| Görünen o ki, giyotin numarasını yapacak bu sarsılmaz ellerle güvenmiyor. | Open Subtitles | يبدو أنه لا يثق بهذه اليدين الثابتتين للعمل على خدعة المقصله |
| Top ve sopalarla pek aram olmadı. Ben daha çok ellerle ilgiliydim. | Open Subtitles | لم أكن أبدا من هواة رياضات العِصي والكرات ، لطالما إهتممت بألعاب اليدين |
| O ellerle gözleri tanıyorum; bana da dokundular. | TED | انا أعرف هذه الأيدي والأعين لقد لامست روحي |
| Personelim yok; hepsi elle yapılan -- bu tür kırık ellerle yapılan şeyler. | TED | ليس لدي موظفين،فكله عمل باليد. هذه الأيدي المتكسرة |
| ellerle bunu yapmak neredeyse imkansızdır, stenografi hariç, o zaman da iletişim limitli. | TED | يكاد يكون مستحيلاً القيام بذلك بيديك و بالتالي كان الإتصال محدوداً |
| Kaba ve artirik ellerle onu cezalandıracaksın zaten. | Open Subtitles | ستعاقبه بتلك الأيادي الملتهبة، البدينة والقصيرة |
| Bir de bu ellerle yemek yiyorum ben! | Open Subtitles | أعني , ساعدني يا ربااهعلي أن آكل بهاتين اليدين |
| Boş ellerle dönmek için çok yol katettim. | Open Subtitles | لقد جئتُ من بعيد جداً، لأغادر خاليةَ اليدين |
| Flaş flaş bir adam Harry Winston'ı boş ellerle terk etti. | Open Subtitles | تم رصد رجل يخرج من هاري ونستون خالي اليدين |
| Özür dilerim. Onu bu küçük bebeksi ellerle ciddiye alamıyorum. | Open Subtitles | آسف، لا يُمكنني أن أخذه على محمل الجد مع هاتين اليدين الصغيرتين جداً. |
| İyi, biraz hızlı ellerle bunu kolayca yapabilirsin. Oh cüzdanın. | Open Subtitles | ـ حسناً، تسطيعين القيام بالقيل من حركات خفة اليدين ـ أوه، محفظتك |
| İlişkilerimizi, bizi günde üç öğün besleyen ellerle onarmamız gerekecek. | TED | سنحتاج إلى تعزيز الصلات مع الأيدي التي تطعمنا ثلاث مرات في اليوم. |
| Nasır bağlatmak yerine bu güzel ellerle daha iyi işler yapmayı düşünebilirim. | Open Subtitles | أستطيع التفكير بأشياء أفضل لتفعليها بهذه الأيدي الجميلة غير تخشينها |
| Bu ellerle beyin ameliyatı yapabilirsin. | Open Subtitles | تستطيعين فعل عملية جراحية للدماغ بتلك الأيدي |
| Gerçek vücudunuz yatıyorken yüzdüğünüze, uçtuğunuza veya çıplak ellerle canavarlarla savaştığınıza inanabilirsiniz. | TED | فيمكن أن تصدّق أنك تسبح أو تطير أو تحارب الوحوش بيديك العاريتين، في حين يكون جسدك الحقيقي مستلقيًا في السرير. |
| Bu ellerle her gün çok narin kristalleri tutacaksın. | Open Subtitles | هذه الأيادي ستحمل كريستالات لدقائق عدة في العادة |
| O güzel ellerle çok fazla iş yapmamalısın.. | Open Subtitles | يجب ان تعمل على ذلك بما انك تملك هذه الايدي |
| Başka kim dünyaya sentetik ellerle dokundu? | Open Subtitles | من تظن لمس العالم بأيدي صناعية؟ |
| Lola, beni temiz ellerle görünce mutlu olacaktır. Ne dersin? | Open Subtitles | لولا ستكون مسرورة لرؤيتي بأيدٍ نظيفة ألا تظن ذلك ؟ |
| Genç yaşında hayat bağını kopartan bu ellerle düşmanının gençliğini biçmekten daha iyi bir dostluğu nasıl gösterebilirdim ki sana? | Open Subtitles | ما الصالح الذى يمكننى القيام به تجاهك أكثر من هاتان اليدان اللاتى قطعا شبابك الذى قطعه كان عدوك |
| Boşversene! Seninkilerden daha yavaş ellerle yapıyordum ben o işi. | Open Subtitles | ترهات , لقد كنت اقوم بهذا التبديل بيدين إبطئ من يديك |
| Çıplak ellerle boğarak öldürmeye pek sık rastlamazsın. | Open Subtitles | لا ترى رجالاً يخنقون حتى الموت بأيد عارية في أحوال كثيرة |
| Onun boynunu bu ellerle tuttum. | Open Subtitles | لقد أمسكت برقبتها بيديّ هاتين... |