"emin olmamız gerekiyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • علينا أن نضمن
        
    • نريد أن نتأكد
        
    • وعلينا أن نتأكد
        
    • للتأكّد أنّ
        
    • علينا التأكد
        
    Tüm aile içi şiddet vakalarında yaptığımız rutin bir kontrol. Dengeli bir ev ortamının varlığından emin olmamız gerekiyor. Open Subtitles متابعة رتيبة لكل حالات العنف المنزليّ علينا أن نضمن وجود بيئة منزليّة مستقرّة
    Bunu tekrar yapmayacağından kesin olarak emin olmamız gerekiyor. Open Subtitles لا. علينا أن نضمن أنه لن يفعل ذلك مرة أخرى
    Normalde kavga için 2 öğrencimizi de okuldan uzaklaştırırdık bu yüzden bunun bir daha olmayacağından emin olmamız gerekiyor. Open Subtitles عادتاً ، نقوم بتعليق الطالبان اللذان تقاتلا لذا نريد أن نتأكد بأن ذلك لن يحدث مرة أخرى
    İyi bir çocuk olduğuna... emin olmamız gerekiyor, Walter. Open Subtitles ... نريد أن نتأكد بأنك شاب جيد يا والتر
    Fiziksel olarak hazır olduğunuzdan emin olmamız gerekiyor. Open Subtitles وعلينا أن نتأكد أنهم يتفقون مع المواصفات الجسمانية
    Güzel. Şimdi de verilerin merkeze ulaştığından emin olmamız gerekiyor. Open Subtitles جيّد، سنحتاج الآن للتأكّد أنّ البث يصل إلى مركز القيادة الرئيسي.
    Ama emin olmamız gerekiyor özünüzün bozulmadığına bir ölümlü haline gelmediğinize. Open Subtitles ولكن علينا التأكد أن روحك لم تمس إنك لم تصبحي فانية
    Bundan paçayı kurtaramayacaklarına emin olmamız gerekiyor. Open Subtitles وعلينا أن نتأكد أنكِ لن تذهبي بها بعيداً
    Bu iki durum da belirsizlik dolu, yani bir olasılık sorunu ve bizim de ikisi arasında yeterli bir güvenlik marjini olduğundan emin olmamız gerekiyor. TED وكلاهما، بالمناسبة، يخضع للشك عادة، وبالتالي فهي مشكلة احتمالية، وعلينا أن نتأكد أن هناك هامش مناسب للسلامة بين الاثنين، بالطبع.
    Şimdi de verilerin merkeze ulaştığından emin olmamız gerekiyor. Open Subtitles جيّد، سنحتاج الآن للتأكّد أنّ البث يصل إلى مركز القيادة الرئيسي.
    Sıçanları yok etmek hiç sorun olmayacaktır ama evde üremediklerinden emin olmamız gerekiyor. Open Subtitles التخلص من هذه الجرذان لن تكون مشكلة لكن علينا التأكد أنهم لايتكاثرون في أقسام أخرى من المنزل
    Sevdiklerimizi ve önemsediklerimizi korumak adına tıbbi gidişatları hakkında soğuk ve katı gerçekleri söylerken, hatta, hayat kaliteleri ile ilgili tahmini gidişattan bahsederken, o kişiyi "sakatlayacak", "yetersizleştirecek" bir duvara ilk tuğlayı koymadığımıza emin olmamız gerekiyor. TED في رغبتنا لحماية الذين نهتم بهم وباعطائهم الحقيقة الباردة عن تشخيصهم الطبي أو بالأحرى تشخيصا عن جودة حياتهم المتوقعة يجب علينا التأكد بعدم وضع الطوبة الأولى في الجدار الذي سوف يتسبب في النهاية في اعاقة أحد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more