"erimişti" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذابت
        
    • ذاب
        
    Pekala, manyetik plaka erimişti. Open Subtitles حسناً, حسناً, لقد ذابت الأسطوانة المغناطيسي, صحيحظ
    Biz olay yerine geldiğimizde tamamen erimişti. Open Subtitles و حينما وصلنا الى موقع الجريمة الكرة الثلجية كانت قد ذابت تماما
    Mühür yağ gibi erimişti. Gidelim mi oraya? Open Subtitles الأختام ذابت كقطعة زبد أعلينا الذهاب إلى هناك؟
    Tüylerini tutan balmumu güneş yüzünden erimişti. Open Subtitles و الشمع الذي كان يلصق الريش معاً ذاب بسبب أشعة الشمس
    Mesele şu ki, kanıt erimişti. Open Subtitles النقطة ان الدليل ذاب
    Mühürler tereyağı gibi erimişti. Oraya gidelim mi? Open Subtitles والأختام قد ذابت وكأنها سمن هل تريد الذهاب هناك لترى ؟
    Gelecek: Kutupları kaplayan buzlar erimişti. Open Subtitles الاغطية الثلجية القطبية قد ذابت
    Dr. Chakrabarti'nin ilaçlarından birini aldıktan sonra erimişti. Open Subtitles لقد ذابت أحشائه بعد أن أعطيناه واحدة من حقن الطبيب (تشاكرابارتي)
    Aslında İsviçre'de bir kayak merkezinde doğrusu keyfini süremeyecek kadar beş parasızdım, çünkü kar erimişti ve orada - filme gidecek param yoktu, ancak bulduğum- gazetede bir sunum olduğunu okudum daha önce Zürih'in merkezinde görmüş olduğum bir yerde biri tarafından veriliyordu ve uçan daireler hakkında konuşacaktı. TED كنت في الواقع في منتجع للتزلج في سويسرا، دون أي مال يسمح لي بالاستمتاع، لأن الثلج كان قد ذاب وكان هناك -- لم يكن معي مال لأذهب إلى السينما، ولكني وجدت على -- قرأت في الصحف أنه ستكون هناك محاضرة يلقيها شخص ما في مكان كنت قد رأيته في وسط زيوريخ وكان سيتكلم عن الأطباق الطائرة.
    Kardan adam erimişti. Open Subtitles ذاب رجل الثلج.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more