"erken olduğunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • أن الوقت مبكر
        
    • انه مبكر
        
    • أنه مبكر
        
    • أنه مبكراً
        
    • أنه من المبكر
        
    • أن الوقت مبكراً
        
    Onun bu konuyla ilgisi yok. Bir suçludan söz etmek için henüz Erken olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles ولكني أعتقد أن الوقت مبكر للحديث عن المذنبين
    Özür dilerim. Erken olduğunu biliyorum ama yardımınızın dokunabileceği acil bir durum var. Open Subtitles آسف ، أعلم أن الوقت مبكر ولكنه وضع ضرورى ونحتاج مساعدتك
    Ama biraz Erken olduğunu düşünmüyor musun? Open Subtitles الاتعتقد انه مبكر قليلا؟
    Bir parçam gitmek için sabırsızlanıyor, ama belki de çok Erken olduğunu düşünen bir parçam daha var buradaki işimi sona erdirmediğim için. Open Subtitles جزء مني يتطلع للذهاب, لكن تعلم, هناك جزء مني يعتقد أنه مبكر ذلك أن هناك أعمال لم انهها هنا
    Çok Erken olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم أنه مبكراً جداً
    Hala babandan bahsetmek için çok Erken olduğunu düşünüyor musun? Open Subtitles أمازلت تعتقد أنه من المبكر جداً الحديث عن والدك ؟
    Saatin biraz Erken olduğunu fark ettim ama orkestra da burada biz de. Open Subtitles أدرك أن الوقت مبكراً لكن الأوركسترا هنا و كذلك نحن
    Bunu söyleyecek olursam çok Erken olduğunu düşünecekler ve ailem beni yargılamaya başlayacak. Open Subtitles وإن أخبرتهم بهذا سيظنون أن الوقت مبكر جدًا وسوف يطلقون الأحكام على كل شيء
    Erken olduğunu biliyorum ama bakmak istiyorum. Open Subtitles أعرف أن الوقت مبكر لكن أود إلقاء نظرة
    Seni terfi ettirmek için çok Erken olduğunu biliyordum. Open Subtitles لقد كنت أعلم أن الوقت مبكر لكي أرقيك.
    Seni terfi ettirmek için çok Erken olduğunu biliyordum. Open Subtitles لقد كنت أعلم أن الوقت مبكر لكي أرقيك.
    Erken olduğunu biliyorum ama şunları bırakmak istedim. Open Subtitles أعتقد أن الوقت مبكر لذلك لكني سأترك هذا
    - Size çok Erken olduğunu söylemiştim. Open Subtitles - قلت لك انه مبكر جدا.
    Bak, çok Erken olduğunu biliyorum, ama hem kiradan bolca tasarruf edecek hem de her gün beni görebileceksin. Open Subtitles انظري، أعلم أنه مبكر جداً، لاكنك ستتمكنين من إدخار قيمة الإيجار كما أنك ستتمكنين من رؤيتي كل يوم
    Erken olduğunu biliyorum ama genç gelinin ihtiyacı olduğunu duydum. Open Subtitles أنه مبكر, أعلم, لكن, أه, سمعت أن العروس الشابة تحتاج ألى أن تقترض شيئا.
    Yılbaşı için biraz Erken olduğunu biliyorum, Edward, ama senin için bir hediyem var. Open Subtitles أعلم أنه مبكراً قليلاً على الكريسماس يا (إدوارد)، لكن... لديّ هدية لأجلك.
    Böyle şeyleri düşünmek için biraz Erken olduğunu biliyorum ama büyümesini görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أعلم أنه من المبكر قول هذا لكنني لا أستطيع الأنتظار لمراقبته يكبر
    Doktorunuz bu konuda karar vermek için çok Erken olduğunu söylüyor ve ben de katılıyorum. Open Subtitles أخصائي التوليد يظن أنه من المبكر السعي لذلك
    Kitty, eve dönmek için fazla Erken olduğunu düşünmüyor musun? Open Subtitles "كيتي" ألا تعتقدين أنه من المبكر جداً أن تعودي للمنزل ؟
    Bunun için biraz Erken olduğunu düşünmüyor musun? Open Subtitles ألا تعتقد أن الوقت مبكراً على ذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more