"en iyi şansı" - Translation from Turkish to Arabic

    • أفضل فرصة
        
    • أفضل الفرص
        
    • أفضل فرصها
        
    • الفرصة الاكبر
        
    Çocuklarına hayatta en iyi şansı vermek istiyorlar. TED إنهم يرغبون في تقديم أفضل فرصة لابنائهم في الحياة
    Öğrendiğim şey şu: yaşamımızın sonuna dair plan yapmaya zaman ayırırsak, yaşam kalitemizi sürdürmek için en iyi şansı değerlendirmiş oluruz. TED ما تعلمته هو أنه إذا خصصنا بعض الوقت في التخطيط لنهاية حياتنا، لدينا أفضل فرصة في الحفاظ على نوعية حياتنا.
    2015'te enerjideki sıçrama, yeni parçacıklar keşfetmek ve bu sorulara yeni cevaplar bulmak için insanoğlunun eline geçen en iyi şansı temsil ediyordu. Çünkü Higgs bozonunu keşfettiğimizde kullandığımız enerjinin neredeyse iki katını kullanmıştık. TED زيادة الطاقة هذه في 2015 تمثل أفضل فرصة أننا كنوع قمنا باكتشاف جسيمة جديدة تجاوب عن تلك الأسئلة طويلة الأمد ، لأنها تحتوي على طاقة مضاعفة عن ما اعتدنا عليه عندما اكتشفنا هيغز بوزون
    Sahip olduğun yetenekler ve Bölüm'den aldığın eğitim ile bana kaçmak için en iyi şansı sunabileceğine karar verdim. Open Subtitles ولكن بالاعتماد على مهاراتكِ ومجاملة لتدريب "الشعبة" لكِ فقد وجدت أن هذه أفضل الفرص للهرب من هنا
    - Bu bize başarmamız için en iyi şansı verecek. - Kraliçe bir şeyden şüphelenirse? Open Subtitles ذلك سيعطينا أفضل الفرص للنجاح - و ألا تشك الملكة بشيء ؟
    Hayır, hayır. Onun en iyi şansı sensin. Open Subtitles كلا، كلا، أنت أفضل فرصها.
    Kendimi feda ettim çünkü Moses'in çocuğumun özgürlüğü için en büyük şans olduğunu düşündüm ama bunlar beni, onun en iyi şansı yapar. Open Subtitles ضحيت بنفسي لأني ظننت (موسى) أفضل حظوظ طفلتي إلى الحرية لكن هذه الأوراق هنا تجعلني أفضل فرصها
    Çünkü sonuçta, mutlu bir hayatta... en iyi şansı bana vermekte hepimiz benciliz. Open Subtitles لأنه في النهاية , ولاننا كلنا أنانيين هذا سيعطيني الفرصة الاكبر لحياة سعيدة
    Küçük kızıma mutlu bir hayatta... en iyi şansı verebilmek için baban olmaya ihtiyacım var. Open Subtitles أريد كأب لك أن أكون قادر على إعطاء فتاتي الصغيرة الفرصة الاكبر لحياة سعيدة
    Gelecek birkaç hafta, kardeşlere ilk büyük avlarını yapmak için en iyi şansı sağlayabilir. Open Subtitles ستكون الأسابيع القليلة المقبلة بالنسبة للشقيقتين أفضل فرصة لتقومان بأول صيد كبير لهما
    O yolcuların en iyi şansı nehre inmekti. Open Subtitles كانت أفضل فرصة لهؤلاء الركاب هو الهبوط على ذلك النهر.
    Sonuna kadar peşlerine düşerse, hayatta kalanlara doğu kıyısından kaçabilmek için geriye kalan en iyi şansı vermiş olur. Open Subtitles ربما تكون مطاردة جيدة للغاية ونمنح للباقين على قيد الحياة أفضل فرصة للهروب لكي يتشكّلوا على الشاطيء الشرقي
    Finaller için en iyi şansı sensin. Matt iyi bir koçtur, bunu biliyor. Open Subtitles أنتي أفضل فرصة لديهم في النهائيات مات" مدرب جيد ، و هو يعرف ذلك
    Eğer FTL'e geçersek Eli, Scott, Greer ve Chloe geride kalacak o yüzden, görünüşe göre onların en iyi şansı Rush. Open Subtitles إذا قفزنا الى المسار الضوئى, إيلاى سكوت و جرير ,كلوى سوف نتركهم وراءنا حتى الأن , يبدو "إن أفضل فرصة لهم هو "راش

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more