"etme şansı" - Translation from Turkish to Arabic

    • على فرصة
        
    Bazen e-postalarımı kontrol etme şansı için et, seks veya şaraptan vazgeçebileceğimi düşünüyorum. TED أفكر أحيانا أنه من الأفضل أن أتخلى عن اللحم أو الجنس أو الخمر على فرصة قراءة بريدي الإلكتروني.
    Yani tüm kanıtlar öyle gösteriyor ki kadınlara hizmet etme şansı verildiğinde büyük bir fark yaratıyorlar ve işi bitiriyorlar. TED إذاً كل الدلائل تقول أنه عندما يحصلُ النساء في الواقع على فرصة للخدمة، فإنهنّ يُحدِثنّ تغييرًا كبيرًا ويُنجزنّ المهمة.
    Çoğu hasta, bu risklerin hastalıklarını teşhis ve tedavi etme şansı için kabul edilebilir olduğunu düşünür. TED يتقبّل أغلب المرضى هذه المخاطر في سبيل الحصول على فرصة لتشخيص ومعالجة أمراضهم.
    Günahlarını telafi etme şansı olamadı, ama olsun isterdi. Open Subtitles انه لم يحصل على فرصة للتكفير عن خطاياه , سيكفر عن خطاياه لو اتيحة له الفرصة
    Doğru düzgün bir veda etme şansı bulamadığım için üzgünüm. Open Subtitles أنا آسف لأني لم أحصل على فرصة مناسبه لأقول لك وداعا
    Beni kurtardığınız için size teşekkür etme şansı bulamamıştım. Open Subtitles لم أحصل على فرصة ملائمة لشكركم على إنقاذي
    Kurtulamazsa bile en azından Gabriel'ın veda etme şansı bulmasını istiyoruz. Open Subtitles هو أنها إن لم تعيش نحن نأمل أن يحصل إبنها على فرصة توديعها
    - İhanetini itiraf etme şansı oldu mu hiç? Open Subtitles هل حصل على فرصة للإعتراف بخيانته؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more