| Yani tam olarak ellerime bakınca tuhaf bir şey hissediyorum ama.. | Open Subtitles | أعني, فعلياً , لدي هذا الشعور الغريب عندما أنظر إلى يدي |
| Ve beni bir yetişkin olarak tanımak isteyen kadın beni nihayet tanıdığında bir kutu küle dönüştü ve benim ellerime kondu. | TED | وكأمرأة ارادت ان نتعارف كبالغين تعرفت علي, تحولت الى صندوق من الرماد تم وضعه بين يدي. |
| Ona el sürmek bile zordu benim için ama beynim ellerime hükmetti! | Open Subtitles | اعرف كم تحتاج ذلك كان صعبا علي و ضع يدي عليها |
| Para saymaktan ellerime kramplar girdi... onun için cevap: "çok fazla". | Open Subtitles | إن يداي تؤلماني من كثرة العد و لكنني سأقول كثيراً جداً |
| Christian eşcinsel olduğu için dövüldüğünde ellerime cebime koydum ve hiç farketmemişim gibi başım öne eğik halde yürüdüm. | TED | حين ضرب كريستشن لكونه مثليًا، وضعت يديّ في جيبي وسرت مطرقا كأني لم ألاحظ. |
| Biliyor musun, o küçük bebeği ellerime aldığımda, tekrar 21 yaşındaymışım gibi hissettim. | Open Subtitles | اتعرف عندما حملت ذلك الفتى الصغير بين يدى احسست اننى فى 21 ثانية |
| Eve gidiyoruz. ellerime daha fazla kan bulaşmasını istemiyorum. | Open Subtitles | سنذهب لديارنا ، فأنا لا أريد مزيد من الدماء على أيديي |
| O gece, bizim mangadaki çocuklar üzerime battaniye attı beş dakika boyunca devamlı omzumu yumrukladılar daha sonra da ellerime tutkal döktüler. | Open Subtitles | هذه الليلة، ألقى زملائي في الفريق ملاءة عليَّ تبادلوا الأدوار في لكمي لخمس دقائق ثم سكبوا الصمغ على يدي |
| Ama sahneye çıkarsam, spotlar yüzüme vururken belki dedim Tanrı rock efsanesi Stevie Ray Vaughn'un gücünü ellerime verir. | Open Subtitles | لكنني إعتقدت أن ، كما تعلمي أنه إذا إعتليت المسرح وسُلطت الأضواء على وجهي ربما يمد الله يدي |
| Biri paraşütlerimden biriyle atlarken hayatını benim ellerime bırakır. | Open Subtitles | عندما يقفز رجل وهو يحمل مظلتي فهو قد وضع حياته بين يدي |
| Ne kadar ihtiyacın olacağını biliyorum. Ona el sürmek bile zordu benim için ama beynim ellerime hükmetti! | Open Subtitles | اعرف كم تحتاج ذلك كان صعبا علي و ضع يدي عليها |
| Dışarı çıkıyorum. Dönmeden beni topla vur. Tam ellerime gelsin. | Open Subtitles | ارمي بالكرة في يدي قبل أن أنتقل لليسار اتفقنا؟ |
| Topu gönder. Tam buraya, ellerime. Başka yere değil. | Open Subtitles | هيا، ردها هنا، إلى يدي ليس هنا، ولا هناك، بل هنا |
| ellerime sürdükleri bu merhemle, yıkanmak isterdim, çünkü acımayan tek yerim ellerim. | Open Subtitles | انا افضل ان استحم بالمرهم السحري لقد وضعوه على يدي مما ادي ان يداي هى الشئ الوحيد الذي لا يؤلمنى. |
| ellerime bak, yüzüme, gözlerimin altına. | Open Subtitles | إنظر إلى يداي. إنظر إلى وجهي, تحت عيوني. |
| - Evet, sadece yüzüme, kulaklarıma, boynuma ve ellerime. | Open Subtitles | فقط على وجهي و أذناي و رقبتي و يداي , أجل |
| Bu insanlar bana bağlı, hayatlarını ellerime veriyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس يعتمدون علي ووضعوا أرواحهم بين يداي |
| Hala ellerime bakıyorsun! Haydi bir daha deneyelim. | Open Subtitles | ما زلت تنظر إلى يديّ هيا، لنجرّب مجدّداً |
| Kendini, ellerime teslim edersen seni bir yıldız yapabilirim. | Open Subtitles | يمكننى أن أجعل منك نجماً يا بنى إذا وضعت نفسك فى يدى |
| O iğrenç şey ellerime bulaşacak diye korkumdan waffle veya pankek yiyemiyorum. | Open Subtitles | للخوف من امتلاك ذلك الشيء القذر في جميع أنحاء أيديي |
| En büyük şansım ellerime bakıp ömrümün 10 yılını kaybettiğimi görmekti. | TED | كان أكبر تغير في حياتي عندما نظرت ليدي ورأيت أنه قد مرت عشر سنوات بها |
| Her tarafa fışkırıyor, senin üstüne, benim üstüme, ellerime. | Open Subtitles | قذفت عليكِ و على المكان و على نفسى و يداى و على كل شيء |
| Hmm ellerime daha önce böyle yakından bakmamıştım. Vay be! Her parmak birbirinden farklı. | Open Subtitles | لم أنظر الى يدىّ من قبل كل اصبع مختلف عن الآخر |
| ellerime baktım ve kan içindeydi. | Open Subtitles | أنظر إلى يديَّ وأراهما مغطيتين بالدماء. |
| ellerime bir bakın. | Open Subtitles | اعني، انظروا ليديّ |