Şüphelimiz yerde ölü olarak yatıyordu. Dava kapanmıştı. Bu esnada katilimiz buradaydı. | Open Subtitles | في غضون ذلك، كان قاتلنا هنا، مُختبئ في هذه الغرفة السرّية. |
Bu esnada, sen hiçbirimizle iletişim hâlinde olamazsın. | Open Subtitles | في غضون ذلك، لا يمكنك التواصل مع أي واحد منا |
Bu esnada mübaşirin gözetiminde kalacaksınız. | Open Subtitles | و فى الوقت الراهن إننى آمر بوضعك فى عهدة المأمور |
Bunun anlamı da, eğer onu bu esnada bulabilirsek öldürebiliriz. | Open Subtitles | و الذى يعنى أنه إذا وجدناه فى الوقت المناسب نستطيع قتله |
Bu esnada, en çok baş ağrısı araştırması daha şiddetli baş ağrıları üzerinde. | TED | في الوقت نفسه، ركزت معظم أبحاث الصداع على الصداع الأساسي الأكثر حدّة. |
Bu esnada, biz de düğün törenimiz için çağıracağımız kişileri belirleyelim. | Open Subtitles | في هذه الأثناء سأتلو عليك الأسماء التي تدعينني بها ليلة زفافي |
Bu esnada neden kurbanımızı araştırmıyoruz? | Open Subtitles | ،في الوقت نفسه لماذا لا نحقق بشأن ضحيتنا؟ |
Bu esnada B hücresi ve yardımcı T hücresi antikor denilen özel proteinleri üretmeye başlamak için eşsiz antijenlerden edindiği bilgileri kullanır. | TED | وفي الوقت نفسه، تقوم الخلايا البائية والخلايا التائية المساعِدة باستخدام المعلومات المجمّعة من المستضَدّات الفريدة لبدء إنتاج بروتينات خاصة تدعى الأجسام المضادة. |
O esnada, ekipler Kuzey Afrika boyunca çekim yapıyor. | Open Subtitles | في غضون ذلك الطاقم يصورون باقي افربيقيا. |
Ama bu esnada yapabileceğimiz başka şeyler var. | Open Subtitles | ولكن في غضون ذلك، هناك أشياء أخرى، يمكننا القيام بها. |
Biz de bu esnada pusuya yatıp onun yolunu kesmeye çalışacağız. | Open Subtitles | في غضون ذلك, سنستلقي منتظرين ونحاول أن نعترضه |
Bu esnada, bulunduğunuz yerden yapabileceğiniz bir şey var mı? | Open Subtitles | فى الوقت الراهن , هل هناك أي شئ تستطيع فعله من جانبك ؟ |
Ama bu esnada neden onu bir otele romantik bir gece geçirmeye götürmüyorsun? | Open Subtitles | ولكن فى الوقت الحالى لماذا لا تاخذها للخارج فى ليلة رومانسية,فى فندق؟ |
Bunun yanında, bankayı fiilen soyduklarında, ihtiyaçları olabilecek kadar parayı alıyorlar bu esnada. | Open Subtitles | سيتمكنون من الحصول على مال قد يحتاجونه في الوقت الراهن |
Bu esnada ,uslu çocuk ol ve küçük ceylana uyku vaktini geçirtme. | Open Subtitles | في الوقت الحالي، حاول أن تكون ولداً جيداً.. ولا تترك الغزال الصغيرة ساهرة حتى وقت النوم .. |
Bu esnada; kiliseye git, günah çıkar. | Open Subtitles | في الوقت الحالي، إذهبي إلى الكنيسة، إعترفي |
Bu esnada, sabah ezanı minarelerden yankılanmaya başlamıştı. | Open Subtitles | في هذه الأثناء, النداء لصلاة الصبح.. كان يسمع من المآذن |
Bu esnada, bir yolcu ne yapar? Açlıktan ölür mü? | Open Subtitles | و في الأثناء ، ماذا يفترض أن يفعل المسافرون؟ |
Bu esnada da önceden olmadıkları kadar ölçülerini kaybedecekler. | Open Subtitles | وفي الوقت نفسه سيكونون أقل بضبط النفس عما كانوا عليه من قبل. |
Aynı esnada iki kanca bunları birbirinden uzaklaştırıyor olsun— işte bu, evreni genişleten itici güçtür. | TED | وفي الوقت نفسه، تحاول صنارتان أن تفرقهما. وهما بمثابة قوة التنافر التي تساعد الكون في التمدد. |
Hayat uyumadığın esnada akıp giden şeydir. | Open Subtitles | الحياة هيَ ما يحدث عندما تكون عاجزًا عن النوم. |
Mike ve Terry'nin o esnada kafaları güzelmiş. | Open Subtitles | (مايك) و(تيري) كانا منتشيَين حين جرى ذلك. |
Bu esnada bazı genç subaylar generalin çok acımasız olduğunu düşündü. | Open Subtitles | وفي ذات الوقت بعض من ضباطنا ظنوا بأن الجنرال لا يرحم |