İşçi dövizleri ve işe alımın, daha güvenli ve ucuz olması için elimizden geleni yapmalıyız. | TED | يجب أن نفعل ما بوسعنا لنجعل الحوالات النقدية والتوظيف أوفر وأكثر أمانًا |
Karısı ve çocukları ilgimizi hak ediyorlar. Onların iyiliği için elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | زوجته وأطفاله يستحقون إهتمامنا وعلينا أن نفعل ما بوسعنا لرفاهيتهم |
Onu derhâl ülkeye getirmek için elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نفعل كل ما بوسعنا لاعادته إلى الديار فورا |
Ailelere düzgün cenaze imkanı sağlamak için elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | علينا ان نفعل ما بوسعنا لكي نؤمن لتلك العائلات دفنا مناسبا |
Dinleyin, ülkemiz bizi ölüme terk etti... ve hayatta kalmak için elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | اسمعوا لقد نسيتنا بلادنا وعلينا ان نفعل ما نستطيع كي ننجو |
Hayır, hayır. elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | لا، لا، يجب علينا أن نفعل كل ما في وسعنا. |
Ve onlara yardımcı olmak için elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | وأعتقد أن علينا أن نفعل ما بوسعنا لمساعدتهم في التحقيقات |
Ama yine de şehrimizi korumak için elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | ولكن,لابد أن نفعل ما بوسعنا لحماية المدينة |
Ama yine de şehrimizi korumak için elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | ولكن,لابد أن نفعل ما بوسعنا لحماية المدينة |
Eylemi büyütmek için elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | وينبغي أن نفعل ما بوسعنا لمساعدتها في النمو |
Downton gibi evlerin varlığını sürdürmesi için elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا أن نفعل كل ما بوسعنا للحفاظ على المنازل مثل "داونتون" على الإستمرار -بالتأكيد |
Bu gezegenden çıkmak için elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب ان نفعل ما بوسعنا لنغادر هذا الكوكب |
Buraya barış için gelmediler, elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | لم يأتوا إلى هنا في سلام يجب أن نفعل ما نستطيع |
elimizden geleni yapmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نفعل كل ما في وسعنا |