"ellere" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأيادي
        
    • أيدي
        
    • اليدين
        
    • الايدي
        
    • أيدٍ
        
    • ايدي
        
    • أيد
        
    • أيدى
        
    • يدين
        
    • الايادي
        
    • الايدى
        
    • أيادي
        
    • بأيدي
        
    • للأيدي
        
    • في الأيدي
        
    Doğru zamanda, doğru ellere, doğru görüntüleri vererek, tam bir etki yaratabiliriz. TED من خلال وضع الصور الصحيحة في الأيادي الصحيحة وفي الوقت المناسب, يمكننا حقا أن نخلق التأثير.
    Kazanamazsam kaset yanlış ellere geçebilir. Open Subtitles وإذا لم أفوز ربما سيذهب الشريط إلى الأيادي الخطأ
    Bu mühür yanlış ellere geçerse kaç hayat son bulacak, hiç düşündün mü? Open Subtitles لم تفكرَ أبداً أنّ وقع هذا الختم في أيدي الغير كم عدد الأرواح
    Yanlış ellere düşmesini istemezsiniz. Open Subtitles أنتى لا تريدى أن تقع هذه في أيدي الغير لا
    Ben cerrahım. Eğer bu ellere bir şey olursa mahvolurum. Open Subtitles أنا جرّاح، وإن حصل أي شيء لهاتين اليدين فقد انتهيت
    Bu tehlikeli olabilecek ilacin yanlis ellere düsmemesi için insanogluna karsi çok derin ahlaki bir sorumluluk hissediyorduk. Open Subtitles نحن نشعر بالتزام اخلاقي عميق للبشرية بان نتاكد ان هذا العقار المحتمل ان يكون خطيرا الا يقع في الايدي الخاطئة
    Kira kendisini yargının dostu olarak görüyor; bu yüzden defterin yanlış ellere düşmesini istemez. Open Subtitles كيرا يعتقد نفسه حليف العدالة ، لذا فهو لا يريد أن تقع المذكرة في أيدٍ خاطئة
    Onları yanlış ellere bırakmak sorumsuzluk olur. Open Subtitles تركهم في ايدي القياده الخطا فعل غير مسؤل
    Onu emin ellere bırakmak isterim. Open Subtitles وأريد أن أطمئن بأنها في أيد أمينة. أمر مضحك، هه؟
    Silahlarınız yanlış ellere geçerse ülkemdeki hiç kimse güvende olmayacaktır. Open Subtitles لايجدر بأي من أنظمة الأسلحة لديك الوقوع في الأيادي الخاطئة ,لا أحد في بلادنا سيكون آمناً
    Eğer bu doğru ellere tek parça hâlinde ulaşmazsa, sizin kadar ben de ip üstünde olacağım. Open Subtitles إن لم تصل هذه إلى الأيادي المناسبة سالمةً، فسأكون في مأزق شأني شأنكم
    Bunu yapan küçük, kahverengi ellere lanet olsun. Open Subtitles ملعونة هيّ الأيادي الصغيرة البُنّية التي صنعت هذا
    Şirkettekiler silahların suçlu ellere geçmemesine çabalıyor. Open Subtitles الآن.. وأصحاب شركة فيكسبرغ يعملون كل يوم لإبعاد الأسلحة عن أيدي المجرمين
    Bu bilgisayarın kötü ellere geçmesine izin vermicem. Open Subtitles . لا .. لا لن أترك هذا الحاسوب يقع في أيدي الآخرين
    Bilgilerimizin yanlış ellere geçmemesini sağlamalıyız. Open Subtitles علينا التأكيد أن المعلومات لا تقع في أيدي خاطئة
    Maharetli ellere sahip göçmen bir ebeden bahsediliyor, o yüzden buraya gönderildim. Open Subtitles تحدث كل الناس عن المرأة الأجنبية ذات اليدين السحريتين وأرشدوني إلى الوادي
    Biz bu teknolojinin yanlış ellere geçmemesi için çalışıyoruz. Open Subtitles نحن نحمي هذه التكلونوجيا من ان تقع في الايدي الخطأ
    Pekala, kasetin doğru ellere gitmesinden emin olacağız. Open Subtitles حسناً ، سنتأكّد أن هذا التسجيل سيذهب إلى أيدٍ أمينة
    Doğumdan itibaren sizinkilerden farklı ellere sahibiz. Open Subtitles منذ أن ولدنا كان لدينا ايدي خفية مختلفة عنكم
    -DNA'nın yanlış ellere geçmesini istemeyiz. Open Subtitles فنحن لا يمكن أن نسمح لحمضه النووى بأن يقع في أيد غير أمينة
    Burayı sorumsuz ellere teslim edecek kadar aklını kaçırmadı. Open Subtitles انه لن يضع أبدا هذا المكان فى أيدى غير مسؤولة
    Tek kopyası bana yakın bir yerde güvende. - Yanlış ellere düşsün istemiyorum. Open Subtitles أحتفظ بالنسخة الوحيدة لحمايتها لا أريدها أن تقع بين يدين خاطئتين
    Bunların yanlış ellere geçmesini istemeyeceğini sanıyorum. Open Subtitles أنا أتصور أنك لا تريد أن يقع هذا في الايادي الخاطئة
    Göğüs ağrısına, nefes alma güçlüğüne, kırılmış ellere ne oldu? Open Subtitles ماذا حدث لالام الصدر صعوبة التنفس , الايدى المكسورة ؟
    Yani yapmamız gereken tek şey ona kardeşlerin nerede olduğunu söylemek ve ona gereken şeyi vermek böylece doğru ellere geçecek. Open Subtitles لذا الشيىء الوحيد الذي يتوجب علينا فعله هو مكان الإخوة لمساعدتهما في مشكلتهما هاته و يمكنه ايضاً وضعك في أيادي أمينة
    Fakat benim uzman atışım sağ olsun O asanın başka ellere geçmesi hakkında endişe etmemize gerek kalmadı. Open Subtitles لكنبفضلرميتيالخبيرة, لم يكن علينا القلق بوقوع الصولجان بأيدي شحص آخر
    Sadece, o çip'in doğru ellere geçmesini sağlamalıyız, hem de hemen. Open Subtitles أنا فقط أقول, علينا أن نوصل تلك الرقاقة للأيدي الصح وقريبا
    Buradaki çoğu eşya yanlış ellere geçmemesi gerekecek kadar tehlikeli. Open Subtitles معظم الأدوات هنا خطرة للغاية لأن تقع في الأيدي الخاطئة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more