"endişeliler" - Translation from Turkish to Arabic

    • قلقين
        
    • مهتمون
        
    • قلقان
        
    • قلقلون
        
    • قلقون
        
    • وقلقون
        
    Açıkçası dün gece nedeniyle endişeliydiler, ...ama bu geceden de endişeliler ve hafta sonundan da. Open Subtitles إنهم قلقين بشأن ليلة البارحة بالتأكيد، لكنهم قلقين عن الليلة، وعطلة الإسبوع.
    Yanı başımdaki generalle albay da en az benim kadar endişeliler Open Subtitles -الجنرال ( فان لوسو ) و العقيد (سيزى ) قلقين مثلى
    İnsanlar COVID virüsü hakkında endişe duyuyorlar bu nedenle semptomlar için gerginler ve ön hatlardaki aile için endişeliler. TED يشعر الأشخاص بالقلق إزاء كوفيد، ومضطربون جداً من الأعراض وهم مهتمون بالعائلة في الأساس.
    Birçok sabırsız su ve hava kalitesine ilişkin çok endişeliler. TED كثير من عديمي الصبر مهتمون بشدة بجودة المياه والهواء .
    Mahalleyi sevdiler ama köprüdeki olay yüzünden biraz endişeliler. Open Subtitles وأحبا الحيّ ولكنها قلقان قليلاً على الأمور على الجسر
    Arada bir uğruyorlar çünkü endişeliler. Open Subtitles انهم قادمون لأنهم قلقلون
    Ve son zamanlarda, insanlar pişirme yağları hakkında endişeliler çünkü binlerce insan restoranların atık sularından pişirme yağı arıtırken yakalandı. TED ثم مؤخرا ، الناس قلقون جدا من زيت الطهي، لأنه تم العثور على الآلاف من الناس يكررون زيت الطهي من مخلفات المطاعم.
    - Maggie, bana güvenmeye başlaman lazım. İnsanlar gergin, endişeliler. Open Subtitles (ماغي)، عليك بدء الوثوق فيّ، الناس متوترون وقلقون.
    Bir tür yanılsama içinde olabileceğinden endişeliler. Open Subtitles لقد كانو قلقين... بأنهُ قد أصابكِ نوعٌ من... الوهم
    endişeliler. Open Subtitles سوف يكونوا قلقين
    Diğer hastaların aileleri çok endişeliler. Open Subtitles اهالي باقي المرضى قلقين
    Bir konuda endişeliler miydi? Open Subtitles هل كانوا قلقين من شيئ ؟
    Temsil ettiğim yatırımcılarınız bu konuda çok endişeliler. Open Subtitles المستثمرون الذين أمثلهم مهتمون جدا بالأمر
    Rozet takmama gerek yok. Buradaki statüler konusunda çok endişeliler değil mi? Open Subtitles ــ نحنُ لا نرتدي ذلك ــ أنهم مهتمون بالحاله هنا, صح؟
    - endişeliler. Birini öldürebileceğini düşünmüyorlar. Open Subtitles ، حادثتُ والديه بالتبنّي، إنّهما قلقان ولا يظنّانه قادرًا على قتل أحدٍ.
    Senin için endişeliler. Open Subtitles أنـهما قلقان عليك.
    Açık cenaze töreninden endişeliler. Open Subtitles إنهم قلقلون بخصوص..
    İnsanlar güvenliklerinden, ekonomilerinden, kültürlerinin değişiminden endişeliler. TED الناس قلقون على أمنهم، اقتصادهم، تغير الثقافة.
    Hükümet ve savunma bakanlığı yetkilileri, doğudaki birkaç büyük şehirden gelen panik haberleri yüzünden endişeliler. Open Subtitles الحكومة, وزير الدفاع و مسؤولو وزارة الخارجية قلقون من تقارير الذعر في العديد من المدن الشرقية الكبيرة.
    - Maggie, bana güvenmeye başlaman lazım. İnsanlar gergin, endişeliler. Open Subtitles (ماغي)، عليك بدء الوثوق فيّ، الناس متوترون وقلقون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more