Ancak eski bir İrlanda efsanesinin değişik bir açıklaması var. | TED | لكن أسطورة أيرلندية قديمة تقدم تفسيراً مختلفاً. |
Ama kiranın efsanesinin zamanı çoktan geçmişti | Open Subtitles | لكن أسطورة الإيجار كان حقّاً طريق الماضي |
Evet ama bir şehir efsanesinin, bir diğeri hakkında saplantısı oluşmadan belirtmeliyim ki siz burada Wayne Endüstrisi Enerji Sunumuna evsahipliği yapacaksınız bu gece! | Open Subtitles | أجل، لكن قبل أن تتحول أسطورة محلية مهووسة بأسطورة أخرى دعني أذكرك أنك الراعي لحفل معرض الطاقة الذي تستضيفه هنا، الليلة |
Peki bir çocukluk efsanesinin detayının önemi nedir? | TED | وما هي أهمية التفاصيل في اسطورة الطفولة؟ |
Rebecca efsanesinin aslında bir efsane olmadığını öğrenince elimizin altında bulunsun demiştim. | Open Subtitles | خصوصاً بعدما اكتشفنا بأن أسطورة ريبيكا لم تكون أسطورة بالنهاية |
Sürpriz. Ama bir sahte duruşma efsanesinin doğuşuna tanıklık etmeye hazır ol. | Open Subtitles | لكن استعدي لأن تري أسطورة المحاكمة التصويرية |
Arkadaşın bana bu aygıtın "Gençlik Pınarı" efsanesinin kökeni olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | صديقك أخبرني هذه الأداة قد تكون أصل "نافورة الشاب" أسطورة |
Evet ama bir şehir efsanesinin, bir diğeri hakkında saplantısı oluşmadan belirtmeliyim ki siz burada Wayne Endüstrisi Enerji Sunumuna evsahipliği yapacaksınız bu gece! | Open Subtitles | أجل ، لكن قبل أن تتحول أسطورة محلية مهووسة بأسطورة أخرى دعني أذكرك أنك الراعي لحفل معرض الطاقةالذي تستضيفه هنا الليلة .. |
Eski ortağım, Donald Flack Jr. NYPD efsanesinin oğlu. | Open Subtitles | " مسؤولي السابق " دونالك فلاك الإبن إبن أسطورة القسم |
Leo'nun efsanesinin doğru olduğunu... görünce Donny'nin nasıl sevindiğini düşün. | Open Subtitles | تخيّلي الفرحة عندما أدركَ (دوني) أنّ أسطورة (ليو) كانت صحيحة |
Hristiyan geleneğinde Kâse efsanesinin yeri ayrıdır. | Open Subtitles | حسناً, أسطورة " جريل " تضع الآمر في وصف التقاليد |
Senin gibi bir Dalton efsanesinin lisedeki son senesinde göz ardı edilmesini istemem. | Open Subtitles | الآن، لا أريد أن أرى أسطورة (دولتن) مثلك .يتعرض للهزيمة في سنة تخرجه |
Tufan efsanesinin bugüne kalan en eski kaydı Mezopotamya'da yazılmıştır. | Open Subtitles | تم إحصاء عدد الناجيين من أسطورة الطوفان... وسجِل في بلاد الرافدين |
Noel Baba efsanesinin, günümüze kadar gelmesine şaşırıyorum. | Open Subtitles | أنا مندهش أنّ أسطورة (سانتا) بقيت على قيد الحياة حتى الآن في العصر الحديث |
Biz sadece Görüntü efsanesinin artması için uğraşıyorduk. | Open Subtitles | أردنا فقط المساعدة، تكبير أسطورة (الوهج) |
Frodo'un kötülüğü yok etme macerası Yüzüklerin Efendisi'nin kilit noktası olsa da Orta Dünya efsanesinin başlangıç noktası bu değildir. | Open Subtitles | إن مسعى (فرودو) لتدمير الشر "يعتبر محور قصة "سيد الخواتم "لكن أسطورة "الأرض الوسطى لا تبدأ من ذلك المكان |
Çocuklara ahır yakan efsanesinin sonunun böyle bittiğini söylemeyi uygun gördük. | Open Subtitles | نروي للأولاد اسطورة حارق الحظيرة |
Belki de madalyon efsanesinin doğru olduğunu kanıtladın ve küçük cadının büyülü olduğunu, fakat şu anda ortada dolaşan 17. | Open Subtitles | ربما أنت أثبت اسطورة السلسلة المقفولة بشكل صحيح و تلك الساحرة الصغيرة، مسحورة... ولكن لدينا مشعوذ من القرن السابع عشر يتجوَّل |
Filodaki bazı insanlar Dünya efsanesinin kurtuluşumuz için en büyük fırsat olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | بعض الناس بالأسطول يُؤمنون بأسطورة الأرض رُبما يكون ذلك الوعد الأعظم لبقائنا |
Kane'nin zenginliği kaynağını Amerikan efsanesinin beşiğinden alır. | Open Subtitles | المعروف بأسطورة امريكا هو اصل ثروة كين |