"eski güzel" - Translation from Turkish to Arabic

    • الخوالي
        
    • القديمة الجيدة
        
    • قديم جيد
        
    • القديمة الجميلة
        
    • الخوالى
        
    • الماضي الجميل
        
    Bu Cumhuriyetçinin şirketi yönettiği o eski güzel günlerde, en başarılı çalışmaları, geçmişe dayalı olan çalışmalarıydı. TED في الأيام الخوالي عندما أدار هذا الجمهوري تلك الشركة ، أضخم عمل هو العمل الذي تم بنائه في الماضي، في الواقع.
    eski güzel günlerimizde suçluların gebermesine izin verip ambulans çağırmazdık. Open Subtitles في الأيام الخوالي الجيدة كنا لنترك الجثة تنزف ونلغي طلب الإسعاف
    Sonsuza kadar yok olmuş o eski güzel günlerimiz hakkında bir kelime bile söylememeye söz veriyorum çünkü elbette şimdiye kadar Çinli bir bayanla evlenmiş olmalısın. Open Subtitles أعدك بأن لا أقول كلمة عن الأيام الخوالي التي مضت لأنه لابد بأنك الآن متزوج من إمرأة صينيه ، على ماأعتقد.
    Bayanlar baylar, sizlere televizyonlu eski güzel günlerin geri döndüğünü söylemeye geldim. Open Subtitles أنا هنا لأُخبركم إن أيام التلفاز القديمة الجيدة قد عادت سيداتي وسادتي
    Bu gece, halk şarkısı günlerinden birkaç şarkı aklında tut eski güzel ayakkabı hakkında bir şeyler. Open Subtitles الليلة .. تتذكرى بعض الأغاني من أيام الأغاني الشعبية حول حذاء قديم جيد
    İkinci perdeden şu eski güzel ezgi. Open Subtitles تلك النغمة القديمة الجميلة من الفصل الثاني للمسرحية
    Hatırlar mısın o eski güzel günleri, gazeteyi aramadan önce kimse suçluya adım attırmazdı. Open Subtitles أتذكر الايام الخوالي حين لم يكن أحد يتحرّك بدون أن يتصل بالصحافة ؟
    Orada olmanın ona eski güzel günleri hatırlattığını söylüyordu. Open Subtitles قالت أنّ كونها هناك قد ذكّرها بالأيام الخوالي.
    güvenlik güçlerinin ipuçlarını birbirleriyle paylaşmadığı eski güzel günleri özledim. Open Subtitles أفتقد إلى الخيرين، الأيام الخوالي. حينما لم يشارك تطبيق القانون مع القوّاد بعضهم البعض.
    Ordudan bir dost! Aklıma eski güzel günleri getirdi. Open Subtitles أهلاً ، أخي بالسلاح، تذكرني بالأيام الجميلة الخوالي.
    Bir keresinde o eski güzel günleri geri getirmeye çok yaklaşmıştım. Open Subtitles أتعلم أشتاق لتلكَ الأيام الخوالي القديمة.
    Ama senin Delphiden eski güzel hikayelerin hala gizli. Open Subtitles لكن حكاياتك من الايام الخوالي الجيدة فى دلهي لازالت مدفونة
    Sokaklar olası panik eşiğinde. Tıpkı eski güzel günlerdeki gibi. Open Subtitles الذعر يملأ المنطقة، الشوارع ملتهبة كالأيام الخوالي تمامًا
    Çünkü eski güzel günlerde çalıştığın gibi bu şerefsizle çalışacaksın. Open Subtitles لأنه إتضح بأنك كنت تعمل مع هذا السافل في الأيام الخوالي
    Sovyetler Birliği'nin eski güzel günleri diye atıp tutuyorlar. Open Subtitles الذينّ لا يَفعلون شيئاً سوى البوق حول الأيام الخوالي من الاتحاد السوفياتي.
    Böylece insanlık tarihi eski güzel günler sonrasında bayır aşağı yuvarlanıyor gibi gözükür. TED اذا تاريخ البشرية نُظر له كنوع من هذا الإنزلاق الى أسفل من الأيام القديمة الجيدة
    eski güzel tozla iz alma işine ne oldu? Open Subtitles ماذا حدث للطريقة القديمة الجيدة بنفض الغبار لجمع البصمات؟
    # Ama nerede o eski güzel değerlerimiz # Open Subtitles ♪ و لكن أين كل تلك القيم القديمة الجيدة
    Bir eski güzel ayakkabı şarkısı. Open Subtitles أغنية حذاء قديم جيد
    Bana eski güzel günleri hatırlatıyor. Open Subtitles تذكرنى بالأيام القديمة الجميلة
    Bilirsin,eski güzel günler. Bir şey bilmeyen,aldırmayan bir adamdım. Open Subtitles إلى الأيام الخوالى ، حين لم يعرف المرء شيئاً و كانت اهتماماته أقل
    Ama onlar bir kaltağı uykusunda bıçaklayabildiğin ve de kimsenin bir şey söylemediği eski güzel günlerde kaldı. Open Subtitles في الماضي الجميل عندما تطعن عاهره اثناء نومها لا احد يتكلم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more