"en iyi şeyin" - Translation from Turkish to Arabic

    • أفضل شيء
        
    • أفضل ما
        
    • أفضل شئ
        
    • أن أفضل
        
    Denediği en iyi şeyin bu olduğunu söylüyor. Brendiden bile iyi. Open Subtitles وتقول انها أفضل شيء من أي وقت مضى وقال انه ثبت من البراندي.
    Ben Jorge'nin başına gelen en iyi şeyin Jorge olduğunu sanıyordum. Open Subtitles أهي كذلك حقاً؟ ظننت أن أفضل شيء شيء حدث لـ ـ هورهي ـ
    O yüzden ilişkimiz için en iyi şeyin Matthew'in trajik bir kazaya kurban gitmesi olduğuna karar verdim. Open Subtitles ولهذا قررت بأن أفضل شيء من أجل علاقتنا هو أن يحدث لمات حادث مأساوي
    Onun için yapabileceğim en iyi şeyin ne olduğunu düşündüm. Open Subtitles وأنا أفكر الآن في أفضل ما أستطيع أن أفعله لها
    Bu gece sizin için en iyi şeyin kapıları kilitleyip odanızda kalmanız olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles أظن أن أفضل شئ تفعلينه الليله أن تمكثى فى غرفتك و توصدى الباب
    Yapacağı en iyi şeyin iki aileyi birbirine düşürmek olduğuna karar verdi. TED لقد قرر أن أفضل رهان له هو دق أسفين الخلاف بين عائلتين.
    Hatırlamadığım bir şey var mı öğrenmek istiyoruz ve yapılacak en iyi şeyin bununla yüzleşmek olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles نحن نحتاج أن نعرف إذا ما كان هناك أي شيء لا نتذكره نحن نشعر أن أفضل شيء من الممكن أن نفعله هو مواجهته
    Hep o silahlar hakkındaki en iyi şeyin sesleri olduğunu düşünmüşümdür. Open Subtitles لطالما خلتُ أنّ أفضل شيء بتلك المسدّسات هو صوتها
    Benim için en iyi şeyin, işimin başına dönmek olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد قالت بأنّ أفضل شيء لي هو العودة للعمل
    Bana kaç kere yapılacak en iyi şeyin bazen beklemek olduğunu her davanın size yeni bir şey öğrettiğini söylediniz? Open Subtitles كم مرة أخبرتني أنه أحيانا أفضل شيء لنفعله هو الإنتظار و أن كل جريمة تعلمكم شيئا جديدا؟
    Yapılacak en iyi şeyin yetkililerle kendi isteğiyle konuşmak olduğunu ona anlatabildim ve bunu kabul etti. Open Subtitles تحدثت عليه وأعتقد أني أثّرت عليه و أن أفضل شيء يقوم به هو الحضور هنا و التحدث مع السلطات بنفسه
    Yaptığım en iyi şeyin inşa ettiğim tüm o harika oyuncakları bile geç sen olduğunu biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم أنه مع جميع اللعب المذهلة التي صنعتها أنت أفضل شيء في حياتي
    Hayatının aşkının sonsuza dek ellerienden gittiğini anladığında ondan sonraki en iyi şeyin beyin dosyası olacağına karar vermiş. Open Subtitles وعندما أدرك أن حب حياته اختفى بغير رجعة اكتشف أن ثاني أفضل شيء هو ملف عقلها
    - Peki oraya gidersek ve Çorak Topraklar için en iyi şeyin boğazımı kesmek olduğuna karar verirlerse? Open Subtitles لذا، إذا ذهبنا هُناك وقرروا أنّ أفضل شيء للأراضي الوعرة هو نحري
    Çoğu insan, kötü bir şey olduğunda yapılacak en iyi şeyin yoluna devam etmek, her şeyi kendine saklamak olduğunu düşünür. Open Subtitles هناك الكثير من الناس يعتقدون أنه عندما يحدث شيء سيء أفضل شيء يجب القيام به هو ان تستمر في حياتك وتُبقي ما حدث لنفسك
    Şu an bizim için yapabilecekleri en iyi şeyin bu olduğunu söylediler. Open Subtitles وقالوا إن هذا هو أفضل ما يمكنهم القيام به بالنسبة لنا الآن.
    Bu, kuruluşların bir araya gelerek yiyecekleri kutladığı ve yiyeceklerle yapılacak en iyi şeyin onları yemek olduğunu ve ziyan etmeyi bırakmak gerektiğini göstermesidir. TED إنها وسيلة للمنظمات من أجل أن تجتمع معاً لتقدّر الطعام، لتقول أن أفضل ما يمكن فعله بالطعام هو تناوله والاستمتاع به، والتوقف عن تبديده.
    Biz de en iyi şeyin ortadan kaybolmak olduğunu düşündük. Open Subtitles لذ لقد رأينا أن أفضل شئ نقوم بفعله هو أن نبتعد
    Ama eğer zorsa, o zaman muhtemelen yapılabilecek en iyi şeyin bu olduğunu zannedersin. Open Subtitles لكن و إن كان هذا صعباً فإنه أفضل شئ قد يفعله الشخص
    Verimizle yapacağımız en iyi şeyin onun uluslararası erişime açık olmasını sağlamak olduğuna karar verdik. TED لذا، قررنا أن أفضل ما سنفعله ببياناتنا هو ضمان وصول الجميع إليها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more