Ama, eski bir dostuma rastladım ve bu sayede bütün kapılar açıldı. | Open Subtitles | لكن , لقد إلتقيت صديقاً قديماً أعرفه , و قد ساعدني كثيراً |
eski bir dostuma gideceğim. Sağolun ama gitmeliyim. | Open Subtitles | يجب على أن اقابل صديقاً قديماً شكراً على كل حال ولكن يجب أن أسرع |
eski bir dostuma iyilikte bulunmak için buradayım. | Open Subtitles | أتيت لأسدي صديقاً قديماً صنيغاً. واسمي "جاك". |
Şimdi izin verirsen, ...çok eski bir dostuma uzun ve zahmetli bir özür dilemem gerek. | Open Subtitles | والآن إن سمحتم لي لديّ أعتذار كبير لأقدمه لصديق قديم |
İnan ki çok isterdim ama eski bir dostuma verdiğim sözü tutmalıyım. | Open Subtitles | أودّ ذلك، ولكن لديّ وعداً عليّ أن أفي به لصديق قديم |
Sadece eski bir dostuma veda ediyordum. | Open Subtitles | كنت أودّع صديقاً قديماً. |
eski bir dostuma yardım ediyorum. | Open Subtitles | بل صديقاً قديماً |
eski bir dostuma söz vermiştim yarım kalan bir işi halletmem gerekiyor. | Open Subtitles | -قطعتُ وعداً لصديق قديم ... مجرّد أمر عالق يتوجّب إنهاؤه |
Bu kılıç eski bir dostuma aitti. | Open Subtitles | {\pos(190,210)} هذا السيف ملك لصديق قديم ليّ |