Elinizden geleni yaptığınızı biliyorum ama sizden daha da derine inmenizi istiyorum beyefendi. | Open Subtitles | أعرف أنك تفعل ما بوسعك لكنني أريدك أن تبحث في الأعماق يا سيدي |
Son zamanların en azılı avı. Elinizden geleni ardınıza ko'mayın! | Open Subtitles | إنه ذو الجائزة الأكبر هنا منذ مدة، افعل ما بوسعك لإحضاره. |
Ona çekidüzen vermek için Elinizden geleni yapın. Şimdiden ölü gibi gözüküyor. | Open Subtitles | افعل ما بوسعك لتجعله مهندماً فإنه يبدو ميتاً بالفعل |
Bunun sizin işiniz olmadığının farkındayım ama Elinizden geleni yapmalısınız. | Open Subtitles | أسمع.أنا أعرف أن ذلك ليس عملك ولكن عليك عمل كل ما تستطيع |
O hastalar için Elinizden geleni yaptığınız için değil. | Open Subtitles | ليس لأنك قمت بأفضل ما تستطيع لهؤلاء المرضى |
Bu süreçte yetkililerle iş birliği yapmak ve sorularını cevaplamak için Elinizden geleni yapmanızı istiyorum. | Open Subtitles | في غضون ذلك, أود أن أطلب منكم فعل ما بوسعكم لتتعاونوا مع السلطات وتجيبوا أيّ أسئلة قد يملكونها. |
Elinizden geleni yapmanızı umuyorum ve talep ediyorum. | Open Subtitles | ...أنا أتوقع و أطلب أفضل ما عندكم |
Umarım beni kurtarmak için Elinizden geleni yapıyorsunuz. | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّك تَفْعلُ ما بمقدوركَ لإنْقاذي. |
Ama o gün de gelecek; o yüzden Elinizden geleni yapın yine. | Open Subtitles | لكن ذلك اليوم آتٍ، لذا يجدر أن تفعلوا أيّما يتطلّبه الأمر. |
O gün gelince de herkesin Elinizden geleni yaptığınıza hak vereceğini biliyorum. | Open Subtitles | ستعلمين من الأمام للخلف والبداية للنهاية بأنك بذلت كل ما بوسعك يا سيدة كولينز |
Bu mektubu ona verin ve ablam için Elinizden geleni yapın. | Open Subtitles | أود أن تقدمها له و تفعل كل ما بوسعك لمساعدتها |
Çocuğunuzu doğru şekilde yetiştirmek için Elinizden geleni yaparsınız. | Open Subtitles | انت تبذل افضل ما بوسعك لتربى اطفالك بشكل صحيح |
Buluşmaya beş dakika var. Elinizden geleni yapın. | Open Subtitles | أمامك 5 دقائق لنلتقي إفعل ما بوسعك للخروج |
Hepimiz darbe aldık. Anılar orada bir yerde. - Elinizden geleni yapın. | Open Subtitles | جميعنا تلقى ضربات، لكن الذكريات موجودة في الداخل في مكان ما، إفعل ما بوسعك. |
Genç görünmek için Elinizden geleni yapın, başlangıç olarak şu sakaldan kurtulun... | Open Subtitles | عليك أن تفعل ما بوسعك لتبدو أصغر بدأً باللحية |
Bir şey söylemeden önce, kardeşim için Elinizden geleni yapacağınıza söz vermenizi istiyorum. | Open Subtitles | قبل أن أقول أي شيئ يجب أن تعدني، بأنك ستفعل ما تستطيع من أجل أخي |
Kafanızı korur, ayakta durmak için Elinizden geleni yaparsınız, en çok da bir mucizenin gerçekleşmesini dilersiniz. | Open Subtitles | إحمي رأسك وإفعل ما تستطيع لتظل واقفاً علي قدميك وأهم ما في الأمر أن تدعي لحدوث معجزة |
Ama şimdi Elinizden geleni yaptığınızı anlıyorum. | Open Subtitles | ولكن الآن قد أدركت .أنك فعلت كل ما تستطيع |
Bu yüzden Elinizden geleni yapıp en azından denmiş olmak saçmalığını duymak istemiyorum. | Open Subtitles | ويعني بذلك بأنني لا أريد بأن أسمع أيُّ كلامٍ فارغ عن .فِعل ما بوسعكم أو إعطائه فرصة لأجل الجامعة |
Elinizden geleni yaptığınızı biliyoruz ama hala cevapları alamadık. | Open Subtitles | أنا أعلم أنكم تفعلون ما بوسعكم لكننا لم نحصل على أي أجوبة |
- Elinizden geleni yapın! | Open Subtitles | هيا ! - أفعلوا أفضل ما عندكم ! |
Elinizden geleni yapın. | Open Subtitles | اعملوا أفضل ما عندكم . |
Elinizden geleni yaparsanız kadere inanmanız gerekmez. | Open Subtitles | إذا ترى ،و تفْعلُ ما بمقدوركَ و و تتغازل مع قاضى المحكمة... ... أنتليسمنالضروريأنتؤمن بالقدر. |
Ama o gün de gelecek; o yüzden Elinizden geleni yapın yine. | Open Subtitles | لكن ذلك اليوم آتٍ، لذا يجدر أن تفعلوا أيّما يتطلّبه الأمر. |