"el paso'" - Translation from Turkish to Arabic

    • ال باسو
        
    • إل باسو
        
    • في إلباسو
        
    • فى إلباسو
        
    • فى الباسو
        
    Bu durumda, önerebileceğim tek banka El Paso Bankası olur. Open Subtitles في حالتك البنك الوحيد الذي أقترحه هو بنك ال باسو
    Santa Cruz'dan sonra El Paso'ya doğru gittik ama her yandan kuşatıldık. Open Subtitles بعد سانتا كروز توجهنا الى ال باسو و هاجمونا من كل الجهات
    El Paso söz konusu olamayacağına göre, işte buraya geldim. Open Subtitles منذ خرجت ال باسو من الحسابات ها انا ذا هنا
    - Merhaba. Teğmen Dade, Ulaştırma Birimi. - McQuade, Teksas Ranger, El Paso. Open Subtitles مرحبا ملازم دايد ، شحن بالسفن ماكوايد ، جوال تكساس إل باسو
    Çanta El Paso'ya varmadan orada olmalıyız. Open Subtitles يجب أن نلحق بتلك الحقيبة في إلباسو
    El Paso'ya taşınmak, plak dükkanında çalışmak, Tommy ile sinemaya gitmek, kupon kesmek bunlar gizlenmek için işçi arı kılığına girme, kovana karışma çabaları. Open Subtitles لقد كنت فى إلباسو تعملين فى محل للإسطوانات وتذهبين إلى السينما مع تومي إعداد الكوبونات
    -Burada, El Paso'da bir ikinci el plak dükkanı var. Open Subtitles إنه يمتلك محل للإسطوانات المستعملة هنا فى الباسو
    Santa Cruz'dan çıkarken, El Paso'ya yöneldik ama bizi her yerden kuşattılar. Open Subtitles بعد سانتا كروز توجهنا الى ال باسو و هاجمونا من كل الجهات
    El Paso'da daha önce hiç görmediğin biri kasabaya geldiğinde bana haber verirsen, sana 50 sent veririm. Open Subtitles لدي 50 سنتا لأجلك ان أخبرتني ان اتى اي أحد لم تراه قبلا الى ال باسو في المدينة
    El Paso'daki bu bankada yarım milyon dolar rezervimiz var. Open Subtitles هنا في مصرف ال باسو لدينا نصف مليون دولاراحتياطي في ايدينا
    El Paso'ya yakın bir yerde Santa Cruz adlı küçük bir kasaba var. Open Subtitles ليس بعيدا عن ال باسو هناك مدينة صغيرة سانتا كروز
    Ateş edecek, öldürecek, çevrede ne kadar silahlı adam varsa peşinize düşüreceksiniz, özellikle de El Paso'dakileri. Open Subtitles اطلقوا النار اقتلوا احصلوا على كل الأسلحة الموجودة في المنطقة خصوصا في ال باسو
    Şimdi şuraya oturup El Paso'ya ve çevredeki bütün kasabalara telgraf çekip onları uyar, tamam mı? Open Subtitles لماذا لا تجلس و ترسل انذارا الى ال باسو و تنذر باقي المدن المحيطة
    Sizin durumunuzda, size El Paso bankasını öneririm. Open Subtitles في حالتك البنك الوحيد الذي أقترحه هو بنك ال باسو
    El Paso'ya bir sonraki tren ne zaman? 11.30. Open Subtitles في أي وقت يقلع القطار التالي الى ال باسو
    Senin için 50 kuruşum var eğer bana daha önce hiç görmediğin... birinin El Paso'ya geldiğini bildirirsen. Open Subtitles لدي 50 سنتا لأجلك ان أخبرتني ان اتى اي أحد لم تراه قبلا الى ال باسو في المدينة
    Bu El Paso'daki bu bankada yarım milyon dolarımız var. Open Subtitles هنا في مصرف ال باسو لدينا نصف مليون دولاراحتياطي في ايدينا
    El Paso'dan pek uzak olmayan Santa Cruz adında küçük bir kasaba var. Open Subtitles ليس بعيدا عن ال باسو هناك مدينة صغيرة سانتا كروز
    Şilte sert ama çok değil. El Paso'daki gibi şişkinlikler yok. Open Subtitles مفارش متماسكة، بلا كتل، مثل التي حدثتك عنها في "إل باسو"
    El Paso'dan buraya tıbbi malzeme getirtecekler. Open Subtitles إذن سيستوردون المعدات الصغيرة من إل باسو.
    Adam burada değil, El Paso'da yaşıyor. Open Subtitles (صاحبها لا يعيش هُنا حتى ، إنه يتواجد في (إلباسو
    El Paso'daki hayatının yürüyeceğine gerçekten inanıyor muydun? Open Subtitles هل كنت تعتقدين أن حياتك فى إلباسو كانت ستنجح ؟
    Burada, El Paso'da, bir kullanılmış plak dükkanı var. - Ah. Open Subtitles إنه يمتلك محل للإسطوانات المستعملة هنا فى الباسو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more