"elimde kalan tek şey" - Translation from Turkish to Arabic

    • كل ما تبقى لي
        
    • كل ما أملك
        
    • كل ما أملكه هو
        
    • كل ما بقي لي
        
    Babam öldükten sonra, Elimde kalan tek şey annemdi. Open Subtitles حين مات والدي، كانت والدتي كل ما تبقى لي
    Alkolü gözümden düşürüyorsunuz ve Elimde kalan tek şey o. Open Subtitles انتما تفسدان الكحول علي وذلك كل ما تبقى لي
    Ya bütün hayatımı onun bana ihtiyacı olduğunu düşünerek geçirdiysem ve şimdi ihtiyacı yoksa Elimde kalan tek şey bir sıcak yapışkan tabancası ve yapay elmassa? Open Subtitles ماذا لو انني اضعت كامل حياتي معتقدة انه بحاجتي والان بما انه لا يحتاج لي كل ما تبقى لي مسدس غراء ساخن ومجموعة من الماس المزيف ؟
    Ailemin hayali, olduklarını sandığım şey, Elimde kalan tek şey. Open Subtitles صورة والداي والطريقة التي أتخيلهم بها هي كل ما أملك
    Elimde kalan tek şey bu ev ve oğlum. Open Subtitles كل ما أملكه هو هذا المنزل والفتى
    Çocuklar Elimde kalan tek şey ve onları asla satmayacağım. Open Subtitles الأطفال هم كل ما بقي لي. وأنا لن أبيعهم، ولا حتّى للرهن العقاري
    Elimde kalan tek şey bir elibise, kızım değil. Open Subtitles كل ما تبقى لي هو ثوب، وليس ابنتي
    Şimdi Elimde kalan tek şey intikam. Open Subtitles الآن كل ما تبقى لي هو الانتقام.
    Elimde kalan tek şey bu. Open Subtitles إنه كل ما تبقى لي
    Tüm bu olanlardan sonra Elimde kalan tek şey Prateek, bu ev ve Shekhar' ın hatıraları. Open Subtitles هذا كل ما تبقى لي (براتيك) وهذا المنزل وذكريات (شيكار)
    Elimde kalan tek şey o idi. Open Subtitles ولقد كانت هي كل ما تبقى لي.
    Ama senin hem Iris'in hem de Wally'in var. Barry, Elimde kalan tek şey. Open Subtitles ولكن لديك (آيريس) و(والي) (باري) كل ما تبقى لي
    Elimde kalan tek şey anılar. Open Subtitles كل ما تبقى لي هو ذكريات
    Ama senin hem Iris'in hem de Wally'in var. Barry, Elimde kalan tek şey. Open Subtitles (ولكن لديك (آيريس) و(والي باري) كل ما تبقى لي)
    Elimde kalan tek şey... Open Subtitles كل ما تبقى لي...
    Bu iş için evliliğimden vazgeçtim ve şu anda Elimde kalan tek şey işim. Open Subtitles لقد قايضت زواجي بهذه الوظيفة وهي كل ما أملك الآن لذا يجب أن تُفلح
    Elimde kalan tek şey bunlar. Open Subtitles أمفهوم؟ ، هذا كل ما أملك
    Elimde kalan tek şey bu. Open Subtitles و هي كل ما أملك
    Elimde kalan tek şey kırmızı bir elbise hala orada, Hector'un bıraktığı yerde duruyor. Open Subtitles كل ما أملكه هو ثوب أحمر معلق في خزانة ملابسي (وما زال في المكان الذي وضعه فيه (هيكتور
    Elimde kalan tek şey sensin Thea. Önemli olan tek şey seni güvende tutmak. Open Subtitles إنّك كل ما بقي لي يا (ثيا)، وسلامتك هي كلّ ما يهمّني.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more