndürmem için. | Open Subtitles | -حتى أسحق أعدائى -مثل الغبار قبل الريح |