"en saçma" - Translation from Turkish to Arabic

    • أسخف
        
    • أغبى
        
    • اسخف
        
    Bu duyduğum en saçma şeydi. - Böyle olmadığını sen de biliyorsun. Open Subtitles كان هذا أسخف شئ سمعته و أنت تعلم أن هذا لم يحدث
    Bu tarihteki en saçma heceleme yarışması olacak! Hepsi senin üstüne kalıcak! Open Subtitles هذا سيكون أسخف شيء في مسابقة التهجي وستكونين أنتِ المسؤولة على ذلك.
    Bu hayatımda duyduğum en saçma sapan laf. Open Subtitles هذا أسخف جزء من التفاهات الفلسفية التي سبق ان سمعتها
    Hatta sen bunun bir kasete konulan en saçma şey olduğunu itiraf etmelisin. Open Subtitles حتى أنت أعترفت أنه أغبى شيء قد يسجل على شريط
    Bu hayatımda duyduğum en saçma şey. Open Subtitles ماذا؟ إن هذا هو أغبى شيءٍ سمعتُه في حياتي.
    Anlıyorum. Bu şimdiye dek duyduğum en saçma şey. Open Subtitles فهمت هذا أغبى كمية من الهراء اسمتعت إليها على الإطلاق
    Bu hayatımda duyduğum en saçma şey. Open Subtitles انت تقول انها سخيف لماذا ؟ هذا هو اسخف شئ سمعته على الاطلاق
    Bu hayatımda duyduğum en saçma sapan laf. Open Subtitles هذا أسخف جزء من التفاهات الفلسفية التي سبق ان سمعتها
    Bence bu müzikal bugüne kadar duyduğum en saçma şey olacak. Open Subtitles هذه المسرحية الموسيقية ستكون أسخف مسرحيه شاهدتها في حياتي.
    Tanrım, annen bize dünyanın en saçma şarkılarını söyletirdi. Open Subtitles أجل، ووالدتك كانت تحملنا على شدو أسخف الأغنيات.
    Duyduğum en saçma şifreli konuşmalardan biriydi. Open Subtitles هذه، يا صديقي، تندرج تحت مسمى أسخف الشفرات.
    - Duyduğum en saçma fikirdi bu. - Yardım etmeye çalışıyoruz. Open Subtitles هذه هي أسخف فكرة قد سمعت بها فى أي وقت مضى في حياتى
    Hayatım boyunca duyduğum en saçma şarkıydı. Saçma sapan sözleri vardı. Open Subtitles لقد كانت أسخف أغنية سمعتها قط كانت رطانة بأكملها
    Bence eve git, bulabildiğin en saçma filmi aç ve izlemeye başla. Open Subtitles لكنني أريدك أن تذهب إلى المنزل، وتضع أسخف فيلم يمكنك أن تجده، وتشاهده.
    Bu, duyduğum en saçma hikaye böyle bir durumda verilmiş en aptalca karar. Open Subtitles ستكون تلك هى أغبى قصه بتاريخ الهراء الذى سمعته طيله حياتى
    Bu bugüne kadar duyduğum en saçma şey, ki Alex ve Dave'nin Sivil Savaş'ı konuştuklarını duymuştum. Open Subtitles هذا أغبى شئٌ قد سمعته في حياتي ولقد سمعتُ أنَّ أليكس وديفيد يتحدثان عن الحرب الأهلية
    Bana söylediğin en saçma cümle buydu. Open Subtitles هذا أغبى شيء سبق وأن قلته ليّ. أننيأتوقعهذا..
    - Bu duyduğum en saçma şey. - Bekle Open Subtitles ـ إن هذا أغبى شيئ قد سمعت به من قبل ـ إنتظري ، إنتظري
    Hayır, bu, hayatımda duyduğum en saçma şey. Open Subtitles الآن هذا هو أغبى شيء لقد سمعت من أي وقت مضى.
    Kusura bakmayın efendim, bu gün boyunca duyduğum en saçma fikir ve çok uzun bir gün oldu. Open Subtitles مع كل احترامي يا سيدي لكن هذه أغبى فكرة سمعتها طوال اليوم و قد كان يوما طويلا
    Bu yaptığım en saçma şey. Open Subtitles هذا هو اسخف شيء فعلته في حياتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more