| Annemin annesi Avrupa'yı kocası olmadan alelacele terk etti, ama yanına üç yaşındaki kızını ve eteğinin kenarlarına dikili elmasları aldı. | TED | غادرت جدتي لأمي أوروبا بسرعة بدون زوجها ، ولكن مع ابنتها ذات الأعوام الثلاثة و خيط من الألماسات في حاشية تنورتها. |
| Arabadan inerken eteğinin havalanmasını izliyordun. | Open Subtitles | لقد رأيتك تنظر إلى تنورتها عندما ترتفع وهي تنزل من السيارة |
| Biliyor musun, sandalyeden düştüğün sırada eteğinin altında gördüm. | Open Subtitles | تعلمين عندما وقعت من على الكرسي رأيت ما تحت تنورتك |
| Bakalım küçük eteğinin altında neler saklıyorsun? | Open Subtitles | الذي لا نرى الذي الإختفاء فوق تنورتك الصغيرة؟ |
| Ne yani, biri gidip hepsinin eteğinin altına mı bakıyor? | Open Subtitles | هل يذهب أحدكم إلى الخارج ليرفع تنورة الدينوصور؟ |
| Buraya geldi ve eteğinin altına kuş koymamı istedi. "Bu ne ya" falan oldum. | Open Subtitles | هي اتت الى هنا وطلبت مني وضع طير تحت ثوبها فقلت في نفسي ماذا يحدث؟ |
| eteğinin cebinden bir parça pişmiş balık lokması çıkardı ve yemeye başladı. | Open Subtitles | أخرجت من جيب تنورتها كِسرة من سمك مطبوخ وشرعت في أكله |
| Biliyorsun, ona son sözlerim benden duyduğu son şey eteğinin kenarlığı hakkındaydı. | Open Subtitles | هل تعلمين أخر كلماتى لها أخر شىء سمعته منى كانت عن طرف تنورتها |
| eteğinin bu parçasında, başka bir gizemli leke buldum. | Open Subtitles | وجدنا بقعة أخرى على هذه القطعة من تنورتها. |
| O yüzden saygısız poponu onun eteğinin yanına götürüp özür dilemelisin. | Open Subtitles | لذلك أعتقد أنه يجب أن تأخذ مؤخرتك عديمة الاحترام أكثر من تنورتها والاعتذار. |
| Onun da eteğinin altında aynısı var. | Open Subtitles | تباً! لديها تحت تنورتها مثل ما لديك أنت تحت سروالك. |
| Oskar, büyükanne eteğinin altına birini kabul etmeyeli uzun zaman oldu. | Open Subtitles | (أوسكار)، مضى وقت طويل منذ أن أدخلت جدتك أحدا تحت تنورتها |
| Hafif eteğinin altını görüyorum, ondan dedim. | Open Subtitles | كما تشائين، لكن يمكنني أن أرى أعلى تنورتك. |
| Sanki eteğinin altına iki basketbol topu saklanmış gibi. | Open Subtitles | انهما مثل كرتين سلة يختبئان تحت تنورتك |
| - eteğinin altına baktın mı? | Open Subtitles | -هل حاولت أن تنظري تحت تنورتك ؟ |
| Kim ki kafasını karısının eteğinin altına saklar, o kafasını bir daha asla bulamaz. | Open Subtitles | من يخبىء رأسه تحت تنورة زوجته لن يجد رأسه أبداً |
| Düşünceleriyle baş başa kalabileceği ve belki bir fıstığın eteğinin altına dikiz atabileceği bir yere ihtiyacı var. | Open Subtitles | الذي يحتاجه بحق مكان يستطيع ان يكون به لوحده مع افكاره وربما ليحصل على نظرة جيدة من اسفل تنورة اي فتاه و |
| Korunmak istiyorsan eteğinin altında bıçak taşı. | Open Subtitles | أنت ترغبين بحماية نفسك و أنت ترتدين تنورة ؟ |
| Elimi eteğinin altına soktum. Hazineye doğru ilerliyorum-- | Open Subtitles | وضعت يدى أعلى ثوبها ...و أنا فى طريقى الى الذهب |
| Benimle kafa bulana kadar gidip eteğinin diğer yarısını bulsan iyi edersin. | Open Subtitles | بدلاً من السخرية ربما يجب عليكِ الذهاب والبحث عن الجزء السفلي من تنورتكِ |
| eteğinin alt kısmında desen var gibi. | Open Subtitles | يبدو كأن هناك نمط او شيء في اسفل التنورة |
| Hapisten çıktım. Skandal yüzünden Dickie Bennett'in eteğinin altında Tramble'dan çıktın değil mi? | Open Subtitles | " رود ديكي بينيك " أخرج من سجن " ترامبل " |