"ekonomik krizin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأزمة المالية
        
    • الأزمة الأقتصادية
        
    • الركود
        
    • الكساد
        
    Bunun küresel boyutu da IMF'nin 2009'da ekonomik krizin tepe noktasında fazladan 250 milyar dolar sürmesinin nedeni, çünkü küçük ve büyük ülkeleri bir seferde korumak için birlikte küresel bir hareketti. TED وتلك الطبيعة العالمية هي السبب، في ذروة الأزمة المالية عام 2009، أصدر صندوق النقد الدولي 250 مليار دولار إضافية -- لأنها قدّمت خدمة كعمل جماعي عالمي والذي ضمن سلامة البلدان الصغيرة والكبيرة في وقتٍ واحد.
    Bazı bankalar, grup olarak düşünemedi, çalışanlar, yönetimin kredi kararlarına karşı çıkmaya çok çekindiler bu da ekonomik krizin sebeplerinden biri oldu. TED بعض البنوك عانت التفكير الجماعي (تفكير القطيع) عندما خاف الموظفون من تحدي قررات الإقراض الخاصة بالإدارة مما ساهم في الأزمة المالية.
    Eğer, ekonomik krizin karşısında durmak istiyorsak, ...daha barışçıl, sağlıklı ve adil bir dünya istiyorsak, Open Subtitles أنه يعلمنا أنه أذا أردنا أن نستجيب لهذه الأزمة الأقتصادية بشكل يتركنا نعيش فى عالم أكثر صحة، أكثر عدلاً، أكثر سلاماً
    Alexi, bir ekonomik krizin Rusya için ne anlama geleceğini biliyorsun. Open Subtitles (أليكسي)، تعرف مدى الأزمة الأقتصادية التى ستلحق بروسيا
    İlki şu, ekonomik krizin erkeğe verdiği zarar artık geçici darbeler değil -- bu durum, ekonomimizin temelinde yer alan daha biyik bir değişime işaret ediyor. TED الأول ، كان أن هذه لم يكن فقط مجرد تضرر مؤقت عابر من الركود الذي أصاب الرجال -- بل أنه كان يعكس تغير أعمق لحركة النشاط الإقتصادي العالمي .
    Bu ekonomik krizin ana sebebi sorumluluk ve mesuliyet eksikliği. Open Subtitles الكساد الذي نواجهه, سببه الأساسي قلة الإحساس بالمسئولية,
    ve 10 yıl önde okuduğum bir kitap akılma geldi, Susan Faludi tarafından yazılmış olan "Sertleşmiş: Amerikan Erkeğine Yapılan İhanet" isimli bir kitap ekonomik krizin erkeği ne kadar derinden etkilediğini anlatıyor. Ben de bu ekonomik krizde bu durumun daha da kötüye gidip gitmediğini merak etmeye başladım. TED وتذكرت منذ عشرة أعوام مضت عندما كنت أقرأ كتاب لسوزان فالودي ( صحفية وكاتبة امريكية شهيرة ) المسمى بـ " بخشونة : كشف سرّ الرجل الأمريكي " حيث وصفت صعوبة تأثر الرجال بالأزمة أكثر . وبدأت أفكر في ما إذا كان الركود أسوأ هذه المرة حول العالم .
    Amerika ekonomik krizin içindeyken Luciano ve ekibi servet kazanıyordu. Open Subtitles بينما أمريكا تواجه الكساد لوسيانو) وطاقمه يصنعون الثروة)
    (Alkışlar) Bu şu demek, bu kişiler yemek pişirme prensipleri içinde kendilerince sağa sola giden genç öğrenciler, genç ebeveynler olabilecekler. ekonomik krizin bir daha ne zaman ortaya çıkacağı önemli değil. TED (تصفيق) هذا يعني أنهم يمكن أن يكونوا طلاب، آباء يافعين، ويقدرون على نوع من البطة وتغوص حول أساسيات الطهي، غض النظر عن أن يضربهم الكساد مرة أخرى. إذا أستطعت الطبخ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more