| Ve şimdi de Ellen'ı sevdiği müzikle anmak için karşınızda Bay Kenny G. | Open Subtitles | والآن مع الموسيقى المقدّمة لها.. أحد المؤدّين المفضّلين لدى إيلين.. السيّد كيني جي. |
| Ellen, güvenliğe daha çok yatırım yapsaydık şimdi gidip ne olduğunu kendimiz... | Open Subtitles | إيلين يجب أن نرى فيما بيننا ماذا يحدث لو مولنا الأمن أكثر |
| Bayan Ellen'ın geldiğini duymadın mı? | Open Subtitles | إنهض يا ولد ألم تسمع أن السيدة إيلين قادمة ؟ |
| Ellen sana her ne söylediyse beni korumak için yaptı. | Open Subtitles | مهما ما أخبرتكِ به الين ، فقد كانت تتستّر عليّ |
| Jerry,bu Ellen olayı çok ileri gitti. | Open Subtitles | جيري، موضوع ألين ذاك بأكمله زاد عن الحد. |
| Sen neden bahsediyorsun? Kıçımızı kurtarmaktan bahsediyorum. Hayatlarımız değerli, Ellen. | Open Subtitles | أتكلم عن إنقاذ أرواحنا لدينا الكثير لنعيش من أجله "آلين" |
| Sizin için endişelenmeye başlamıştık Bayan Ellen. - Bay Gerald... | Open Subtitles | أصابنا القلق بشأنك يا سيدة إيلين السيدجيرالد.. |
| Artık kendine gelip Bayan Ellen'ın kızı gibi davransan iyi olur. | Open Subtitles | وقد حان الوقت لتتصرفي كإبنة السيدة إيلين |
| Ellen halk kütüphanesine gittikten sonra saldırıya uğradı. | Open Subtitles | إيلين كانت في المكتبة العامة في يوم مهاجمتها |
| Ellen'ı o kadar memnun edecek ne yapıyorsun? | Open Subtitles | مالذي تفعله ل إيلين لتشعرها بسعاده هنا ؟ |
| Sırf ben şehir dışındayken zevkten inlediği için Ellen'ın beni aldattığını düşünmene çok içerledim doğrusu. | Open Subtitles | أجد ذلك مهينا بأن تفترض أن إيلين تخونني فقط لمجرد أنها تطلق أصوات جماع عاليه وانا خارج البلده |
| Ellen yine alkol sorunu yaşamıyor, değil mi? | Open Subtitles | ليست إيلين متوعكة من آثار الشراب.. أهي كذلك؟ |
| Bu örnekle Ellen'ın harcanabilir olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun? | Open Subtitles | أهذه هي طريقتك للقول بأن إيلين من الممكن الاستغناء عنها؟ |
| Ellen, satın alınabilir bir yatırım diyebileceğimiz bir hayata sahipti malesef oynaması gereken rol için gerekli güce sahip değildi. | Open Subtitles | عاشت إيلين حياةً من الأفضل وصفها بأنها مغامرة فاسدة فيها.. وبندم.. لم تمتلك القوة لكي تلعب دورها. |
| Ellen'la konuşmadığım için özür dilerim. | Open Subtitles | حسناً.. أنا آسف لأنني لم أتحدث إلى إيلين. |
| Patrick, Ellen'ın hayranı olduğu bir şarkıcı var mıydı? | Open Subtitles | أهناك أحد محدد تعجب موسيقاه إيلين يا باتريك؟ |
| - Nasıl olacak ki? Çok kızgın. O hapse giremez Ellen. | Open Subtitles | انه يشعر بغضب عارم ، انها لا تستطيع الذهاب للسجن الين |
| Ellen'ın sesini bastırmaya çalışıyorum, dır dır fabrikası, orada işte. | Open Subtitles | احاول اخراج صوت الين من رأسي مصنع الثرثرة الجالس هناك |
| Ellen onu aldatanları, içini yiyenleri öğrenmek için durduruyor. | Open Subtitles | ألين توقف المحتالين حتى تناقش معهم ما كانت تحمله ضمائرهم لها و ما هم مذنبين فيه |
| Evet, görüntü o kadar net ki Ellen DeGeneris'in nefesini bile görebiliyorsun. | Open Subtitles | إنها واضحة لدرجة أنه يمكنك رؤية أنفاس المذيعة ألين دي جنيريس |
| Telefonun diğer ucundaki de sevgili eşi Ellen. | Open Subtitles | والشخص الأخر الذي يتحدث إليه هو زوجته الحبيبه آلين |
| Ellen, Missie'ye hamileyken o da tıpkı senin gibi göbeğini tutardı. | Open Subtitles | عندما كانت أيلين حامل بميسى كانت تمسك بطنها كما فعلتى الأن |
| Ed, Ellen'ın evine taşındı. Cathy'nin şişmanladığını... | Open Subtitles | وانتقلت إيلن للعيش مع إد ، وسمعت أن ... كاثي أصبحت سمينة |
| Ben hiç böyle bir şey duymamıştım. Ellen öyle mi söyledi? Evet ama asıl meseleden uzaklaşıyoruz. | Open Subtitles | هيلين" قالت ذلك ؟" - نعم , لكننا كنا نتساءل عن ذلك الأمر - |
| Eve canlı dönebilirsek, matematik sınıfımdaki Ellen'a açılıp ona, onu ne kadar çok sevdiğimi söyleyeceğim. | Open Subtitles | اذا عدنا احياء سوف افتح قلبي لصديقتي " الن " في فصل الرياضيات واخبرها كم احبها |
| İlk kurban Ellen Casey'i öldüren kimse Megan Palmer'ı öldürenle aynı kişi değil. | Open Subtitles | قاتل الضحيّة الأولى (إلِن كاسي)، ليس قاتل (ماجان بالمر). |
| Ellen! Ellen! | Open Subtitles | (إيلِن)، (إيلِن)! |
| Köpekbalıkları gelir ve gider Ellen. İnsanlar bu konuda birşey yapamazlar. | Open Subtitles | اسماك القرش تأتى وتذهب إلين لايملك الناس اى شئ حيال ذلك |
| Büyüklüğünü kabul et, Ellen. | Open Subtitles | احتضيني عظمتك ياايلين |
| Ellen'la benim oldukça monoton bir hayatımız var. | Open Subtitles | قد لإلين ولي الحياة العادية جدا. |
| Evlendiğinde o çirkin Ellen ismini değiştirmemiş olması çok garip. | Open Subtitles | غريب إنها ظلت تبقى على إسم سىء مثل (إلن) عندما تزوجت الكونت |