Hayır, bunu anlamaz, ama bunun için endişelenmemize gerek yok... | Open Subtitles | لا , هو لن يتفهم لكن ليس علينا القلق من ذلك |
Ailelerimizin ne kadar kızacağı konusunda endişelenmemize gerek yok mu? | Open Subtitles | ليس علينا القلق حول كيف حقاً سينجنون أهلينا |
Ortaya çıkması konusunda endişelenmemize gerek yok. | Open Subtitles | لسنا مضطرين للقلق بخصوص أن نبعده |
Bu konuda endişelenmemize gerek yok. | Open Subtitles | لسنا مضطرين للقلق بشان ذلك |
Ama, artık hayatımın belli bir yerine geldiğime göre bence endişelenmemize gerek yok. | Open Subtitles | حسنا، في هذه المرحلة من حياتي لا أعتقد أنك في حاجة للقلق |
Ama, artık hayatımın belli bir yerine geldiğime göre bence endişelenmemize gerek yok. | Open Subtitles | حسنا، في هذه المرحلة من حياتي لا أعتقد أنك في حاجة للقلق |
Üç Kuyruklu'nun gücünü kullanmak isteyen Akatsuki'den endişelenmemize gerek yok. | Open Subtitles | ليس علينا أن نقلق... من استخدام الأكاتسكي لطاقة السامبي... |
endişelenmemize gerek yok dediler. Düşesin plânları belli oldu. | Open Subtitles | قيل لنا إنه لا يجب أن نقلق بشأنه كشفت الدوقة عن خطتها |
Kader bizi bir araya getirdiğine göre artık endişelenmemize gerek yok. | Open Subtitles | ولكن بما أننا اجتمعنا معاً الآن، ليس علينا القلق بشأن ذلك. |
Artık onun için endişelenmemize gerek yok. | Open Subtitles | ليس علينا القلق حياله بعد الآن |
Artık endişelenmemize gerek yok. | Open Subtitles | ليس علينا القلق بشأن هذا بعد الآن |
endişelenmemize gerek yok. | Open Subtitles | ليس علينا القلق. |
Onunla ilgili endişelenmemize gerek yok. | Open Subtitles | ليس علينا القلق من جهتها |
Hiç değilse artık Karen için endişelenmemize gerek yok. | Open Subtitles | على الأقل ليس علينا أن نقلق بشأن "كارين" بعد الآن |
Bu konuda endişelenmemize gerek yok. | Open Subtitles | - ليس علينا أن نقلق بهذا الشأن، حسناً؟ |
Şimdilik bunun için endişelenmemize gerek yok. | Open Subtitles | لا يجب أن نقلق بهذا الشأن الآن. |
Onunla konuştum. Bunun hakkında endişelenmemize gerek yok. | Open Subtitles | تحدثت معها، لا يجب أن نقلق بشأن ذلك. |