"eriştesi" - Translation from Turkish to Arabic

    • المعكرونة
        
    • النودلز
        
    • الشعيرية
        
    • معكرونة
        
    Bugüne özel menüde, tavuk eriştesi, ve bezelye yemeği var. Open Subtitles لذا، الشيء الخاص الليلة هو المعكرونة بالدجاج أو البازلاء.
    Evet. Tavuklu Tayland eriştesi, sadece beyaz et. Open Subtitles - المعكرونة التايلندية مع مرق الدجاج فقط
    Dün geceki Tayland eriştesi için teşekkürler. Open Subtitles شكراً على النودلز التايلاندي بالليلة الماضية
    Dün geceki Tayland eriştesi için teşekkür ederim. Open Subtitles شكراً على النودلز التايلاندي بالليلة الماضية
    Kanada pastırması, Çin eriştesi, Open Subtitles لحم الخنزير المقدد الكندي الشعيرية الصينية
    Kuru tost veya Japon eriştesi yapmaktan daha baskın olan arzun nerede? Open Subtitles أين تلك الرغبة لعمل أكثر من عمل معكرونة "الرامن" والخبز المحمّص الجافّ؟
    Sadece biraz eriştesi var. Open Subtitles كل مايملكه هو كوب من المعكرونة
    İstiridye soslu kızarmış karabuğday eriştesi. Yakisobaları alalım o zaman. Open Subtitles حسناً، سأذهب لشراء المعكرونة المَقليّة.
    Maggi eriştesi yemekten bıktım! Open Subtitles -قد سئمت من اكل المعكرونة بالماجي
    Karabuğday eriştesi olur mu? Open Subtitles ماذا عن المعكرونة المطحونة؟
    Japon eriştesi yemediğim için mutluyum. Open Subtitles سعيدة أني لا آكل المعكرونة
    Bakar mısınız? Lütfen bir kâse eriştesi paketleyin. - Peki. Open Subtitles تفضلي, من فضلك اصنعي وعاء من النودلز لأخذه معي.
    Eskiden yaptığı bir yemek vardı. "Doğu eriştesi" derdi ona. Open Subtitles كان هنالك وجبة تعدّها كانت تحب تسميتها "الشعيرية الشرقية"
    Altı tane kurutulmuş biftek, altı tane tatlı çörek, bir kutu nemlendirici, bir kutu kulak çubuğu, Birkaç kutu Japon eriştesi, altı tane diyelim, bir de şuradaki yap-bozu alayım. Open Subtitles أعطين ستة فطائر لحم بقر ستة فطائر محلّاة، وعاء مرطّب علبة قطنات أذنيّة بعض كؤوس معكرونة يابانية
    Oğlan aç olduğunda, ebeveynler kızlarına diyor ki, "Git ve kardeşine Indomie eriştesi pişir." TED عندما يكون الطفل جائعًا، يقول الأبوين للطفلة: "اذهبي واطبخي معكرونة الإندومي لأخيك".
    Yemek yemeliyim. Ramen eriştesi var, git onu ye. Open Subtitles توجد معكرونة "الرامن" في الخزانة، إذهبي لها بجنون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more