"elbette ki" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالطبع
        
    • بطبيعة الحال
        
    • طبعاً
        
    • بالتحديد ماذا كنتى
        
    İçimde bir şeylerin gerçekten sükûnet için ağladığını düşünmeye başladım, ama elbette ki onu duyamamıştım, çünkü sağa sola çok koşturuyordum. TED ولقد بدأت أعتقد أن شيئا في داخلي كان بحاجةٍ حقيقيّه للسكينه، ولكن بالطبع لم أستطع أن أسمع لأني كنت اركض كثيراً.
    elbette ki buraya yürüyerek ulaşmak böyle uzun zaman alıyor. Open Subtitles بالطبع يستغرق كثيرا من الوقت للوصول هنا مشيا على الأقدام
    elbette ki, kemikler deriden çok çok daha uzun sürede çürürler. Open Subtitles بالطبع العظام تتحلل بعد النسيج الطري و باقي اللحم بفترة طويلة
    Bu yüzden dolapları incelemek istiyoruz, elbette ki sizin izniniz dahilinde. Open Subtitles لذلك نود أن نلقي نظرة على منهم، بعد إذنكم، بطبيعة الحال.
    Etrafımızda yandaşlarımızın olmasını elbette ki isteriz ve buna çalışanlardan başlıyoruz. Open Subtitles ونحن نريد أصدقاءنا من حولنا، طبعاً بلا شكّ بينما نبدأ أعمالنا
    elbette ki, tüm hasılat da eşit olarak pay edilecek. Open Subtitles حسناً , كل الدخل سوف . يقسم بالتساوى , بالطبع
    elbette ki hayır seni bok çuvalı. Neden bıraksın ki? Open Subtitles بالطبع لا , أيه الأخرق لماذا ستفعل لك ذلك ؟
    Babam elbette ki yardımsever bir şekilde mayıs ayı gösterilerini izledi, ama kalbi başka bir yerdeydi, zamanı da çünkü hizmet edeceği 15 ülke daha vardı. TED تابع والدي بالطبع المظاهرات التي جرت في شهر مايو ولكن قلبه كان في مكان آخر .. ووقته مخصص لشيء آخر كان لديه 15 دولة تطلب خدماته
    Ama en tepeye ulaşmak istiyorsanız, o zaman ünlü olmak için daha beklemeli ve elbette ki poitikacı olmalısınız. TED لكن إن أردت أن تصل إلى أعلى القمة، يجدر بك أن تؤجل المتعة، وتصير سياسيا بالطبع.
    Birlikteliklerinden doğan küçük kız çocuğu, elbette ki Koreli, Alman, Fransız, Taylandlı, İskoç, Kanadalı ya da Amerikalı bile olmuyor, onun yerine bütün bu yerlerin harika ve sürekli evrilen bir karışımı oluyor. TED والفتاة الصغيرة التي تنشأ من اتحادهما بالطبع لن تكون كورية أو المانية أو فرنسية أو تايلاندية أو سكوتلانديه أو كندية أو حتى أمريكيه، ولكن ستكون خليطاً رائعاً دائم الارتقاء من جميع هذه الأماكن.
    Ev sonuçta, elbette ki sadece uyuduğunuz yer değil. TED والمنزل، في النهاية،هو بالطبع ليس المكان الذي تنام فيه فقط.
    Eğer rakamları 2020'ye götürürsek, elbette ki tam rakamı buluruz, IDC (Uluslararası Veri Şirketi) sayesinde. TED إن نظرنا إلى ما ستكون عليه الأرقام في 2020، لدينا بالطبع رقم دقيق، من مركز البيانات الدولي مشكورا.
    Ama elbette ki bunları daha da küçük yapmak istiyoruz ve özellikle bal arılarından esinlendik. TED لكننا بالطبع نريد أن نجعل هذا الربوت أصغر حجمًا وقد ألهمنا نحل العسل تحديدًا.
    Logo ile başlamayı düşünüyordum. Burada eksik olan elbette ki Kuzey Kutbu’nun buz örtüsü. TED لقد فكرت أن أبدأ بالشعار. ما هو الشيء الناقص هنا بالطبع هو الغطاء الجليدي للقطب الشمالي
    elbette ki tüm mantıklı kurbanlar görür görmez teslim oldular. TED لذا بالطبع استسلم كل ضحاياه المذعورون لدى رؤيته.
    Ve sonra, elbette ki, Sovyetler Birliği'ni suçluyorum. TED بالطبع ، سأضع اللوم على الإتحاد السوفيتي.
    Ve elbette ki hala deneysel, hastalarda kullanmak için değil. TED وهذا بالطبع مازال تحت الإختبار ولم يستخدم في مرضانا.
    elbette ki, seninle neden evlendiğini biliyorsun, değil mi? Open Subtitles بالطبع , تعرفين لماذا سيتزوجكِ أليس كذلك ؟
    elbette ki bu, kültürlü bir Amerikalıya fazlasıyla ilkel gelebilir. Open Subtitles بطبيعة الحال , بالنسبة إلى امريكية متطورة لا بد أنها تبدو بدائية
    Ancak elbette ki, asla yola tekrar koyulup Pasifik'e ulaşmanın hayalini kurmayı bırakmamıştı. Open Subtitles لكن بطبيعة الحال هو لم يكف عن الحلم في الرجوع .إلى الطريق ولمس المحيط الهادئ
    Ama elbette ki benim sözüme güvenmek zorunda değilsin azizim. Open Subtitles طبعاً, انت لا يجب ان تصدق كل كلامى, ايها الصديق
    - Ne yaptığımı bilmiyordum. - elbette ki biliyordun. Open Subtitles لم اكن اعرف ماذا افعل انتى تعلمين بالتحديد ماذا كنتى تفعلين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more