"efendiniz" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيدك
        
    • سيدكم
        
    • وسيدكم
        
    Anladığımız kadarıyla efendiniz evde değil. Evet ama yarın gelmesini bekliyoruz, efendim. Open Subtitles سيدك ليس في المنزل، كما فهمنا.- نعم، ولكننا نتوقع وصوله غدا، سيدي.-
    Siz İsa'yı efendiniz ve kurtarıcınız olarak kabul ediyor musunuz? - Evet. Open Subtitles أيها الشابان هل قبلتما بالمسيح على أنه سيدك ومنقذك؟
    Siz İsa'yı efendiniz ve kurtarıcınız olarak kabul ediyor musunuz? Open Subtitles أيها الشابان هل قبلتما بالمسيح على أنه سيدك ومنقذك؟
    Size bir şey yapar diye korkmayın. Artık efendiniz benim. Open Subtitles . أنتم لستوا بحاجة للخوف من أعماله الإنتقامية . أنا سيدك الآن
    Anlayışlı insanlar... efendiniz nerede? Open Subtitles أين سيدكم أيها الناس؟
    efendiniz gerçekten bir ittifak yapmak istiyorsa o zaman ülkeme olan saygısını göstermesi ve kız kardeşimin bakireliğine daha iyi bir bedel ödemesi gerekir. Open Subtitles إذا كان سيدك يريد حقا أن يكون هناك تحالف ثم يجب عليه أن يثبت احترامه لبلادي ووضع سعر أفضل مقابل عذرية أختي
    Mösyö Marillac, siz antlaşma imzaladığınızda, efendiniz, bu ülkeye yıllık haraç vermeyi kabul etmişti ama bunu son iki yıldır ihmal etti. Open Subtitles سيد ماريلاك كنتم قد وقعتم على معاهدة وافق بها سيدك على دفع معاش تقاعدي سنوي لهذا البلد
    sende oyundasın efendiniz pek çok teknik biliyor. Open Subtitles لذلك هذا هو لعبتك. سيدك يعرف العديد من الجزارين.
    efendiniz bakan oldu! Siz değil! Open Subtitles سيدك أصبح المستشار ليس أنتَ
    efendiniz İtalya komutanı... Open Subtitles معي رسالة من سيدك
    Küçük efendiniz burada. Open Subtitles سيدك الصغير هنا. وهو بخير
    Bir daha asla sizin efendiniz olamayacak. Open Subtitles . هو لن يكون سيدك مرة ثانية
    efendiniz öldü, hem de kendi elleriyle. Open Subtitles سيدك قد مات و بفعل يده.
    Onların ardından efendiniz en kıdemlilerinizi sunacak. Open Subtitles إلى أن يقدم سيدك البريموس
    Ki onlarla da, kendi efendiniz ittifak halinde! Open Subtitles الذين يتحالف معهم سيدك
    efendiniz oğlunu iyi tanıyormuş. Open Subtitles سيدك بالتأكيد يعرف ابنه
    Bu efendiniz Prens John için de geçerli. Open Subtitles وهذا ينطبق على سيدك الأمير (جون)
    - efendiniz burada mı? Burada öldü. Open Subtitles - و لكن سيدك هنا, لقد مات هنا
    Derebeyiniz ve efendiniz Raca Puran Singh'in emirleri. Open Subtitles اوامر المهراجا سنج سيدكم
    efendiniz Kont için ne çaldı? Open Subtitles ما الذى سرقه سيدكم للكونت
    Evet, efendiniz de Şeytan! Open Subtitles وسيدكم هو الشيطان نفسه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more