Tanıştırayım: Parlak geleceği olan estetik cerrah, | Open Subtitles | اسمح لى أن أقدم لك جراح التجميل الشاب العبقرى |
Archie, Onunla estetik ameliyat hakkında senin konuşmanı istiyorum. | Open Subtitles | ارشى اريدك ان تتكلم معها عن عمليه التجميل |
Olur, ama senin öyle görünmemen için estetik olman lazım. | Open Subtitles | حسناً و لكنك ستحتاج لعملية تجميل كي لا بتدو كذلك |
estetik cerrahi olduğu kadar genel cerrahiyi de ilgilendiren bir hasta. | Open Subtitles | أنتَ تعلم أنّ هذه جراحة عامّة بقدر ما هي جراحة تجميل |
Tek bir ameliyatta, genel, kardiyo, orto ve estetik cerrahi işlemleri uygulayacağım. | Open Subtitles | عمليا، سأعمل على الجراحة العامة، القلبية، العظمية، التجميلية والرئوية في عملية واحدة. |
Tabii bir yerlere gidip, estetik ameliyatı olup parmak uçlarını kesmek istemiyorsan. | Open Subtitles | مالما كنتِ تريدين الانتقال و القيام بعملية تجميلية للوجهك وتمزيق بصمات اصابعك |
Yara izi kalmasından endişe ediliyorsa tekrarlamayacağından emin olduktan sonra estetik ameliyat önerirdim. | Open Subtitles | لو كانت الجروح ذات علاقة فقد نقترح علاج تجميلي طفيل لا ينتظر مضاعفات |
Sanatlar arasında birçok farklılıklar vardır, ama aynı zamanda evrensel olan, kültürler arası estetik zevkler evrenseldir. | TED | هناك العديد من الاختلافات في الفنون، مع ذلك هناك أمور عامة، بين الثقافات حول المتعة الجمالية و القيم. |
Archie, onunla estetik ameliyat hakkında konuşmanı istiyorum. | Open Subtitles | ارشى اريدك ان تتكلم معها عن عمليه التجميل |
estetik cerrahım, burnuma top gelebilecek faaliyetlere katılmamı istemiyor. | Open Subtitles | جرّاح التجميل لا يُريدني أن أقوم بأيّ نشاط قد تتطاير فيه الكرات أمام أنفي |
Şu çirkin estetik ameliyatından öncesini. Şimdi ise Soupy Sales gibi görünüyor. | Open Subtitles | هذا قبل عملية التجميل الرديئة لها لكنها الآن تشبه مرقات الدجاج |
- Adamın estetik cerraha ihtiyacı var. - Bir de genel cerraha. | Open Subtitles | ــ هذا الرجُل بحاجة إلى جرّاح تجميل ــ و أخصّائي جراحة عامة |
Şimdi yaşlandı, estetik yaptırmıştır kesin. | Open Subtitles | الآن، بعدما كبرت، يُـمكنك أن تعرف أنها قامت بعملية تجميل |
Gringo'dan estetik yapmasını istesene. | Open Subtitles | اطلبي الغرينغو أن يجري لك عملية تجميل جيدة |
Ve aslında, estetik cerrahi ile bu tip cerrahi arasındaki fark muhtemelen budur. | TED | والواقع أن هذا ربما الفرق بين الجراحة التجميلية وهذا النوع من الجراحات. |
İç ve dış dudakların düzeltilmesi anlamına gelen labioplasti, ergen kızlar arasında en hızlı büyüyen estetik ameliyatı. | TED | شفاه الفرج هو تهذيب شكل الشفرين الداخلين والخارجين، وهو الأسرع نموًا للعمليات التجميلية بين الفتيات المراهقات. |
estetik ameliyatlarının parasını kim ödeyecek? | Open Subtitles | من سيدفع لكى ثمن جراحتك التجميلية , يا لورين؟ |
Ve 16. yaş gününde genital estetik ameliyat olabileceği Tayland'a gitti. | TED | وفي ميلادها السادس عشر ذهبت إلى تايلاند حيث يقومون بجراحة تناسلية تجميلية |
Ne düşünüyorsun? Senin için estetik ameliyat geçireceğimi mi? Evet. | Open Subtitles | ظننت أنني سأقوم بإجراء عملية تجميلية من أجلك؟ |
- estetik, yenileyici bir koruyucu mu? | Open Subtitles | إذن هذا هو قناع تجميلي لإستعادة بناء الخلايا |
Ve hesaba katılmalıdır ki, izole olmuş avcı-toplayıcı grupların estetik anlayışları hakkında ne biliyorsak bunlar, 19. ve 20. yüzyıllara kadar gelmişlerdir. | TED | وينبغي أن نأخذ في الإعتبار ما نعرفه عن المصالح الجمالية للعصابات البدائية المعزولة و التي استمرت بين القرنين التاسع عشر و العشرين |
Ama dikkat edin, bu sadece estetik bir kaygı değil. | TED | ضعوا في اعتباركم، هذه ليست مسألة جمالية وحسب. |
Yeni bir duygusal ve estetik eğitimi kazanmalı ve teşvik etmeliyiz. | TED | لابد لنا أن نكتسب و نروج لتعليم جديد جمالي و خالد |
Sparazza'nın 15 defa estetik ameliyat olduğunu biliyorsundur. | Open Subtitles | يبدو ان سابرازا قام بعده عمليات جراحيه تجميليه |
Silikonlardaki seri numaraları sadece bir estetik cerrah bilebilir. | Open Subtitles | فقط جرّاح بلاستيكي يَعْرفُ حول أرقامِ التسلسل على يَزْرعُ. |
estetik cerrahların yeterince kötü bir imajları var zaten. | Open Subtitles | الجرّاحون البلاستيكي عِنْدَهُمْ a مشكلة صورةِ كافيةِ سيئةِ بينما هي. |
Ben St. Tropez'de bir estetik cerrah buldum. Onu arayabilirsin. | Open Subtitles | لقد وجدتُ جراحاً تجميلياً في شارع تروبز يمكنك مكالمته |
Eğer cinsel organınız estetik olarak zevk verici ise, yankeelerdensiniz. | Open Subtitles | أما إذا كانت ممتعةً جمالياً فأنتم الأهليّون |
Çünkü bir mekânı iyi tasarlamak, yalnızca bir estetik sorunsalı yahut hazla ilgili bir mesele değildir. | TED | لأن الأماكن ذات التصميم الجيد ليست مجرد مسألة ذوق أو موضوع جماليات. |
Kurbanın tek estetik cerrahı Kostov değildi. | Open Subtitles | لم يكن كوستوف الجراح التجميلي الوحيد للضحية |