| Bununla başa çıkarken aynı zamanda çevre dostu bir ürün sunmak endüstride büyük bir değişikliğe neden olabilir. | TED | لذلك فإن القدرة على التعامل مع ذلك بالإضافة إلى توفير منتج صديق للبيئة قد يؤدي إلى تحول جذري في الصناعة. |
| Artık, bu endüstride değişim yaratma ve daha sürdürülebilir bir yöne itmenin vakti geldi. | TED | هذا هو الوقت المناسب لإحداث التغير المبدع في هذه الصناعة وأن ندفع بإتجاه الاستدامة. |
| Aynen teknolojide ve endüstride yaptığımız gibi, var olduğumuz boyutta da cesurca hayal etmekten bahsediyorum. | TED | أنا أتحدث عن الحُلْم أن نَحْلُم بجرأة فيما يتعلق بذواتنا كما هي أحلامنا جريئة تجاه الصناعة والتكنولوجيا. |
| Makine öğrenme, doksanlı yılların başlarında endüstride yer almaya başlar. | TED | بدأ مجال تعلم الآلات شق طريقه في الصناعة في وقت مبكرمن أوائل التسعينيات |
| Bu endüstride eksik olan budur! | Open Subtitles | هذا ما تفتقده هذه الصنعة |
| Birçok endüstride daha çok düşünmek ve ayarlama yapmak gerekiyor | TED | قد يحتاج ذلك في بعض الصناعات لمزيد من النظر والضبط. |
| Aksine, endüstride tepkiyi bizim yönlendirmemiz gerek. | TED | وبالمقابل، أعتقد أنه لابد أن تصدرالإستجابة منَّا نحن في عالم الصناعة. |
| Diğer sorun ise bunları bir endüstride kullanmaya başlayabilmemiz için üretimin bu zaanatkar yöntemlerini nasıl ölçeklendireceğimiz. | TED | مشكلة أخرى، هي كيف ندرج تلك الطرق الحرفية حتى يمكننا استخدامها في الصناعة. |
| Bu benim ilk işimdi Mafyada... yani endüstride. | Open Subtitles | كان هذا أوّل عمل لي بالإحتيال أقصد، الصناعة |
| Olağanüstü olanı gerçekleştirmeye bilim ve endüstride izin verilmez. | Open Subtitles | العمل المتميز جداً لا يرحب به في العلم او الصناعة |
| Bu endüstride yüzde 40 daha fazla verimlilik, yüzde 40 daha çok üretilen çıktı, yüzde 40 daha fazla büyüme. | TED | إنتاجية أكبر بنسبة 40% 40% كمية منتجة أكثر و40% نمو أكبر لهذه الصناعة بالتحديد |
| Ve son sonuçlar, aile çiftliklerinin iflasları ile endüstride yalnızca ayakta kalmaya çalışanların denetimini arttırıyor. | TED | وكانت النتائج الأخيرة زيادة حالات الإفلاس في مزارع الأسر، وقلة السيطرة في صفوف أولئك الذين يحاولون فقط البقاء على قيد الحياة في هذه الصناعة. |
| Çoğunlukla endüstride kullanılır. | Open Subtitles | يستخدم في الصناعة , بشكل رئيسي |
| Çoğunlukla endüstride kullanılır. | Open Subtitles | يستخدم في الصناعة , بشكل رئيسي |
| İki yıl önce, bu endüstride hiç şansım yoktu. | Open Subtitles | من سنتين,لم يكن لدى فرصة فى هذه الصناعة |
| Ben tutkuları olan, hayat dolu bir kadınım. Ve bu endüstride oldukça bilgi sahibi biriyim. | Open Subtitles | أحمل رغبة ومعرفة كافية بهذه الصناعة. |
| Hem de bildiği bir endüstride. | Open Subtitles | في هذه الصناعة التي يعرفها منذ سنوات |
| Birçok görüşmeden öğrendiğiniz gibi, istatistikler, bilimdeki çok sayıdaki araştırmayı desteklemektedir -- sosyal bilimlerde, tıpta ve birçok endüstride. | TED | كما سمعنا من العديد من المحادثات، الإحصاء تدعم كمية ماهولة من البحوث في العلوم -- في العلوم الإجتماعية، في الطب وبالطبع، الكثير من الصناعة. |
| Howard'ın ve bu endüstride Howard'ın ve benim tanıdığım bütün herkesin aptallık ettiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | وكل شخص يحاول تقليد(هوارد) وكذلك الجميع في هذه الصناعة كان موقف غير عادي، ولم ينجح |
| Siz bu endüstride fırtınalar koparacaksınız! | Open Subtitles | ستخلقون ثورة في هذه الصنعة |
| Bu gerçekten de hem ilaç endüstrisinde, hem de kozmetik sektörünün de aralarında olduğu pek çok farklı endüstride, devrim yaratabilir ve kuralları yeniden yazabilir. | TED | هذا من شأنه أن يحدث ثورة و نقلة نوعية ليس فقط للصناعة الصيدلية بل للعديد من الصناعات الأخرى منها صناعة مواد التجميل. |