"eleanor'" - Translation from Turkish to Arabic

    • إلينور
        
    • اليانور
        
    • ألينور
        
    • إليانور
        
    • إيلينور
        
    Ama kaçarsan eğer Eleanor... gidebileceğin başka bir yer yok. Open Subtitles لكنك تهربي إلينور ومفيش أي مكان ما عدا ذلك تذهبي الية
    Ben Eleanor Lance. Geldiğinize çok sevindim. Open Subtitles اسمي إلينور لانسي أنا مسرور جداً أنك هنا
    Hayatta kalmak için Eleanor, yapmamız gerekenler var. Koru bunu. Open Subtitles هناك قانون أننا البقاء على قيد الحياة من قبل، اليانور.
    Eleanor Bloom'un bütün nakliye ekibi sızmış bir şekilde yerde yatıyor. Open Subtitles اليانور بلوم كامل يتم تمرير طاقم يخرجون في الطابق الخاص بك.
    Sen ve Eleanor'un aptalca hareketlerle bu şehri böldün. Open Subtitles مزّقت هذه البلدة إلى قصاصات بتهورك،أنت وسيارتك ألينور
    - Eleanor'u öldürmek için kiralanmış. - Kiralamadılar, şantaj yaptılar. Open Subtitles يقول أنه تم استئجاره ليقتل إليانور لم أكلف إنهم يهددونى
    Eleanor Noel'den beri böyle. Open Subtitles أصبحت إيلينور هكذا منذ أعياد الميلاد
    Kadife elbiseli olan Theo, demek ki tüvit kıyafetli de Eleanor. Open Subtitles انها ثيو الي لابسة القطيفة لذا أنا يجب أن أكون إلينور في التويد
    İyi geceler Theo. İyice dinlen Eleanor. İyi uykular. Open Subtitles ليلة سعيدة ثيو خدي إستراحة جيدة؛ إلينور نامي كويس
    -Sadece bayat hava kokuyor Eleanor. -Hayır, şu öteki koku... Open Subtitles ـ انة فقط هواء فاسد؛ إلينور ـ لا؛ تلك الرائحة الأخرى السيئة
    Bence sen de Eleanor'un odasına taşın. Open Subtitles أعتقد أنةمن الأفضل أن تنتقلي للعيش مع إلينور
    Eleanor Bloom'un bütün nakliye ekibi sızmış bir şekilde yerde yatıyor. Open Subtitles كامل اليانور بلوم الانتقال الطاقم مرت بها في الطابق الخاص بك.
    Eleanor Vance diğer deneklere yabancılaşmaya devam ediyor. Open Subtitles اليانور فانسي استمرُّ بعزلها عن المواضيع الأخرى
    Eleanor Zissou, karım, Zissou Vakfı'nın başkan yardımcısı. Open Subtitles اليانور زيسو،زوجتي،نائبة الرئيس في مجتمع زيسو
    İnsanlar Zissou Ekibi'nin arkasındaki zekanın Eleanor olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول الناس أن اليانور هي العقل المدبر لفريق زيسو
    Eleanor'la birlikte bu şehri alt üst ettin. Open Subtitles مزّقت هذه البلدة إلى قصاصات بتهورك،أنت وسيارتك ألينور
    Bun ile Eleanor özel yeteneklerinden bahsetmişlerdi. Open Subtitles بن و ألينور قالوا لي بشأن مهاراتكِ المميزة
    Senin bir tarafların uyuşuyor, Eleanor uyanmak üzere ve ben burada yazanların yarısını anlamıyorum bile. Open Subtitles أعلم ، أنا احاول أنتِ مخدرة ، و ألينور على وشك أن تستيقظ و ليس لدي أي فكرة ماذا تعني نصف هذه الأشياء
    Ama Eleanor partiye onun evinde devam etmenizden memnun olacağını ifade etti. Open Subtitles لكن إليانور قالت أنها أكثر من سعيدة لأن تواصل الحفل في بيتها
    Bu tıbbi kayıtlarıma; Eleanor bir televizyon kanalında haber sunuculuğu yaptığına dair hayaller görüyor' olarak geçti. TED و الآن يوجد في سجليّ الطبي أنّ إليانور لديها أوهام بأنها مقدمة تلفزيونية للأخبار.
    bir sorun olduğunu gerçekten hissettim. Sorunları hakkındaki konuşmasını dinlerken, Eleanor Roosevelt'i düşündüm. TED و عندما سمعت صوته وهو يتحدث عن الألم بسبب مشاكله، تفكرتُ في إليانور روزفلت.
    Yani tüm ölümler Eleanor'un kocasına mı çıkıyor? Open Subtitles إذن تعود الجرائم حتى لزوج إيلينور ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more