"endişelendiğini" - Translation from Turkish to Arabic

    • قلق
        
    • قلقة
        
    • قلقه
        
    • قلقك
        
    • قلقةٌ
        
    • قلقٌ
        
    • كنت قلقًا
        
    • قلقها
        
    • قلقًا من
        
    Evet, Bay Hastings'in neden endişelendiğini anlayabiliyorum. Open Subtitles أوه، نعم ، اني ارى كم هو قلق السيد هاستينغ
    Hiç uyumadığın için endişelendiğini. Ve gülümsemene bayıldığını. Open Subtitles انه قلق لأنك لا تنامين وأنه يحب أن يراك تبتسمين
    Bak, onun yanındaki kişi nedeniyle endişelendiğini biliyorum. Open Subtitles النظرة، أعرف بأنّك قلق حول الشركة التي هي في الدّاخل.
    Onun için endişelendiğini düşünüyorum hem ben de bir doktorum. Open Subtitles لأنني أعتقد من أنكِ قلقة بشأنه وبسبب إنني طبيبي أيضاً
    Bekar bir baba olmaya karar verdiğim için endişelendiğini biliyorum. Open Subtitles اعرف انك كنت قلقة من قراري ان اصبح أبا عازبا
    Kocasının kendisine olan ilgisini kaybedeceğinden endişelendiğini söyleyebilirim. Open Subtitles كنت أقول بأنها قلقه من أن يفقد زوجها الاهتمام بها
    Benim hakkımda endişelendiğini farkettim, ama o çok gerçekçiydi. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّك كُنْتَ قلق بشأنني، لَكنَّه كَانَ حقيقيَ جداً.
    endişelendiğini biliyorum bir şeyler öğrenince seni arayacağım. Open Subtitles أفهم أنت يجب أن تكون قلق جدا. ' أعلمك حالما أسمع شيءا.
    Burada yalnız olduğumu düşünüp endişelendiğini biliyorum. Harika bir kızla çıktığımı öğrendiğinde çok sevineceksin. Open Subtitles أنا أعلم أنك قلق علي لأنني هنا لوحدي لذلك سيسرك أن تعرف أنني ذاهب مع فتاة رائعة
    endişelendiğini gösterme ve her zaman nasıl davranıyorsan Öyle davran. Open Subtitles لا تتصرف وتبين لها بأنك قلق تصرف كعادتك فقط
    Benim için endişelendiğini biliyorum ve aynı zamanda böylesine bir fedakarlığın sana hiç de doğal gelmediğinin farkındayım. Open Subtitles ،أعلم أنّكَ قلق عليّ وأعلم أيضاً أنّ هذا النوع من الإيثار ليس من طبيعتكَ النفسيّة
    Orin Helgesson aradı beni. Senin için endişelendiğini söyledi. Open Subtitles جائني إتصال من أورن هيلجسون يخبرني بأنه قلق بشأنك
    Benim için endişelendiğini söyledi ve siz ona inandınız hele ki beni buraya o tıkmışken. Open Subtitles أخبركم أنّه قلق عني، وصدقتموه، بينما هو الشخص الذي وضعني هنا
    Ama çok uzun zaman önce olduğuna göre neden bu kadar endişelendiğini anlamadım. Open Subtitles عجبًا، و لكن إذا كان منذٌ فترة طويلة... لم أفهم لمّا أنت قلق.
    Annem, onun erkek arkadaşını merak ettiği için endişelendiğini biliyor. Open Subtitles أمي تعلم أنها كانت قلقة جداً بسبب صديقها. صديقها اسمه
    Eve telefon etmedim ama annemin benim için endişelendiğini biliyorum. Open Subtitles أنا لم أتصل بمنزلي، لكنني أعلم بأن والدتي قلقة بشأني.
    Benim için endişelendiğini biliyorum Anne... ama her sorunu aşmanın bir yolunu buluyoruz... yani güvenliğim için o kadar endişelenmiyorum. Open Subtitles أعلم أنك قلقة بشأنى يا أماه لكننا وجدنا السبيل للتغلب على كل عقبة واجهتنا لذا لا تقلقى بشأن سلامتى
    Kardeşin vurulmadan önce onun için endişelendiğini hissediyorum. Open Subtitles لدي شعور أنك كنت قلقة على أخيك قبل تعرضه لإطلاق النار
    endişelendiğini biliyorum fakat yalnız olmadığını bilmeni istiyorum. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّكِ قلقه لَكنِّي أُريدُك أَنْ تَعْرفَي بأنّك لَسْتِ لوحدك
    endişelendiğini biliyorum ama söz veriyorum ki bu işi başarabilirim. Open Subtitles أدرك قلقك لكني أعدك أن بوسعي التصرف بهذا
    Bak, para yüzünden endişelendiğini biliyorum. Open Subtitles اسمعي, أعرف بأنكِ قلقةٌ بخصوص المال.
    Tüm paranızı eroine vermiş olabileceğinizden endişelendiğini söyledi. Open Subtitles لقد كان قلقٌ من ان عندك تاجر باع كل طعامك للبطلة
    Bir daha aklına başka bir fikir gelmeyeceğinden endişelendiğini sanıyordum. Open Subtitles لقد ظننتُك قلت أنّك كنت قلقًا من عدم حصولك على فكرة أخرى جيّدة
    Röportajımızın devamında, Savcı Bashir bana ne kadar endişelendiğini söylüyor hükumetin Taliban'la, onu öldürmeye çalışan insanlarla, görüşmelerinin olası sonuçlarından, TED لاحقاً أثناء مقابلتنا، أخبرتني بشير المدعية العامة عن قلقها بشأن النتيجة المحتملة إذا قامت الحكومة بمفاوضات مع طالبان، المجموعة التي كانت تحاول قتلها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more