"eriyen" - Translation from Turkish to Arabic

    • الذائب
        
    • ذوبان
        
    • تذوب
        
    • يذوب
        
    • الذائبة
        
    • الذوبان
        
    • ذاب
        
    • ذائبة
        
    • ذابت
        
    • سيذوب
        
    Grönland'dayken eriyen buzun ortasına annemin küllerini serptim. TED عندما كنت في جرينلاند نثرت رماد أمي في ثنايا الجليد الذائب.
    Eğer karada eriyen buzulların deniz seviyesini nasıl yükselttiğini öğrenmek isterseniz, işte burası denize aktığı nokta. TED اذا أردتم معرفة كيفية زيادة معدل البحر من قاعدة أرضية للثلج الذائب هنا حيث تصل البحر.
    Onlar Güney ve Kuzey Kutupları'nın eriyen buzulları. TED إنها صور ذوبان جليد القطبين الجنوبي والشمالي.
    İklim değişikliği toplantısına bir bilimadamı veya çevre savunucusu olarak gelmedim. Kutup ayıları ve eriyen buzulların görüntülerini de etkileyici bulmuyorum. TED أتحدث عن تغير المناخ ليس كعالمة أو محامية بيئية، ولم أبال حقًا بصور الدببة القطبية أو ذوبان الأنهار الجليدية.
    Alt kısımları eriyen bu buz tabakası üzerinde, bu soruna bir çözüm bulmayı umarak yürüyeceğiz. TED سوف نمشي عبر تلك القمم الجليدية التي تذوب بالعمق، متأملين بأن نكون مصدر إلهام لحلول لتلك القضية.
    Kanda eriyen nitrojen nedeniyle oluşan vurgun, bilinçli ve bilinçsiz zihnimiz arasında karışıklığa neden olur. TED سببه الآزوت الذي يذوب في الدم والذي ينتج عنه الاضطراب بين الوعي واللاوعي.
    Fakat şimdi pencerelerin açıldığını duyuyorum. Turnaların Himalayaların eriyen karlarının üstünde yüzdüğünü hatırlıyorum. Open Subtitles لكن الآن أستمع إلى النوافذ وهي تُفتح أتذكر الكناري وهي تعوم فوق الثلوج الذائبة من جبال الهملايا
    Dünya nüfusunun yüzde 40'ı içme sularının yarısını bu eriyen buzullardan almaktadır. TED أربعون في المائة من كل الناس في العالم يحصلون على نصف مياة شربهم من الجليد الذائب.
    Öldürücü soğuk etkisini kaybetti ama eriyen kar yığınları sokaklarda ve avlularda binlerce cesedi ortaya çıkardı. Open Subtitles البروده القارصه ستقل حدتها كثيراً لكن الثلج الذائب سيكشف الغطاء عن الالاف الجثث الملقاه فى الشوارع والطرقات
    Her yaz yükselen sıcaklığın sonucu olarak çok miktarda eriyen su, buz yüzeyinde göl ve nehirler oluşturuyor. Open Subtitles كل صيف ، كنتيجة لزيادة درجات الحرارة كمية كبيرة من الماء الذائب يكوّن بحيراتٍ وأنهاراً على سطح الجليد
    Bu başlı başına kötü bir durum ama eğer eriyen su, buzulların denize yayılmasını da hızlandırıyorsa bunun çok ciddi sonuçlar doğurması mümkün. Open Subtitles وسيكون هذا سيئا من تلقاء نفسه ولكن إن سبب الماء الذائب تسريع حركة الكتل الجليديّة للبحر ، سيكون هنالك عواقب وخيمة
    Bu göl son birkaç sene içinde eriyen buzullar nedeniyle yeni bir hal almış. TED وقد تشكلت البحيرة خلال السنوات القليلة الماضية بسبب ذوبان الأنهار الجليدية.
    Bilimadamları Grönland'da yazları eriyen buz tabakasının haritasını çıkarıyorlar. Open Subtitles حدّد العلماء منطقة صفائح جرينلاند الجليدية والتي تختبر ذوبان أسطحها في الصّيف
    Fakat Kanada'daki bu topraklarda eriyen karların altında bir şey hareket ediyor. Open Subtitles ولكن هنا في كندا , تحت ذوبان الثلوج شيء يتحرك
    Evet, arabamda eriyen dondurmaya önem veriyorum. Open Subtitles آجل , أهتم بالمثلجات التي تذوب في سيارتي
    eriyen buzullardan akan tatlı sular, tuzlu suya karışıyor. Open Subtitles الأنهار الجليدية المستندة إلى الأرض تذوب
    Kameranın deniz suyunda eriyen bir bağlantısı var. Open Subtitles الخيط اللذي يربط الكاميرا يذوب في ماء البحر
    Sütte eriyen herhangi birşeyin komik olduğunu düşünüyor. Open Subtitles يعتقد أن أي شيء يذوب داخل الحليب هو مضحك.
    eriyen kar suları, 6 aylık kış uygularından sonraki ilk içecekleri. Open Subtitles المياه الذائبة تعتبر أول شربة لهم من ستة أشهر
    Derin okyanus da aynı zamanda daha az bir hızda ısı kazanıyor, ve enerji, tüm gezegende eriyen buz ağına gidiyor. TED المحيط العميق يكتسب الحرارة كذلك بمعدل أقل، والطاقة تسير نحو الذوبان الصافي للجليد في جميع أنحاء الكوكب.
    Sıcak bir yaz gününde, eriyen bir dondurma gibi olmuş. Open Subtitles يبدة وكأنّه ذاب مثل الآيس كريم في يوم صيف حار
    Sürekli çarşamba gününün yaşandığı bir dünyada da olabilir, eriyen toprakların olduğu bir evrende de. Open Subtitles من الممكن أن يكون في أرض الأربعاء الدائم أو في أرض ذائبة. أو في عالم بلا جمبري
    Araştırmalar, yaklaşık 7,000 yıl önce Buz Devri'nin son bulmasıyla eriyen buzullardan gelen akıntıların 170,000 mil karelik bir alanı sular altında bırakarak, Karadeniz Havzasını doldurduğunu göstermektedir. Open Subtitles حيث أكدت الأبحاث أنه في نهاية العصر الجليدي منذ 7000 سنة ذابت الألواح الجليدية في حوض البحر الأسود
    "Beş dakika içerisinde eriyen tatlı bir şey." Open Subtitles "شيئ سيذوب بعد خمسة دقائق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more