"endişelendiğin" - Translation from Turkish to Arabic

    • يقلقك
        
    • قلقك
        
    • قلقتِ
        
    • قلقكِ
        
    • تقلقين بشأنه
        
    • يقلقكِ
        
    • أنت قلقة
        
    Hiçbirşey yarına etki etmeyecek, - Eğer hakkında endişelendiğin buysa. Open Subtitles لن يؤثر شيئاً على حدث الغد إن كان هذا ما يقلقك
    - Eğer hakkında endişelendiğin buysa. - Yarınla ilgili endişelenmiyorum. Open Subtitles لن يؤثر شيئاً على حدث الغد إن كان هذا ما يقلقك لست قلقة بشأن الغد
    endişelendiğin buysa, merak etme, hikaye peşinde değilim. Open Subtitles لم آتي للحصول على قصة، إذا كان هذا ما يقلقك
    Sana söyleyeceğim, ve varsayıyorum ki bunu eğer ben bir uçurumdan falan düşerim diye endişelendiğin için soruyorsun. Open Subtitles سأفترض أنك تسألني بدافع قلقك من أن أسقط من على مرتفع أو ما شابه
    Bak, endişelendiğin için sağ ol ama rapor edecek bir şey yok cidden. Open Subtitles اسمع، أنا أقدر قلقك ولكن لا يوجد شيء لتبلغ عنه
    Gangsterler tarafından öldürüleceğiz, senin endişelendiğin şey bu mu? Open Subtitles ماذا عن الموت على يد رجل عصابات؟ ألا يقلقك هذا الأمر؟
    Maaş alıyorum, eğer endişelendiğin buysa. Open Subtitles انا لا ازال اتلقى الاجر, اذا هذا ما يقلقك
    Eğer endişelendiğin buysa o kadınların hiçbiriyle ilişkim yok. Open Subtitles لم أقم أي علاقة مع هؤلاء النساء إذا كان هذا ما يقلقك.
    endişelendiğin buysa Bill, Virginia ile kaçmayacak. Open Subtitles بيل لن يخونك ابداً مع فيرجينيا اذا كان هذا ما يقلقك
    Eğer endişelendiğin buysa kız kardeşinin düğününden önce onu alışverişe götürmek için hala vaktin var. Open Subtitles مازال أمامك الوقت لأخده للتسوق قبل حفل زفاف أختك، إذا كان هذا ما يقلقك.
    Üstteki ihtiyarı öldürmedim, eğer endişelendiğin buysa. Open Subtitles لم اقتل العجوز في الطابق العلوي اذا كان هذا ما يقلقك
    Eğer endişelendiğin buysa ben de seninle gelirim. Open Subtitles حسناً, اذا هذا ما يقلقك, سأذهب معك
    Aklına takılan bir soru varsa veya endişelendiğin bir durum... Open Subtitles ان كانت لديك أية أسـئلة أو شـيء يقلقك
    Zor olan ya da endişelendiğin bir şey olduğu zaman söyle. Open Subtitles لو هناك صعوبة فى شئ ما او شئ يقلقك.
    Farklı bir şekilde. endişelendiğin için teşekkürler. Open Subtitles هذا مُختلف، ولكني أقدّر قلقك عليّ
    endişelendiğin için teşekkür ederim. Open Subtitles أشكرك على قلقك علىّ
    Yoksa köpek maması endişelendiğin en son şey olur. Open Subtitles أو طعام الكلب سيكون أخر قلقك.
    Yarın, dün hakkında endişelendiğin bugün olacak. Open Subtitles غداً سيكون اليوم الذي قلقتِ بشانه البارحة
    Eğer endişelendiğin şey güçlerimizi geri almaksa, bunu yapabilirim. Open Subtitles إن كان قلقكِ بسبب فقدان قدراتنا، فيمكنني إعادتها
    Peki, endişelendiğin konu paraysa eğer Alman usulü yaparız. Open Subtitles يمكن ان يدفع كل واحد عن نفسه ان كان ذلك ما تقلقين بشأنه
    Eğer endişelendiğin şey buysa ben bir şey söylemedim. Open Subtitles لم أبصق داخلها إذا كان هذا ما يقلقكِ.
    endişelendiğin bir şey mi var? Open Subtitles هل أنت قلقة بسبب شيء ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more