"ete" - Translation from Turkish to Arabic

    • اللحم
        
    • اللحوم
        
    • لحم
        
    • للحم
        
    • باللحم
        
    • لحماً
        
    • للغنيمة
        
    • كاللحم
        
    • أشتهي الجسد
        
    Bak, insanlara ete benzeyen bir hamburger ve bir tür kola vermeme rağmen 50 dolarlarının para üstünü alıyorlar. Open Subtitles أقدم للناس بيرجر فيه شيء يشبه اللحم ونوع ما من المشروبات الغازية ويعود شيء لهم من ورقة الخمسين دولار
    Veya Eti Kesen Kasap Ancak Bıçağı ete Değdirdikçe Günlük Beceri Kazanır. Open Subtitles أو الجزار الذي يقطع اللحوم يومياً بمهارة حيث السكّين بالكاد تلمس اللحم
    Veya Eti Kesen Kasap Ancak Bıçağı ete Değdirdikçe Günlük Beceri Kazanır. Open Subtitles أو الجزار الذي يقطع اللحوم يومياً بمهارة حيث السكّين بالكاد تلمس اللحم
    Sütyeninin içindeki kirmizi ete bir an bakmak için teslim olabilirim. Open Subtitles أنا مستعد للتضحية بقطعة لحم أحمر لمجرد أن ألمحك شبه عارية.
    Acele et, ufaklık. Öğütücü için taze ete ihtiyacımız var. Open Subtitles أسرع ، يا بطاطة نحن بحاجة للحم طازج ، لأجل الفرامة
    Küçük yeni bir icat. Sivri uçları var, ete batırıp ağıza götürmek için. Open Subtitles إنه اختراع جديد صغير، لتقطيع اللحم وحمله إلى الفم
    ete doğru sıçramaya başladı. O sıçrayınca ben elimi hareket ettirebiliyordum. Open Subtitles ثم تبدء في القفز من أجل اللحم.عندما تبدء في القفز,أستطيع أن أحرك يدي.
    Her ay sadece ete ne kadar para verdiğimi düşün 100,000 frank. Open Subtitles تخيّل كم أدفع في الشهر لأجل اللحم فقط. مائة ألف فرنك.
    Tadı ete benziyor. Bugün Barış Günü.. Saat 12'de 3 dakikalık sessizlik... saygı duruşu yapılacak. Open Subtitles طعمها يبدو مثل اللحم هل الشرب هو ما يجعل الانف كبير واحمر؟
    Sütle beslenmiş ete tek kelimeyle tapıyorum! Open Subtitles انا حقا اعشق اللحم المتغذي علي اللبن ما انت؟
    Son ödenek kesintileri yüzünden F tipi ete düştüm. Open Subtitles شكراً لإقتصاصك الميزانية بدأت استخدم أردى نوعية من اللحم
    İnsanoğlu! Siz kaplandığınız ete değmezsiniz! Open Subtitles أيّها البشر، أنتم لا تساوون اللحم الموضوع عليكم
    Et yemek, et sürmek, ve ete et koymak. Open Subtitles أكل اللحم وركوب اللحم ودخول اللحم فى اللحم
    Bir ülke tüm tavuklarını itlaf eder, kırmızı ete talep artar. Open Subtitles بلدةٌ تعدم كل ما لديها من الدجاج، سعر اللحوم الحمراء يرتفع
    200 gram. Ama büyük ve güçlü olmak için ete ihtiyacımız yok mu? TED لكننا ألا نريد اللحوم لنصبح أكبر أو أقوى؟
    Mızrak, canavara saplandı ve onu kurutulmuş ete çevirdi! Open Subtitles الرمح اصاب الوحش محولأَ إياه إلي لحم بقر مقدد
    Onu suyun içinde bir yerde görünür hale getirmeliyiz. Suyun içinde ete kemiğe bürünüyor. Open Subtitles يجب أن نأخذها إلى مكان يمكننا غمره بالمياه فى الماء ستكون من لحم و دم
    Bu aşamadan sonra, bu zombiler beyinlerini tamamen yitirmiş kana ve taze ete susamış açgözlü yaratıklara dönüşüyorlar. Open Subtitles الأموات بعد ذلك يتحولوا الي وحوش بلا عقول و يكون عندهم شهية شرهة للحم الأنسان
    Trençerler ile anlaşmak senin fikrindi. ete aç bir şekilde geri dönecekler. Open Subtitles معاهدتنا مع النباشين كانت فكرتك، الآن سيعودون نهمين للحم
    Kafatasına ne olduğunu görebilmek için ete büründürmeliyiz. Tamamen tanımlanamaz. Open Subtitles من أجل إعادة تشكيل ما حدث للجمجمة فنحتاج أنْ نغلفها باللحم
    Sonunda ete kemiğe bürünmüş halini görmek harika. Open Subtitles إنه من العظيم في النهاية أن أراك لحماً ودماً
    İlk önce her şeye ama sonra, taze ete. Open Subtitles أولاً، لكل شئ، ثم للغنيمة الأخيرة
    ete benziyor. Tadı et gibi. Open Subtitles يبدو كاللحم, طعمه كاللحم
    Anlaşılan, ölümde bile taze ete karşı zaafiyete sahibim. Open Subtitles يبدو أني و لو كنت ميتاً أشتهي الجسد الحي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more