"elçiliğe" - Translation from Turkish to Arabic

    • السفارة
        
    • للسفارة
        
    • السفاره
        
    • بالسفارة
        
    • السّفارة
        
    • لسفارة
        
    • للسفاره
        
    Majestelerini elçiliğe, Bayan Marina'yı Brixton'a götür. Open Subtitles أوصل صاحب الجلالة إلى السفارة والآنسة مارينا إلى بريكستون
    Yarın sabah ilk iş olarak elçiliğe gidip o pulları iade etmemi söyle. Open Subtitles أخبرنى بالذهاب إلى السفارة أول شئ فى الصباح وتسليم تلك الطوابع
    Buradan çıkar çıkmaz, elçiliğe gideceğim. Open Subtitles بمجرد أن أخرج من هنا، سوف أتجه إلي السفارة
    Ascanio, bu sabah bazı belgeleri satmak için elçiliğe geldi. Open Subtitles أسكانيو حضر هذا الصباح للسفارة , محاولا بيع بعض الاوراق
    Şimdi evlat, elçiliğe koş! Amerikan toprağına! Open Subtitles والآن ياولد اجري بسرعة إلى السفارة عد إلى الأرض الأمريكية
    Sasha, doğu yönüne git, elçiliğe doğru. Open Subtitles ساشا ، اذهب شرقا الى السفارة هل نحن تائهون ؟
    Amerikan vatandaşlarından, ani tahliye için, derhal elçiliğe gelmeleri istendi... Open Subtitles واوجه الى كل المواطنين الامريكين بطلبات السفر والتقارير الى السفارة الامريكية للإخلاء الفورى
    elçiliğe yönelik terörist saldırılara ilişkin düzenli raporlarımız var. Open Subtitles بيل, أنت تعرف انه كان هناك تقارير منتظمة من ارهابى لمؤامرة ضد السفارة
    O zaman yapabileceğimin en iyisi elçiliğe şikayette bulunup ABD'ye dönmesini engellemektir. Open Subtitles أكثر ما يمكنني فعله هو تقديم شكوى مع السفارة و أمنعه من العوده
    Her cuma elçiliğe gelip maaşını alır. Open Subtitles هو يزور السفارة كل جمعة ليتسلم راتبه فقط.
    Birisi çıkarsa elçiliğe haber ver, kadının sorgulanması için... bir görevli göndersinler... Open Subtitles حسناً لو ظهرت أي حركة ، قومي بإبلاغ السفارة دعيهم يرسلون ضابطاً ليصطحب المرأة للاستجواب
    elçiliğe bir teröristin girdiğini söylüyorlar. Teslim etmemizi istiyorlar. Open Subtitles إنهم يدعون أن إرهابي قد أقتحم السفارة وهم بحاجة لأن نسلمه
    elçiliğe yürümek zorundayız. Nehiri izlersek bizi şehire götürecektir. Open Subtitles سنسير حتى السفارة إذا سرنا مع هذا النهر سيوصلنا للمدينة
    Sen çocukları elçiliğe götür yeter. Güvende olduklarından emin ol. Open Subtitles فقط خذ الأطفال إلى السفارة وتأكّد من أنّهم آمنون
    Bu on dakika önce elçiliğe geldi. Open Subtitles مساء الخير أيا السفير تم تسليم هذه الى السفارة منذ 10 دقائق
    Altı gün önce Tayland'da elçiliğe gidip teslim olmuştu. Open Subtitles سلم نفسه للسفارة في تايلند مريضاً كالكلب
    Onu elçiliğe yetiştirmeye çalışacağım. Tahliye işlemlerine çoktan başlamışlar bile. Open Subtitles سأحاول توصيلهم للسفارة لقد بدأوا في الإخلاء
    elçiliğe gidiyordum az daha senin bu sevgilin olmasaydı Open Subtitles أنا في الحقيقة أعمل كمنفذ عمليات للسفارة مثل فتاي هنا
    Neden bunlardan biraz kopya çıkarmıyorsun? Bende elçiliğe gideyim bakalım neler öğrenebileceğim. Open Subtitles لماذا لا تقم بنسخ كلا من هذيه المجموعة وتدعوا السفاره لترى حلا لهذا
    Bu onu eve döndürecektir. Ben yokken elçiliğe göz kulak ol. Open Subtitles . ذلك سوف يحضرها للمنزل اعتني بالسفارة حتى أعود
    Ters giden bir şey olursa diye kendi şırıngalarımı götürürüm ve elçiliğe nasıl gidileceğini öğrenmek isterim. Open Subtitles وسآخذ محاقني معي تحسّباً لأيّ طارئ وسأسأل كيف أصل إلى السّفارة
    Hyme'yi elçiliğe göndermeden önce, hareketlerini test edelim. Open Subtitles الآن, قبل أن نرسل هايم لسفارة نحتاج لأختبار محركات الحركة
    Sizi elçiliğe aldırma onayını alana kadar burayı oğlum ayarladı. Open Subtitles إبني أعده إلى أن يحصل على تصريح بنقلكم للسفاره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more