| Şu an ölemem. Benim elmasa sahip olmamı isteyen milyonlarca çocuğu düşün. | Open Subtitles | فكّري بشأن مليون طفل يريدني أن يكون لدي الماس |
| Bu elmasa üzerine sadece küçük bir bölümümü yerleştirdim. | Open Subtitles | كلّ ما فعلت هو طبع جزء صغير مني في هذا الماس |
| Kömürü toza da, elmasa da çevirebilir. | Open Subtitles | يـمكنه أن يحول الفحم الحجري إلى غـبار أو ألماس |
| Tabii ki dünyada ki en güzel elmasa sahip olan kişi. | Open Subtitles | فمن يملك الماسه الأكثر روعه في العالم ؟ |
| Kusuruma bakmayın ama Cameron o kadar gergin ki kıçına sokulmuş bir kömür parçası, iki haftada elmasa dönüşür. | Open Subtitles | عذرا للغتى الفرنسية و لكن كاميرون شخص نادر و لو انك وضعت قطعة فحم فى مؤخرته خلال اسبوعيين ستحصل على ماسة |
| Biraz alın teriyle koca kömür parçalarını elmasa çeviririm. | Open Subtitles | أتعب بعض الشيء، وأقوم بتحويل قطعة كبيرة من الفحم إلى الكثير من الألماس |
| elmasa yeniden şekil verildiği sanılıyor. | Open Subtitles | النظرية تميل إلى أنّ الماسة اُنتُزعت من التاج آنذاك. |
| Kadın sana mı, elmasa mı aşık olur? | Open Subtitles | تجعل المراء تسقط فى حب ماس بينجامين ولا فى حبك ؟ |
| Gerçek bir elmasa dokunmayı hayal bile edemezdim. | Open Subtitles | لم أتصوّر أبداً أنّي سألمس ماساً حقيقاً. |
| O kadar soğuk ki, içenin dişlerini elmasa çevirecek cinsten. | Open Subtitles | النبع بارد جداً لدرجة أن أسنانك تصبح ألماساً |
| Bu, ezilmiş ve yeniden biçimlendirilmiş bir elmasa benzer ya da öğütülmüş toz parçalarına. | Open Subtitles | إنه مثل الضغط الذي قد يشكل الماس أو يحوله إلى غبار |
| Aslında elmasa en çok benzeyen onlardır. | Open Subtitles | في الواقع، انهم هم أن معظم تشبه الماس. |
| - Yapamam. Hepsi Hong Kong'da kırmızı elmasa yatırıldı. | Open Subtitles | انها كل الماس أحمر في هونغ كونغ الآن. |
| Ama ben, parayı çaldıktan sonra kırmızı elmasa yatırım yaptım şu an Hong Kong'da yüksek meblağlarla ticareti yapılıyor. | Open Subtitles | ما عدا، بعد أن سرق منه، I تحويلها إلى الماس الحمراء، التي يجري تداول عالية جدا الآن الحق في هونغ كونغ. |
| Bokun üzerine leke çıkarıcı dökünce onu elmasa dönüştüremezsin. | Open Subtitles | عندما تحاول أن تذيب فضلات فإنك لاتحصل على ألماس بل فضلات فقط |
| Sanırım karşımızda, elmasa dönüşecek bir parça kömür var. | Open Subtitles | أعتقد أن لدينا قطعة فحم. ستتحول لـ ألماس. |
| Ovuşturduğunda bazıları elmasa döner. | Open Subtitles | ويشعرون بالإثارة عند لمسهم. وبعضهم يتحول إلى ألماس. |
| - Sizi ilk elmasa getirdim! | Open Subtitles | - لقد حصلنا على الماسه الاولى! - نجاح باهر! |
| Birinin elmasa ulaşması gerek. | Open Subtitles | شخص ما يَجِبُ أَنْ يحصل الماسه |
| Sana bu elmasa değer biçmeni söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أطلب منك أن تقيم لي ماسة هنا |
| İşlenmemiş elmasa şekil verirsen pasparlak olur! | Open Subtitles | "إذا أجليت ماسة خام، فبوسعكَ جعلها تومض!" |
| Saç kreminin elmasa iyi gelmediğini düşünüyor. | Open Subtitles | هي تعتقد أن مكيف الهواء يفقد الألماس لمعانه |
| Hiçbir kurul böyle bir elmasa sahip olmadı. | Open Subtitles | لا احد من المجلس قد أستطاع يوماً الحصول على هذه الماسة من قبل |
| Vincent, oturmana bakılırsa kömürü elmasa dönüştürme saplantın var gibi. | Open Subtitles | لفنسنت، انا اشعر بما فيه الكفاية من الاحتباس ليحول الفحم الى ماس |
| Gerçek bir elmasa dokunmayı hayal bile edemezdim. | Open Subtitles | لم أتصوّر أبداً أنّي سألمس ماساً حقيقاً. |
| O dediğin, elmasa sahip olmak kadar imkânsız. | Open Subtitles | و ربّما ستقول ألماساً أيضاً. |
| Yani onu son gerçek elmasa yönlendirmek için kafiyeli sözcükler kullanman gerekecek. | Open Subtitles | بينما انت تقودها الى اخر ألماسة ستبدأ بقول اي شئ على نفس القافية |