| Eğer zehir tam olarak elmas gibi kesilebiliyorsa dünya üzerinde bunu yapabilecek sadece bir kaç yer vardır. | Open Subtitles | إذا تم تقطيع السموم مثل الماس يوجد اماكن قليلة في العالم التي يمكنها فعل ذلك |
| - Rus çariçesine verdiğin buzdan elmas gibi. | Open Subtitles | مثل الماس الجليد الذي اعطيتة للقيصر في روسيا. لا. |
| Çöplükteki bir elmas gibi özelliklerini ön plana çıkarmalısın. | Open Subtitles | عليك إبراز محاسنك, كالماسة المليئة بالغبار |
| Çöplükteki bir elmas gibi özelliklerini ön plana çıkarmalısın. | Open Subtitles | عليك إبراز محاسنك, كالماسة المليئة بالغبار |
| Dünyadan üstünde çok yüksekte. Gökyüzünde bir elmas gibi. | Open Subtitles | مثل الماسة فى السماء |
| Gökyüzünde bir elmas gibi. | Open Subtitles | مثل الماسة فى السماء |
| Buz kristalleri her çıkıntıda elmas gibi büyüyor. | Open Subtitles | تنمو بلورات الجليد كالألماس على كل فرع |
| Kardan beyaz kürkü vardır, ve elmas gibi parlayan gözleri, ve kalbi... | Open Subtitles | لديها معطف مثل بياض الثلج ، والعيون التي تتلألأ مثل الماس ، وقلب كبير مثل... |
| Dondurmanın içinde kalmış bir elmas gibi. | Open Subtitles | مثل الماس في حوض من الآيس كريم. |
| Bir elmas gibi yapmak. Vay canına. | Open Subtitles | تجعلها تبدو مثل الماس واو |
| Güzel ama sertimdir, tıpkı bir elmas gibi. | Open Subtitles | أنا جميل لكن صلب، مثل الماس ... |
| Biliyorum elmas gibi bir şey. | Open Subtitles | "نعم انه مثل الماس" |
| Gökyüzünde bir elmas gibi. | Open Subtitles | كالماسة فى السماء |
| "Kalp bir elmas gibi, | Open Subtitles | قلب جامد كالألماس" |
| elmas gibi. | Open Subtitles | -منتدى أفلام العرب كالألماس |