| Ve bu çocuklardan birisi aniden elini kaldırdı ve dedi ki, "Aslında bu sayının bir ismi var." | TED | أحد الأطفال رفع يده, وقال : "ولكن هناك إسم لهذا الرقم !. |
| "Kim ondan hoşlanıyor?" diye sorduğumda sadece kendisi elini kaldırdı. | Open Subtitles | رفع يده عندما سألت من يحب روس؟ |
| Dr. Birnholz-Vazquez konferans vermek için bir devlet üniversitesine gelince Marshall, dinleyicilerin en küçüğü olarak soru sormak için elini kaldırdı. | Open Subtitles | عندما اتت الدكتورة ايريليا برنهولز فازكاز إلى المركز الثقافي في الجامعة لاعطاء محاظرة مارشال .. اصغر عضوا في الحضور رفع يده ليسأل |
| Şef elini kaldırdı. | Open Subtitles | انظري! ان الزعيم رفع يده لاعلي |
| Çok küçük bir lambayı tutayım derken elini kaldırdı ve bilek kırıldı. | Open Subtitles | لقد وضعت يدها لتمنع الامر ، فأنكسر رسغها |
| Şef elini kaldırdı. | Open Subtitles | ان الزعيم رفع يده لاعلي |
| İşte orada, Şef elini kaldırdı. | Open Subtitles | الزعيم قد رفع يده, تماما هناك |
| Joe Frazier elini kaldırdı, ona baktı. | Open Subtitles | وجو فرايزر رفع يده |
| Şef elini kaldırdı! Baksanıza! | Open Subtitles | الزعيم, لقد رفع يده, انظرى! |
| Başka bir öğrenci, ona Abby diyelim, elini kaldırdı ve gönüllü oldu: "Belki bazı insanlar siyahileri derileri kaka rengi olduğu için sevmiyordur." | TED | وطالبة أخرى، سنطلق عليها اسم آبي، رفعت يدها وتطوعت قائلةً: "ربما لأن بعض الناس لا يحبون السُود لأن لون بشرتهم يشبه لون البراز". |
| dedim. 12 yaşındaki bir kız elini kaldırdı ve sözel olarak "DNA'nın düzensiz bölünmesinin genetik hastalıklara neden olduğunun dışında hiçbirşey anlamadık." | TED | فرفعت فتاة تبلغ من العمر 12 عاما يدها وقالت : حرفيا ، "بخلاف حقيقة أنّ التّناسخ الخاطئ لِجُزئيّات الحمض النوويّ يُسبّب أمراضا وراثيّة، لم نفهم أيّ شيء آخر". |
| - elini kaldırdı. | Open Subtitles | -إنها ترفع يدها -ماذا؟ |