"eroin" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالهيروين
        
    • هروين
        
    • الهيرويين
        
    • الهروين
        
    • والهيروين
        
    • للهيروين
        
    • هيرويين
        
    • الهرويين
        
    • الهيروين
        
    • للهروين
        
    • الكوكايين
        
    • هيروينِ
        
    • بودره
        
    • بالهروين
        
    • كوكايين
        
    Fare alıp onu kafese koyun ve ona iki şişe su verin: Biri sadece su ve diğeri eroin veya kokainle karıştırılmış su. TED الأولى ماء فقط والثانية ممزوجة بالهيروين أو الكوكايين. إذا فعلت هذا، سيُفضّل الفأر الماء الممزوج بالمخدرات،
    Annesi eroin bağımlısı olduğu için daha çok akrabaları tarafından yetiştirilmiş. TED نشأت من قبل عشيرتها، لأن والدتها كانت مدمنة هروين.
    lideri bir araya geldiler ve temelde baktılar ve biz, hep daha fazla eroin bağımlısı olan insanlarla dolu bir ülkeyle devam edemeyiz dediler. TED وقالوا، لا يمكننا المضي قدمًا ببلاد يزداد فيها عدد المدمنين على الهيرويين. دعونا نُشكّل لجنة من العلماء والأطباء
    Kore askeri Vietkong hükümeti için eroin getirirken Gölge Şirket onları engelliyordu. Open Subtitles عندما جلب شارلي الهروين لتمويل حكومه نائب الرئيس الظل حرقت كل شئ
    Esrar, eroin ve kokain bulmak işten bile değildi. Hatta içerde dışarıdan daha çabuk bulursunuz. TED كان من السهل الحصول على الحشيش والهيروين والكوكايين، أسرع حتى، في السجن من خارج السجن.
    - Ben eroin müptelasıydım ama artık metadon müptelasıyım. Open Subtitles كنت مدمناً للهيروين والآن أنا مدمن للميثادون
    Bir iki kilo eroin taşıyordun. Fazladan bir ağırlık hissetmedin mi? Open Subtitles "اذاً كانت لديك كيلوات من الـ "هيرويين ولم تلاحظي الزيادة بالوزن
    Altıncı aşama eroin, yedinci aşamadaysa buradan gitmen var. Open Subtitles المرحلة السادسة الهرويين المرحلة السابعة رحيلك
    Kaliforniya çok güzel, eroin kullanan vahşi bir kız gibi. Open Subtitles إنها تشبه فتاة جميلة وجامحة ومنتشة بالهيروين
    Uyandığında cepleri eroin paketleriyle dolu olacak. Open Subtitles عندما تستيقظ.. تجد جيبها محشوا بالهيروين
    Eğer uçakta eroin bulursak kalbim kırılır. Open Subtitles سيكنسر قلبي لو وجدنا هروين على متن تلك الطائرة
    Yeni bir kontağa 20 kilo saf eroin getirecektim. Open Subtitles يوجد عندى 20 كيلو هروين صافى كان يجب أن أسلمهم هنا
    eroin gelip çöreklendi, çok insan öldürüyor, tanıdığım kişileri. TED انتقل الهيرويين إليها، ويقتلُ الكثير من الناس، أشخاصا أعرفهم.
    O eroin çok pahalı olacak, böylece ben ve telefon şirketi gelecek yıllarda bu ülkedeki yegane tekeller olacağız. Open Subtitles سيكون ثمن ذلك الهيرويين غالياً للغاية وسأصبح انا وشركة الهاتف المحتكرين الوحيدين في هذه البلاد طيلة عده سنوات
    eroin enjekte etmek için bir serseriyi ziyarete mi gittin? Open Subtitles انتي تذهبين من بعد اطعام الفقراء الى أخذ الهروين ؟
    İran'da eroin bağımlılığı ve fuhuş var. TED يوجد مدمنوا الهروين وتجارة الدعارة أيضاً في إيران
    Kokain ve eroin fiyatları düştü... ama uyuşturucunun kalitesi arttı, yani bütün... bu sıkı önlemlerin sonucu çocukların iyi malı daha ucuza almaları oldu. Open Subtitles سعر الكوكا والهيروين إنخفض لكن النقاوة زادت كل ما حققه تطبيق القانون هذا أن الأطفال يحصلون علي مادة أفضل بسعر أقل
    Bakalım narkotik, yapay eroin satan birilerini biliyor mu? Open Subtitles سأتحقق من قسم المخدرات لأرى إن كان هناك مروجين يروجون للهيروين الاصطناعي
    Kan testin temiz çıktı, ancak saçların eroin kullandığını gösteriyor. Open Subtitles فحص الدم خاصتك كان نظيفا ولكن شعرك أظهر أثار تعاطي هيرويين
    Kesinlikle daha fazla eroin gerekecek. Open Subtitles من المؤكد أننى سأحتاج المزيد من الهرويين
    eroin kaçakçılığıyla uğraşıyorsan Epey küçük bir dünya da yaşıyorsun demektir. Open Subtitles أية أفكار؟ حسنا، إنه عالم صغيرعندما تستورد الهيروين إلى ذلك المستوى
    Az önce Güney Kaliforniya'nın en önemli eroin tedarikçisinden bir oturtma aldık. Open Subtitles لقد حصلنا للتو على لقاء مع الموزع الرئيسي للهروين في جنوب كاليفورنيا
    Geçen yaz Vietnamlı bir çete yakaladık deniz yoluyla eroin getiriyorlardı. Open Subtitles الصيف الماضي قضينا على عصابة فيتنامية تجلب الكوكايين بواسطة قارب شراعي
    Bu bluz beni eroin müptelası gibi gösteriyor. Open Subtitles هذا القميصِ يَجْعلُني بشكل مُدمنُ هيروينِ.
    Araçtan eroin yerine ecstasy çıktı. - Emin misin? - Eminim tabii. Open Subtitles لقد أحضر لى اكستاسى فى العربه وليس بودره.كما اتفقنا
    Telekızla evlen, sana eroin getiren adamla evlen. Open Subtitles تزوج بعاهرة تزوج برجل دوره تزويدك بالهروين
    eroin, kokain, yasal olmayan ilaçlar, parti uyuşturucuları. Open Subtitles هيروين, كوكايين, أدويه غير شرعيه, مخدرات بمختلف أنوعها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more