"elbiselerin" - Translation from Turkish to Arabic

    • ملابسك
        
    • ثيابك
        
    • الفساتين
        
    • لكِ ملابس
        
    Ne güzel bir fikir böyle! Tüm Elbiselerin uyumlu olmuş. Ben de böyle yapacağım. Open Subtitles يالها من فكرة لطيفة كل ملابسك متشابهه سأفعل هذا
    Elbiselerin üstündeydi. Sutyenini çekip indirdiler. Open Subtitles وكنت مرتدية ملابسك بينما هم يخلعون عنك حمالة الصدر
    Sonra Elbiselerin gözüne hoş görünmemeye başladı. Open Subtitles ثمّ ملابسك لم تعد جيدة بما فيها الكفاية لك
    Anahtaların, cüzdanın, Elbiselerin, araban, evin, her şeyin. Open Subtitles حتى بعد أن تعلم أن كل شيء آخر قد ذهب؟ مفاتيحك, محفظتك, ملابسك سيارتك , شقتك, كل شيء
    Elbiselerin yırtıldığına göre, benim kürklerden birini giy, Barbarella. Open Subtitles طالما أن ثيابك قد تمزقت أستعينى بفرائى يا بارباريللا
    Bu günlerde güzel Elbiselerin ne kadar olduğunu biliyor musun? Konuşmuyor olabiliriz ama beraber aynı yerde durmak iyi bir başlangıç. Open Subtitles هل لديك أي فكرة كم تكلف الفساتين هذه الأيام حسنا ،نحن ممكن لا نتكلم
    Elbiselerin her yanımı kaşındırıyor. Kendimi bitlenmiş gibi hissediyorum. Open Subtitles ملابسك تسبب لي الحكة بكل جسدي وكأن بها حشرات
    Eğer Elbiselerin boya olsun istemiyorsan benimle gel. Open Subtitles تعال معي إذا كنت لا تريد أن يكون الطلاء على ملابسك.
    Bu saat, yüzük, üstündeki kumaş ve Elbiselerin de öyle. Open Subtitles و الى هذه الساعة و هذا الخاتم و الى قماشك الكتان و الى ملابسك
    Elbiselerin harap oldu derdim ama bundan kötü olamazlar herhalde! Open Subtitles سأقول بأن ملابسك أفسدت ولكن لا يمكن أن تصبح أكثر سوءاً
    Elbiselerin aylık 12.000 ödediğim çatı katı kredi kartı faturaların yeni aldığın piyano. Open Subtitles ملابسك الدور العلوي االذي تسكن به ذو التكلفة الباهظة بطاقة أموالك
    Bazen tezgahta boş bir şişe duruyor bazen de Elbiselerin eksiliyor. Open Subtitles احياناً , علبة فارغة على طاولة المطبخ فجأةً , بعض ملابسك تختفي
    Dolabındaki Elbiselerin nesi var? Open Subtitles وما المشكلة في ملابسك الحالية؟
    Düşlediğin Elbiselerin, maymunun hatta zürafan var. Open Subtitles و كل ملابسك الرائعه و قردك و زرافتك
    Yemeğin, Elbiselerin her zaman hazır olacak. Open Subtitles سنرعاك تحصلين على طعامك... تحصلعلىكلّ ملابسك فى أي وقت
    - Diğer Elbiselerin de böyleyse... Open Subtitles وإن كانت بقية ملابسك مثل هذا اللباس - "بإطفاء" -
    Değişmişsin evet. Elbiselerin, saçın. Open Subtitles أنت مختلفة، حسنًا ملابسك وشعرك
    Elbiselerin olmadan yola çıkamazsın. Open Subtitles لا يمكنك الرحيل بدون ملابسك
    - Elbiselerin hazır. Open Subtitles لقد وضعت ملابسك خارجا
    Bir keresinde yüzmeye gittiğinde, çaldırdığın ayakkabı ve Elbiselerin hakkında yazmak isterdim. Open Subtitles وبالتأكيد سـأكتب عن قصة ذهابك الى السـباحة عندما سرقت ثيابك وحذائك
    İddiaya girerim, ses kaydı Elbiselerin gibi değişmemiştir. Open Subtitles أراهن أن هذا التسجيل لم يتغير مثلما لم تتبدل ثيابك
    Bu Elbiselerin günümüzün genç kadınlarında gördüğümüz özgüven ve özsaygıyı nasıl ele aldığımı gerçekten yansıttığını düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أن هذه الفساتين تعبر عن رؤيتي للفتيات الشابات اليوم ثقتنا في نفسنا و تقديرنا لذواتنا
    Güzel Elbiselerin kapinda korumalarin, hizmetçilerin olacak. Open Subtitles سوف يكون لكِ ملابس جيدة وحراس ليحفظوكِ وخدم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more