| Poughkeepsie'de, benim şehrimde bile, eski endüstriyel altyapıyı yeniden düşündük. | TED | وحتى في بيكيبسي، رأس مولدي، تفكّرنا بالبنية التحتية الصناعية القديمة. |
| Bu iş 3 asır önce, endüstriyel Devrim'den de önce yağmış olan karı bulmayı hedefleyen bir zaman yolculuğuydu. | Open Subtitles | لقد كان نوعاً من السفر عبر الزمن لجلب ثلج قد سقط قبل ثلاثة قرون مضت قبل بداية الثورة الصناعية |
| Tüm fabrika merkezleri ve endüstriyel alanların ışık çatılarından gelen güneş enerjisi şehre enerji sağlıyor. | TED | والطاقة الشمسية لجميع مراكز المصنع وجميع المناطق الصناعية بأسطحها الخفيفة تمدُّ المدينة بالطاقة. |
| endüstriyel üretimin devam etmesi için, meydan okumadı, taviz verdi. | Open Subtitles | استخدام التنازلات ، عوضاً عن المواجهه للحفاظ على الإنتاج الصناعي |
| endüstriyel sabotaja ve muhtemelen hainliğe bulaştığına dair kanıt var elimizde. | Open Subtitles | لدينا دليل مادي يربطك بعمل من أعمال التخريب الصناعي وربما الخيانة |
| Ve endüstriyel verimliliği küçük ölçekte erişilebilir buldum. | TED | وجدت أن الإنتاجية الصناعية لا يمكن أن تتحقق على نطاق صغير. |
| Acı; tarihteki çevresel adaletsizliklerden kaynaklanıyor; mahalle sakinlerinin, zehirli atıklara yakın ve kelimenin tam anlamıyla pislik içinde yaşamalarına neden olan endüstriyel atıklardan. | TED | ألم من تاريخ الظلم البيئي التي تركت الكثير من المخلفات الصناعية في هذا الحي، وترك السكان يعيشون بالقرب من النفايات السامة وحرفياً، قذارة. |
| endüstriyel gücünü kaybeden ve Lorain, Ohio, Bolton gibi ölen şehirlere kadar... | TED | إلى المدن التي فقدت قوتها الصناعية وتموت الآن. مثل لورين أوهايو وبولتون، إنجلترا. |
| Üzgünüm ama, bugünün problemleri endüstriyel devrimin sorunları ile aynı değil. | TED | أرجو المعذرة ،لكن مشاكل اليوم ليست هي مشاكل الثورة الصناعية. |
| Kol amputasyonu genelde travmaya bağlı oluşur, endüstriyel iş kazaları, trafik kazaları veya bazen de savaş. | TED | تنتج معظم عمليات البتر بسبب حوادث ، مثل الحوادث الصناعية ، أو حوادث اصطدام المركبات أو بشكلِ مؤسف ، في الحروب. |
| Ve bunlar orijinal durumla karşılaştırma yapıldığında çıkan yüzdeler, başka bir deyişler, endüstriyel devrim öncesi çağ ile yani 1750. | TED | وتلك هي النسب في مقابل الوضع الاصلي, ماقبل الثورة الصناعية 1750 |
| Orada bir endüstriyel makina fabrikası vardı. | TED | كان هناك في الأساس مصنع للآلات الصناعية. |
| Balıkçılıkta gelişmeler, 100.000 balıkçısı olan ülkelerin endüstriyel balıkçılık yapmasına zorlanması anlamına geliyordu. | TED | تنمية الأسماك تعني إرغام الدول التي كان لديها 100,000 سمكة مسبقا لفرض الصيد الصناعي عليهم. |
| endüstriyel tasarımcı birbirine benzeyen pek çok şey yapar. | TED | التصميم الصناعي هو عبارة عن جعل الكثير من الأشياء متطابقة. |
| Peki burada endüstriyel internet nasıl yardım edebilir? | TED | فكيف يمكن أن تساعد شبكة الإنترنت الصناعي هنا؟ |
| Fakat market raflarını dolduran modern endüstriyel balık avcılığı daha çok bir savaşa benziyor. | TED | ولكن الصيد الصناعي الحديث، هذا النوع الذي يملأ لنا رفوف البقالة، يبدو أكثر مثل الحرب. |
| Şimdi 600 milyon insanın bu bölgesi zirai kaynakları ve endüstriyel ürünleri koordine ediyor. | TED | الآن هذه المنطقة من 600 مليون شخص تنسق الموارد الزراعية وإنتاجها الصناعي. |
| Bu demek oluyor ki, doğada herhangi bir yerde gerçekleşmiyor, fakat bir laboratuvarda farklı endüstriyel ortamlara uygulanmak için insanlar tarafından üretiliyor. | TED | ما يعني أنه لا يتواجد بأي مكان في الطبيعة، لكنه صنع بواسطة بعض الناس في أحد المعامل للتطبيق في إعدادات صناعية مختلفة. |
| Belki, otomasyon nedeniyle, şehirlerde yerlerinden edilen endüstriyel işçilerin bazıları burada hoş bir alternatif iş bulacaklar ve onlar da taşınacaklar. | TED | ربما بعض عمال الصناعة من المدن فصلوا بسبب الميكنة الآلية سوف يجدون وظيفة بديلة لطيفة هنا، وسوف ينتقلون أيضا. |
| dolayısıyla bunun gibi ağır yük kaldırabilecek endüstriyel bir robota ihtiyacı vardı. | TED | لذلك كان بحاجة لروبوت صناعيّ مثل هذا يمكنه أساسا القيام برفع الأحمال الثقيلة. |
| Çünkü, bir elit tabaka ve onun kolaylaştırıcıları... ...endüstriyel ölçekte ağaç kesiminin... ...desteklenmesinden uzun yıllardır milyonlarca dolar... ...kazanmaktadırlar. | TED | أيضا، لأن نخبة والمسهلين لها وقد تم صنع بملايين الدولارات من دعم قطع الأشجار على نطاق صناعي لسنوات عديدة. |
| endüstriyel veri ağı ara yüzüne serbest giriş. | Open Subtitles | دخول تامّ إلى سطوح بينيّة لشبكة معلومات صناعيّة |
| endüstriyel devrimin olması... ...sadece 200 sene önceydi. | TED | مَرَّتْ 200 سنة فقط على ظهور الثورة الصناعيّة. |
| Bunu yapmak için bir endüstriyel santrifüje ihtiyacı var. | Open Subtitles | لإنجاز ذلك، فإنّه بحاجة لجهاز طرد مركزيّ. |
| Long Beach ve Los Angeles üzerindeki başlıca endüstriyel mülkiyeti. | Open Subtitles | مملكه الصناعه التي تسيطر علي ميناء لونج بيتش و لوس انجلوس |