"erkek ve kadınların" - Translation from Turkish to Arabic

    • الرجال والنساء
        
    • رجال ونساء
        
    • الرجال و النساء
        
    Yani bugün sizden istediğim erkek ve kadınların kendi geçmişlerine tutsak olmadığı bir dünya hayal etmenizi, kötü hareketlerin ve hataların sizi hayatınızın sonuna kadar tanımlamadığı bir dünya. TED لذا ما أطلبه اليوم هو تصور عالم يكون فيه الرجال والنساء ليسوا رهائن لماضيهم، حيث الآثام والأخطاء لن تحددك لبقية حياتك.
    Bu büyülü an öyle önemli ki, erkek ve kadınların çoğunluğu kötü bir ilk öpücükten sonra birine karşı ilgisini kaybettiklerini belirtiyor. TED هذه اللحظة السحرية حاسمة جدا لدرجة أن أغلب الرجال والنساء قد أفادوا بأنهم فقدوا انجذابهم لأحدهم بعد قبلة أولى سيئة.
    Bu ülkenin birleşmesinin tam zamanı, sırf bizi korumak için savaşan erkek ve kadınların hatırı için. TED لقد حان الوقت لهذه البلاد أن تتحد، ولو حتى لكي نساعد الرجال والنساء اللذين حاربوا لحمايتنا.
    Anlaşılan O,çalışamayan erkek ve kadınların... ...arılara ve toplanan bala özen gösterip,... ...katma değerli ürünler yapmalarını... ...ve onları pazarlayıp... ...Whole Foods'da satmaları işini vermişti. TED وظفت عاطلين واضحين رجال ونساء لرعاية النحل، وحصاد العسل وأنتاج منتجات ذات القيمة المضافة التي سوقوها بأنفسهم, التي تم بيعها في وقت لاحق في متاجرالأغذية.
    Kahramanlar insanları öldürtmez, masum erkek ve kadınların kişiliklerini tüketmezler. Open Subtitles حسنا.. الابطال لا يقتلون الناس وهم لا يستهلكون الشخصيات البرئيه من رجال ونساء
    Neden? Çünkü bu genç erkek ve kadınların okuma öğrenecekleri yaşlarında Taliban eğitimi kısıtladı. TED لماذا؟ لأن طالبان عطلت التعليم خلال الفترة الزمنية التى كان يمكن أن يتعلم فيها هولاء الرجال و النساء
    Aynı işte ve aynı uzmanlıkta çalışan erkek ve kadınların farklı maaşlar kazandıklarını gördüler. TED وجدوا أن الرجال والنساء الذين يعملون في نفس الوظيفة وبنفس المستوى من الكفاءة كانوا يحصلون على مبالغ مختلفة من المال.
    O cehennemde acı çekmiş ekibindeki yüzlerce erkek ve kadınların hatırına, bu söylediğinizi duymamış gibi yapacağım. Open Subtitles لذا بعيداً عن إحترام المئات من الرجال والنساء فى طاقمك قد عانوا خلال تلك الفترة الحرجة سأتظاهر بأننى لم أسمع ذلك
    Birlikte çalışan erkek ve kadınların sonu, her zaman sorunlu biter. Open Subtitles عندما يعمل الرجال والنساء سوية ينتهي الأمر دائما بعلاقات جنسية
    Tüm o erkek ve kadınların, yüzyıllar boyunca beraber ibadet etmeleri mükemmel, değil mi? Open Subtitles إنهُ لأمرٌ مدهش التفكير في كل هؤلاء الرجال والنساء يتعبدون معاً خلال القرون ،أليس كذلك؟
    İnsanların siyaha boyanması, ilahiler, erkek ve kadınların yaptıkları. Open Subtitles حول ناسٍ مطليين باللون الأسود، ينشدون, يفعلون ما يفعله الرجال والنساء
    Ama medya bu haberleri toplayamaz, kendilerine bu haberleri sağlayan cesur erkek ve kadınların kimliklerini saklayamazsa bu imkânsız. TED ولكن من المستحيل ممارسة هذا الحق إذا لم يكن ممكناً لوسائل الإعلام جمع هذه الأخبار وحماية هوية الرجال والنساء الشجعان والذين هم مصدر لهذه المعلومات.
    erkek ve kadınların etrafta çıplak gezdiklerini düşünsene! Open Subtitles تخيلي لو سار الرجال والنساء عرايا
    En az iki Alman doktor, 1942 yılından beri, Auschwitz'deki erkek ve kadınların sterilizasyonu için yeni yöntemler deniyorlardı. Open Subtitles على الأقل طبيبان ألمانيان كانا قد فحصا طرقاً جديدة فى تعقيم الرجال والنساء في "آوشفيتس" منذ 1942
    Bu ruh, ulusal sınırları aşıp dünyanın dört bir yanındaki erkek ve kadınların kalbine giriyor. Open Subtitles إنها تعبر الحدود العالمية، وتدخل " " قلب كل الرجال والنساء في كل مكان
    Bu ruh, ulusal sınırları aşıp dünyanın dört bir yanındaki erkek ve kadınların kalbine giriyor. Open Subtitles إنها تعبر الحدود العالمية، وتدخل " " قلب كل الرجال والنساء في كل مكان
    Bugün, 20 yıl önce başa çıkılamaz ihtimâline karşı gelen ve uzaylı istilasına karşı bizi zafere taşıyan cesur bazı erkek ve kadınların varlıklarını onurlandırıyoruz. Open Subtitles اليوم، نحن نتشرّف بوجود بعض الرجال والنساء الشجعان الذين تحدّوا احتمالات لا تُقهر وقادونا نحو إنتصار على الغزاة الفضائيين منذ عقدين من الزمن
    Diyebilirsiniz ki; "Çok garip. Bu coğrafyada 20'li ve 30'lu yaşlardaki genç erkek ve kadınların büyük kısmının okuma yazma bilmediğini okuduğumu düşünüyordum." TED سوف تقول، هذا شئ غريب. أظن أنى قرأت أن هولاء الشباب من الرجال والنساء فى تلك المنطقة الجغرافية فى العشرينات والثلاثينات من أعمارهم، هم أميين بشكل واسع."
    Kendisini Şirket'e adamış erkek ve kadınların, bu saçmalık yüzünden yanmış olmaları gerçekten çok üzücü. Open Subtitles انه من المؤسف ان رجال ونساء المصنع اضطروا ان يتحملوا مثل هذا العبء انها حقا مسرحية محزنة
    Soğukkanlı ve açık yürekli erkek ve kadınların müzakere masasında gerçekleşmek zorunda. Open Subtitles يجب أن يحدث هذا علي الطاولة مع رجال ونساء ذو طباع سوية وقلوب مفتوحة
    Ve ben sizden daha farklı, daha adil, daha mutlu erkek ve kadınların kendilerine daha dürüst olduğu bir dünya hayal etmeye ve planını yapmaya başlamanızı istiyorum. TED وأود اليوم أن أنادي لكي نبدأ في الحلم والتخطيط لعالم مختلف، لعالم أكثر إنصافًا، لعالم من رجال ونساء سعداء وصادقين مع أنفسهم.
    Biliyor musun, her zaman erkek ve kadınların böyle şeyler için bir işareti olması gerektiğini düşündüm. Open Subtitles ...أتدري ، أنا دائما فكرت بأن الرجال و النساء ، يجدر بهم فقط ، أن يحملوا حولهم علامات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more