"en kolay" - Translation from Turkish to Arabic

    • اسهل
        
    • أسهل
        
    • الأسهل في
        
    • أبسط
        
    • وأبسط
        
    • البسيط هو
        
    • وأسهل
        
    • هي أسرع
        
    • الأسهل هي أن
        
    • الأبسط
        
    Karşındaki kıza baktığında onu gerçekten istediğini düşünüyorsan bu dünyanın en kolay şeyidir, Eğer böyle hissetmiyorsan o doğru kız değil demektir Çok üzgünüm. Open Subtitles انظر للفتاة و اعرف اذا كانت هي كل ما تريده من الحياة سيصبح ذلك اسهل شيء في الدنيا .. و اذا لم يكن كذلك
    Bu adamı yakalamanın en kolay yolu bu diye düşünmelilerdi. Open Subtitles أعتقد أنها اسهل طريقة للأمساك بهذا الرجل
    O ucu geri çekmenin en kolay yolu ne olurdu? TED ما هي أسهل طريقة لإرجاع الطرف الحاد مرة أخرى ؟
    Bir erkeği unutmanın en kolay yolu başka birini bulmaktır. Open Subtitles بصى, أسهل طريقة عشان تنسى راجل انك تلاقى راجل غيره
    Kahrolası teknedeki en kolay iş seninki ve hala beceremiyorsun! Open Subtitles لقد حصلت على الشغل الأسهل في السفينة وتخفق فيه ؟
    Mizah ile yapılabilecek en kolay şey, ve tamamen olması gereken bu, bir dostun düşman ile dalga geçmesidir. TED أبسط شيء يمكن فعله باستعمال الدعابة، وهو مباح تماما، هو صديق يسخر من عدو.
    Sadece plana uygun davran. Güven bana. Şimdiye kadar en kolay elde ettiğin para olacak. Open Subtitles فقط التزم بالخطة وثق بي ستكون اسهل نقود حصلت عليها على الاطلاق
    Hayır, Bay Pennington. Dünyada en kolay şeylerden biri yolcu listelerine bakmaktır. Open Subtitles لا يا سيد بيننجتون, ان اسهل شئ هو مراجعة قائمة المسافرين
    Sanırım bir kişiyi kaybetmenin en kolay yolu, onu çok fazla istemektir. Open Subtitles اظن ان اسهل طريقه للحصول علي شيء هي ان تفقده
    Hedef haline geldim. Sana ulaşmak için en kolay yol bendim. Open Subtitles لقد اصبحت هدفاً ، و اسهل طريق للوصول إليّ كانت الوصول إليك
    Bryce'la konuşmadığın için en kolay yolu buydu. Open Subtitles والان انت لن تتحدث الى برايس لذا فهذة اسهل طريقة
    Kalbi durdurmanın en kolay yolu potasyum enjekte etmek. Open Subtitles اسهل طريقة لإيقاف القلب هي حقنة بوتاسيوم
    Çünkü kralın ejderhanı öldürmesinin en kolay yolu seni öldürmek. Open Subtitles لانه أسهل وسيلة للملك لكي يدمر التنين هي ان يقتلك
    Bak, düşünüyorum da çalışmaları yayınlamak ilaç firmalarından para alabilmenin en kolay yolu. Open Subtitles أرى أن نشر الدراسات هي أسهل طريقة لجعل شركة أدوية تمد يدها إليك
    Hayır, ben yine de geleceğim. Kazandığım en kolay paraydı. Open Subtitles أووه لا, سأظل هناك إنه أسهل مال جنيته في حياتي
    Dünyanın en kolay şeyi- tek ihtiyacın olan biraz fındık... Open Subtitles إنه الشيء الأسهل في العالم, كل ما تحتاجه هو جوز...
    Şansımın en fazla olacağını düşündüğün için girmesi en kolay kulübü sordun, değil mi? Open Subtitles أعتقد أنك سألتني ذلك لأنك تعتقدين أن النادي الأسهل في الإنضمام إليه هو النادي الذي سأحظى فيه بأفضل فرصة
    Öyle olmadığımı kanıtlamanın en kolay yolu ise randevuya gelmemekti. Open Subtitles ولكن ذلك ليس بالامر المهم أبسط طريقة لإثبات ذلك . كانت عدم مقابلتك
    Bekle. İki aile var, en kolay yol, masrafları paylaşmak. Open Subtitles أنتظرو , لدينا عائلتين وأبسط شيء هو تقسيم الأمر
    en kolay sorum şu. Bahsettiğimiz şeyi burada gerçekleştirmek mümkün mü? Open Subtitles ‫سؤالي البسيط هو ‫هل من الممكن تحقيق هذا هنا؟
    Yaptığım şeylerden biraz bahsetmek gerekirse, hikayeye başlayacagım en kolay yer şapkadır. TED وأحدثكم قليلا عن الأشياء التي قمت بعملها، وأسهل مكان لبدء الحكاية هو مع القبعة.
    Bu karışıklığı çözmenin en kolay yolu sizce de birleşik bir cephe oluşturmak değil mi? Open Subtitles هي أسرع طريق للخروج من هذا المأزق ألا توافقني الرأي؟ كلنا لدينا اهتمامات في المنطقة
    en kolay yolu meleğin gidip gemiyi batırması. Open Subtitles أوتعلم، الطريقة الأسهل هي أن نُجبر ذاك الكائن السامي على إعادة إغراق السفينة
    En zayıf halka, en kolay kırılandır. Çatırdamaya başladın mı? Open Subtitles العلاقة الضعيفة هي الأبسط كسراً هل انفصلتما بعد؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more