| Broşürünüz henüz elime geçti, son derece öğretici buldum, | Open Subtitles | لقد تلقيت للتو الكتيب الخاص بكم.. وقد وجدته مفيدا جدا |
| Bu sabah kara kaplı bir defterin bir kopyası elime geçti. | Open Subtitles | لقد تلقيت نسخةً من كتاب أسود هذا الصباح وإسم زوجي كان به |
| Puckett 'in alkollü araç kullanma raporu elime geçti. | Open Subtitles | حصلتُ على تقرير الإعتقال لـ(باكيت) للسياقة تحت تأثير الكحول. |
| Victoria'nın kozu elime geçti. | Open Subtitles | لــقد حصلتُ على ورقة(فيكتوريــا) الرابحة |
| Bu mektubu, külleri bize ulaşmadan sadece bir kaç gün evvel elime geçti. | Open Subtitles | لقد استلمت خطابه من يومين قبل وصول رماده. |
| Mektubun yeni elime geçti ve sırıtmadan duramıyorum. | Open Subtitles | لقد استلمت رسالتك للتو لا يمكنني التوقف عن التبسم |
| Takasla bu çöplük elime geçti. | Open Subtitles | أخذتَ الكثير من المقايضات لتضع يدي على هذا الشيء |
| Yeri gelmişken, Rodney Garrett'ın son sözlerinin dökümü şimdi elime geçti, baskıdan yeni çıktı ve bunun kaynağını ilk bilene yıldızlı beş. | Open Subtitles | بالكلام عن ذلك لقد وصلني نص لكلمات رودني غاريت الاخيرة من قبل الصحافة,و هناك نجمة ذهبية لأول شخص |
| Bir şey daha var. Şimdi söylemek istemezdim ama az önce elime geçti. | Open Subtitles | هناك شئ أكره أن أقوله لكني تلقيته للتو |
| Kont'un davranışları hakkında başka raporlar da elime geçti. | Open Subtitles | - لقد تلقيت المزيد من التقارير عن سلوك ايرل |
| Üniversitedeki iş için başvurun elime geçti. | Open Subtitles | لقد تلقيت طلبك من أجل المنصب في الجامعة |
| Sahadaki memurlarımızdan gelen ilk veriler elime geçti. | Open Subtitles | (بين) لقد تلقيت للتو التقارير الأولية من عملائنا في الميدان |
| Dr. Merill'in değerlendirmesi elime geçti. | Open Subtitles | " لقد تلقيت تقرير د." ميريل |
| Bayan Özel Durum'un ölüm ilan kartı elime geçti. | Open Subtitles | حصلتُ على إسم الروح المفقودة. |
| Hey, ben... Berlin'den görüntüler elime geçti. | Open Subtitles | لقد حصلتُ على صور المراقبة من (برلين) |
| Vali Bey, gizli istihbarat şimdi elime geçti. | Open Subtitles | أيها الحاكم لقد استلمت لتوي الاستخبارات السرية |
| "Sevgili Jake mektubun daha yeni elime geçti... ve durmadan sırıtmayı bırakamıyorum." | Open Subtitles | ...(عزيزي، (جيك" لقد استلمت رسالتك للتو و لايمكن التوقف عن التبسم" |
| SOC tarafından El-Kaide'ye para gönderildiğine dair bir belge elime geçti. | Open Subtitles | أنا حصلت على يدي على وثيقة، نقل من شركة نفط الجنوب لتنظيم القاعدة. |
| Adamla mücadele ettim ve silah benim elime geçti. | Open Subtitles | تعاركت معه، ووضعت يدي على المسدس |
| Bu faks bu sabah elime geçti. | Open Subtitles | لقد وصلني هذا الفاكس هذا الصباح |
| Grandview'da bir antika mağazam var, ve her nasılsa Jason'ın mobilyaları elime geçti. | Open Subtitles | لدي مخزن للتحف و الأثريات (و بطريقةٍ ما وصلني اثاث (جيسون |
| Şimdi elime geçti! Nasıl? | Open Subtitles | تلقيته للتو ما هو الانطباع؟ |